Şansı ile arası pek hoş olmayan biri, twitter ’daki hesabında tanıtım için şunu yazmış;
“Çölde su arasam, ütü bulurum/ Gel Voltran olalım deseler, g.tü olurum!”
Cumbabalık seçimi öncesi, mevcut sistemden ve mevcut partilerden bir şeyler bekleyenlerin durumu tam da yukarıdaki kişi gibi, çaresiz-üzgün-aldatılmış…
Bendeniz adaylar kesinleşinceye kadar bu konuda yazmama kararı aldım.
Çünkü hem bu sistemden ve mevcut yöneticilerden demokrasiye-hukuka uygun bir çözüm beklemiyorum, hem de 3 Temmuz’a kadar daha 7 günlük bir süre var. Türkiye gibi bir ülkede, 1 gün bile siyaset için çok uzun bir süredir. Bu 7 günde kimler aday olmaktan vaz geçer, kimler aday olmaya karar verir, bekleyelim görelim.
Adaylar kesinleşince, kimin ne olduğunu, kimin “dürtmeyle” aday olduğunu, kimin hangi niyetle aday olduğunu, Türkiye’ye kurulmakta olan tuzakları ve bunları nasıl bozacağımızı bol-bol konuşuruz.
Sizlerden ricam şimdilik enseyi karartmamanızdır. Ayaklarımıza batan ve canımızı acıtan dikenler, özlediğimiz Gül’e yaklaştığımızın işaretleridir. (Gül’den kastımız, Suudi bahçelerinde yetişen zehirli gül değildir. Hz. Peygamberimizin sembolü olan ve tüm insanlığa huzuru-barışı-kardeşliği- refahı müjdeleyen Türk Müslümanların Gül’üdür…)
Bilim ve Felsefe gibi medeniyetin bütün unsurlarını karanlık Ortaçağ Avrupa’sına taşıyan Endülüs’ün, Gırnata Üniversitesinin kapısında şöyle yazar;
Dünya dört temel üzerinde yükselir;
Faziletli kişilerin ilmi / Büyüklerin Adaleti / Salihlerin Duası / Yiğitlerin Cesareti.
Eh madem dünya bu dört temel üzerinde yükseliyor, biz de 12 senedir başımızda olan, şimdi de Cumhurbaşkanlığı makamına göz diken “Sultanımız-Halifemiz-Dünyanın en zengin siyasetçisi” olan Erdoğan’ın bu dört temele uyup uymadığına bakalım. Uyarsa seçelim, uymazsa da üzerini çizelim!
Sonradan, “uysa da seçtim uymasa da seçtim” deme hakkı doğmasın!
1-Faziletli Kişilerin İlmi;
-Fazilet; Kişiyi ahlâklı ve iyi hareket etmeye yönelten manevi kuvvet- Erdem.
İlim; Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi.
*Fazilet ve İlim kelimelerinin buluştuğu, tabiri caizse cuk diye oturduğu tek kişi Erdoğan’dır!
“İnsan ölür kalır eseri- eşek ölür kalır semeri” , “Yok öyle 25 kuruşa simit” , “Yuh çekersen, tokatı yersin” , “Benim oğlum bina okur, döner-döner yine okur” , “Kimsin sen yahu” adlı faziletli “bestseller” ilim eserlerinin sahibi olan bu kişi Erdoğan Usta’dan başkası olabilir mi?
2-Büyüklerin Adaleti;
Büyük, deyince aklıma Erdoğan’dan başkası gelmez. Çünkü ondan daha büyük birinin yaşamasına zaten o izin vermez. Eyfel kulesine kızgınlığı bu yüzdendir!
Anayasa Mahkemesinin önündeki “Adalet Heykelini” kaldırın, yerine Erdoğan’ın heykelini dikin, aha size adalet. Tıpkısının aynısı, aynısının tıpkısıdır.
Dünya Adalet Tarihine geçecek eserleri mevcuttur.
“Paralel Savcılar” . “O Savcıyı takmayın, 4-5 adam gönderip onu içeri alırım” , “Ama o Yargıç Alevi” , “Kuvvetler Ayrılığı Bize Ters” , “Yemişim Bağımsız Yargınızı sizin.”
3-Salihlerin Duası;
Salih kişi; Düzgün, iyi ve ahlâklı kişi demektir.
-Alın teri ile gece-gündüz demeden çalışıp helal kazancıyla, kaçak inşaattan ısıtmalı havuzlu villalara.
-Beş parasız bir futbolcu eskisinden dünyanın en zengin siyasetçisine.
-Milyar-Milyar dolarlık gizli banka hesaplarına.
-Pırlanta dükkânlarından- Gemi filolarına- Yurtdışında rafinerilere-Medya Gruplarına-Haram Havuzlarına- Kasalara- Tek seferde 100 Milyon Dolar bağış alan vakıflara kadar sahip olan, helal süt emmiş, hatta helal süt kazanında yıkanmış birinden daha Salih biri olabilir mi?
4-Yiğitlerin Cesareti;
Cesaret deyince hele bir durun ve derin bir soluk alın.
Şimdiye kadar Erdoğan’dan daha cesur bir devlet adamımız gelmedi.
-Osman Baydemir ağacın dallarını batırdı, tıkı çıkmadı.
-Irak’ta Türk Askerinin kafasına çuval geçirdiler, sustu.
-Bayrağımızı yaktılar, ağzını açamadı.
-Askerlerimizi kaçırdılar, kıpırdamadı bile.
-Çocuklarımızı kaçırdılar, o gitti İmralı’daki cani ile anlaşma imzaladı.
-Konsolosluk mensuplarımızı kaçırdılar, ağzından “takip ediyoruz” lafından başka bir söz çıkmadı.
Eee söyleyin bakalım, uydu mu- uymadı mı? Var mı daha iyisi?
Bundan iyisi, Şam’da kayısı. Ona da Esed izin vermez. Haydi hayırlısı…
Not: Nice Ramazanlara sağlık, huzur, mutluluk içinde erişmenizi temenni ederim.
Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Haziran 2014
Rifat Serdaroğlu
