İbranice adına peygamber denilen öğretmenler de, zamanlarında var olan düzene karşıt (muhalif) olan bilgice güçlü kişilerdi.
Musa firavuna; İsa, Yahudiliğin ırkçı söylemine ve Romalı varsıllara, Pagan dinine, inanışlarına, Hazreti Muhammed de Arabistan´daki çok tanrılı - puta tapıcılığa karşı gelmiş, düşünce üretmiş ve düşüncelerini yaymak için, var olan düzen ve egemenlere karşıt oldular. Bu gün kendileriyle gurur duyulan pek çok tarihsel insan, zamanın isyankarlarıydı. Onlar düzene YANDAŞ olanlara KARŞIT dirençli insanlardı. O zamanlarda da entelektüel ve bilge geçinen ama kralın, sarayın, din adamlarının yanında yer alan yandaşlar, dalkavuklar vardı.
Her çağda "karşıt" olmak hep zor işti. Acı, yoksunluk, ölüm vardı sonunda. Susturma işleri her zaman egemenlerce uygulanan bir korkutucu eylemdi.
Yandaş olanlar karşıt olanlara karşı uygulanan susturma, sindirme, gözaltı, acı verme, öldürme eylemlerine "sessiz" kalırdı her zaman.
A.Soljenitsin, ?Gulag Takımadaları? kitabı ile Sovyet düzenini eleştirince, ABD´de baş tacı edildi. Armağanlara boğuldu. Aynı Soljenitsin, ABD´nin Yugoslavya´yı bombalamasını eleştirince "tu kaka" oluverdi. Yandaş bir anda karşıt oldu. Susturuldu.
Leh Walesa Polonya´da, Vaklav Havel, Çekoslovakya´da var olan sosyalist düzenin uygulanma şekline karşı çıkınca, Sovyet egemenlerince karşıt ilan edildiler. Batı kapitalist dünyası ise onları yandaş ve kahraman ilan ettiler.
Irak´ta Saddam, ABD´nin teşvik ve kışkırtmasıyla İran´a saldırdı. ABD´nin en güçlü yandaşıydı Saddam. Aynı Saddam Kuveyt´e girince ve ABD´ye kafa tutunca karşıt oluverdi. Hem iktidarını kaybetti, hem de ipin ucunda sallanıverdi. Aynı şey yandaş olan ve bir günde karşıt oluveren Mısır lideri Hüsnü Mübarek´in ve Libya diktatörü Muammer Kaddafi´nin de başına geliverdi.
Bugün yandaş olan yarın karşıt oluverir emperyalistlere göre.
Her düzen kendi YANDAŞ´ını ve KARŞIT´ını yaratır. Ne dalkavuklar biter ne de yürekli insanlar...
İnsanlık tarihinin, insanın bilincine kazınan notlarında yandaşların izine rastlanmaz, karşıt olanlar ise ışıldayıp dururlar.
