Yeni Türkiye dediler. Her şeyi değiştirdiler. Örf ve adetlerimiz bitti. Eskiden yağ, şeker, çay konuşulurdu. Yeni Türkiye de ise elektrik, doğalgaz, su faturaları ve akaryakıt konuşulur oldu. Neden böyle oldu? Özelleştirmeden dolayı böyle oldu. Elektrik dağıtım olayı özelleştirildi. Faturalara kaçak elektrik kullananların kullandığı elektriği bizler öder olduk. Sayaç okuma bedeli kondu. Şirketler çalıştırdıkları personelin parasını bizlere ödetir oldu. Bu personellerinin üzerinden de şirketler para kazanır duruma geldi. Sayaç okuma bedelinin hepsini personel almıyordur. Şayet öyle olsa idi. Sayaç okumada çalışanlar ihya olurdu. Şu kaçak elektrik parası Berat Albayrak enerji bakanı olmadan önce. Bu kaçak elektrik olayı tüketiciler derneğine müracaat ediliyordu. Tüketiciler derneği bu kanunsuzdur diye bu parayı geri ödetiyordu. Damat bey enerji bakanı oldu. İlk işi kacak elektrik parasının ödenmesini kanunlaştırdı. Birde madde koydurdu. Kaçak elektrik parasına itiraz edilemez maddesini koydurdu. Elektrik faturalarını en çok konuşulmasına sebep işte bunlardır. Çünkü özelleştirilmeden önce böyle durumlar yoktu. Elektriğe ne zaman zam geldiğini dahi bilmezdik. Şimdi ise elektrik zammı hiç akıllarından çıkmıyor. Senede üç dört defa zam yapılıyor. Hem de %10’dan aşağı olmuyor. Yandaş olan şirketlerin para kazanması için her yol deneniyor. Kaldırsanız ya saat okuma parasını? Kaldırsanız ya kaçak elektrik parasını? İllaki bu kaçak elektrik parasını alacağız diyorsanız? Her il kendi kaçak elektriğini kendisi ödesin. Balıkesir de kaçak elektrik kullanımı %8’dir. Türkiye genelindeki kaçak elektriğin ortalama oranı %28-30 durumundadır. Balıkesir olarak ilin bu oran katkısı %8’dir buda genelde devede kulaktır. Doğalgaz faturaları konuşuluyor. Avrupa da doğalgaz ucuzlarken bize pahalanıyor. Bunda bir gariplik yok mu? Bizde doğalgaz dağıtım şirketlerine yöneticiler ve iktidarın devamlı ihale verdiği şirketler ortak ediliyor. Ortak ne kadar fazla olursa doğalgazın fiyatında o kadar artar. Doğalgaza da sık sık zam gelmesinin sebebi budur. Su faturaları da bunda aşağı değildir. Akaryakıta gelince dolara endeksli olduğu için. Dolar artımı hemen zam yapılıyor. Dolar düştüğü zaman yapılan zam neden geri alınmıyor? Birde petrol fiyatları artıyor. O zaman ayarlama deniyor. Petrol fiyatları düşüyor. O zaman neden yapılan zam geri alınmıyor. AKP ilk seçime girdiğinde Akaryakıttaki vergiyi %35’şe düşüreceğiz dedi. Akaryakıttaki vergi %65.%35’şe düşürülseydi? Akaryakıta %30 vergi ödeyecektik. O seçimlerde verdikleri sözü tutmadılar. Verdikleri sözü tuttular Armatörlerin gemilerinde kullanılan akaryakıtı ucuzlattılar. Fakat vatandaşın kullandığı akaryakıtı ucuzlatmadılar. Dünyada akaryakıta en yüksek vergiyi Türkiye ödüyor. Böyle olunca da en pahalı akaryakıtı biz kullanıyoruz. Tabi ki Türkiye de konuşulanların içerisinde akaryakıtın olması da bunlardan dolayıdır. Eski Türkiye de bunlar konuşulmuyordu. Çay, şeker ve yağ konuşuluyordu. Eski Türkiye de komşularımız ile sorunlar konuşulmuyordu. Şimdi konuşulmayı bırakın savaş konuşuluyor. Eski Türkiye de milli bayramlar coşku ile kutlanıyordu. Şimdi kutlanmamış olmasın diye. Göstermelik bir tören düzenleniyor. Eski Türkiye de Atatürk konuşulmuyordu. Şimdi Atatürk konuşuluyor. Cumhuriyet konuşulmuyordu. Şimdi cumhuriyet konuşuluyor. Türk ırkı konuşulmuyordu. Şimdi Türk ırkı konuşuluyor. Eski Türkiye de vatandaş huzurlu idi. Yeni Türkiye de bütün kesimler huzursuzdur. Eski Türkiye de ayrımcılık olmuyordu. Şimdi ayrımcılık aldı başını gidiyor. Ne yaptık ise kendi kendimize yaptık. Kendi düşen ağlamaz söylemi aynen geçerli oldu. Allah sonumuzu hayırlı etsin. Saygılarımla.
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 19-02-2020 Mustafa KOÇAL
