Demokrat parti genel başkanı Gültekin Uysal bir maaşı ile önderlik etti. Kaç gündür kimseden ses seda çıkmadı. Baktılar bu virüs olayının içerisinden çıkamayacaklar. Bağış kampanyasını başlattılar. Milletin zekât fitresini dahi istediler. Bu ne lahana turşusu bu ne perhiz İtalya ve İspanya ya yardım gönderiliyor. Hani bizim ekonomimiz tarihinde olmadığı kadar güçlü bir ekonomi idi.
Bunu söyleyen be değilim. Maliye bakanı damat Berat beydir. İtibarda tasarruf olmaz diye diye bugünlere geldik. Har bulduk harman savurduk. Esas itibar millete istediğini verebilmektir. Merkez bankasının kefen parasını dahi kullanmak itibar değildir. Şimdi o paraya ne kadar ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Virüsten hayatını kaybedenler. Ceset taşıma torbaları ile defnediliyorlar. Nerelere para harcamadık ki?
Libya lideri Kaddafi’yi devirmek isteyen isyancılara uçaklarla para gönderdik. Teröristlerin ağa babası Barzani’ye para yardımı yaptık. Suriye mültecilerine senelerdik bakıyoruz. Özgür Suriye ordusunu senelerdir besliyoruz. Kendi milletimize bakmaya para bulamıyoruz. Esas itibar kendi milletine bakmaktır. Şimdi lanet olası virüsle mücadele edebilmek için. Yardım kampanyası açmak mecburiyetinde kaldık. Biz kendi kendimize yeteriz kampanyası başlatıldı.
Bunun anlamı da bize kimse yardım etmiyor. Etmezlerse etmesinler biz kendi kendimize yeteriz demektir. Sokağa çıkma yasağını dahi gerçekleştiremedik. Çünkü sokağa çıkmanın yasaklanması bütçe gerektiriyor. O parada olamayınca virüsün yayılmasını önlemenin en önemli yolu olan sokağa çıkma yasağını gerçekleştirilemedi. Böyle durumda devletin vatandaşlarına bakması gerekirken Vatandaşın devlete bakması olayına başvuruldu.
Paraya ihtiyaç olduğunda bir şeyler satılıyordu. Satılacak bir şeyde kalmadı. Şimdi kanal İstanbul paraya çevrilmeye çalışılıyor. İmara açılamayan yerler gizlice imara açılıyor. Malazgirt’e cumhurbaşkanlığı sarayı yapmak itibar değildir. Kaç tana uçak olduğunun sayısını bile bilmiyoruz. Bu uçakların en az yarısı satılsın. Yüzlerce makam arabası var. Bunların yarından fazlası satılsın. Millete tasarruf yapılması tavsiye ediliyor. Esas tasarrufu yapacak olan devlettir.
Bu kampanya hedefine ulaşacağını tahmin etmiyorum. Çünkü vatandaş devletten daha çok sıkıntı içerisinde Vatandaş Elektrik, doğalgaz, su faturalarını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor. Birde ev kiraları var. Bunlar vatandaşın belini büküyor. Çok kişi borçla yaşamaya başladı. Çok iş yeri kapanınca vatandaş işsiz kaldı. Evine ekmek götüremiyor. Ya kredi almaya başvuruyor. Ya da sağdan soldan borç alıyor. Bu lanet olası virüsten Allah tez zamanda ülkemizi kurtarsın. Allah devletimizin ve milletimizin yardımcısı olsun.
Virüs belasında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah rahmet eylesin. Mekânları cennet olsun. Ailelerine ve sevenlerine sabırlar versin. Bu lanet virüs belasına yakalananlara Allah şifalar versin. Ya rab el açtık kapına geldik. Ülkemizi ve milletimi bu virüs belasında sen koru. Lütfen kurallara kendi menfaatimiz ve yakınlarımız için uyalım. Sağlıklı kalmak ve yakınlarımızı korumak amacı ile evde kalalım. Allah’ın izni ile bunu da atlatırız. Fakat gidenler geri gelmez. Onun için hem kendimiz için. Hem de milletimiz için. Lütfen evde kalalım. Evde kalmanın sıkıntısı geçer. Allah’tan niyazım hepinizi virüs belasından Korunmasıdır. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
31-03- 2020 Mustafa KOÇAL
