Neden bizim köy yapayalnız. Neden bizim köy garip, Oysa bu köy her yönden övünülecek diğer köylere göre kıskanılacak bir köy. Burası orda bir köy var, gitmesek te gelmesek te o köy bizim köyümüzdür diyeceğimiz çok uzaklarda, kaf dağının arkasında bir köy de değildir. Burası başkente yakın, köylülerinin çoğu mürekkep yalamış, hali vakti yerinde olan, sohbete oturunca, paradan, puldan, daireden ve magurus dolmuştan bahseden ama köye hizmet deyince üç beş kuruşun hesabını yapan bir sorumsuzların köyü desek yeri var herhalde.
Beyler burası Rize’nin Kaçkar dağlarındaki dağ evlerinin bile asfalt yolu olduğu bir köy değildir. Burası Bingöl’ün dağların geçit vermediği bir köyde değildir.
Burası Orta Asya’dan gelmiş, gelirken de geleneği, göreneğini yanında getirmiş özü sözü bir öz Türklerin yurt edindiği, köyünde yağız, mert insanların barındırdığı, Anadolu’nun şirin mi şirin, küçük bir Türkmen köyüdür. Ne kadar övünsek az, evet burası KARLI DAĞLARIN eteğinde kurulmuş KARAHACILI KÖYÜ’dür.
Ancak Karahacılı Köyü gerçekten hizmete susamış bir köy. Yönetim şekli ise tam bir Karadeniz fıkrası gibi, davul başkasının elinde, çomak başkalarının elinde, diğer köylere göre hizmette geri kalmış bir köy. Köylüler olarak biz artık derneğin güdümünde bir muhtarlık istemeyen topluluğun sesiyiz. Muhtar kendi parasıyla hizmet edecek bir ağa da değildir. Muhtar köyde organizatördür. Yani muhtar hizmete susamış insanları mutlu etmek için yine kendilerini halka hizmet hakka hizmet anlayışı ile yola çıkmış insanları bir araya getirerek kinetik enerjiyi potansiyel enerjiye çeviren bir makinadır.
Muhtar bir önderdir. Köylünün refahını artırmak için çalışan fedakar bir insandır. Muhtar giyimiyle, kuşamıyla toplumda kendini kabul ettirmiş, gariplerin, yetimlerin yardımına koşan, komşusu aç iken tok yatan bizden değildir sözü ile ebedileşen bir Peygamberin ümmeti olabilmek için çalışan bir insandır.
Nihayetinde davulda bizim, çomakta bizim diyebileceğimiz bir hizmet aşıkları topluluğunu görüyorum. Bucengaverlerin içinde hele biri varki, yağız bir delikanlı, gözünü daldan, budaktan esirgemeyen köyümüzde Fidanın Ahmet’ten sonra gelen gözü kara yiğit bir insan. Sağlam karakteri ile haksızlığa prim vermeyen özü sözü bir insan bu yüce insan
Ömer KAYABAŞ. Tam bir dürüstlük, doğruluk timsali.
Neden bizim köy festivaller köyü olmasın, neden bizim köyün bir kültür sarayı olmasın. Neden gençlerimiz köy hasretiyle yansın. Köyümüzde iş, aş varken neden köylülerimiz şehrin kalabalığında kaybolup gitsin. Neden halaylarımız yetim, neden oyunlarımız öksüz kalsın. Bir fidanın Ahmet gelmeyecek mi köyümüze. Neden gece yapılan imecelerde genç kızlarımız türkülerini söylerken, Alaçoraktan gelen kağnının resimleri
Kültür merkezimizde sergilenmesin.
Evet, mezarlarımız bakımsız olmasın, toprak altında yatan geçmişlerimiz incimesin.
Su sorunumuz halledilsin, köyümüzde iş yeri açmaya gelenler teşvik edilsin. Kırgınlıklar bitsin.Elemler köyümüzden ırak olsun.
Fidanın Ahmet’ten sonra, yeni umutlarla baharımızı yeniden genç ve dinamik köy sevdalılarıyla yeşertelim.
Bahtınız açık olsun Karahacılı Köyünün yağız delikanlıları.
06.12.2019 Ömer KILIÇ
