Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey bükük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Vatandaşlarımız 101 gün sonra rehinelikten kurtuldu. Vatandaşlarımızın başına kötü bir olay gelmeden kurtulmalarına sevindik. Musul konsolosumuzun ve konsoloslukta görevli olan vatandaşlarımızın rehin alınmasından sonra neden basın yasağı kondu? Tere yağdan kıl çeker gibi rehinelerimizi alacağız dediler. O zamandan kurtarılmalarına kadar bu kadar zaman geçti. Birisi operasyon diyor. Birisi diplomatik iletişim diyor. Operasyon ile kurtarılmışlarsa neden daha önce operasyon yapılmadı? Diplomatik iletişim ise neden bu iletişim daha önce kurulmadı? Öğrendiğimiz kadarı ile konsolosluğumuza baskın yapılacağı Musul konsolosluğumuz tarafından. Ankara uyarıldığı halde. Bize dokunmazlar neden denildi? IŞİD Suriye de Esat’a karşı mücadele etiği için. ABD tarafından destekleniyordu? O zaman IŞİD devleti kurulmamıştı. İş zıvanadan çıkıp IŞİD ortalığı kasıp kavurunca ABD IŞİD’ı durdurmaya karar verdi. Bunun içinde 10 ülkelik bir koalisyon oluşturdu. Katardaki toplantıda 9 ülke bu koalisyona imza koydu. Türkiye IŞİD’dın elinde rehinelerim var diye imza atmadı. Şimdi seneler önceki bir olayı anımsayalım. ABD Öcalan’ı paketleyip Türkiye’ye vermişti.
ABD askerini Irak’a sokmak istemiyor. Yalnız hava operasyonu yapacağı söylüyor. Hava operasyonlarından sonra mutlaka kara operasyonu yapılması gerekir. Buna temizlik operasyonu denir. Kara operasyonuna Türkiye’nin katılmasını isteyen ABD bu rehine olayına el attı. Bizim iktidarın bu olaydan haberi dahi olmamış gibi. Birisi operasyon diyor. Biriside diplomatik başarı anlamına getiriyor. ABD IŞİD’ın elinde rehinelerimiz var. Diyerek koalisyona imza atmaz mısınız? İşte mazeretiniz ortadan kalktı. Kara operasyonuna katılacaksınız anlamına gelecek olan bu rehineler kurtarılmadı. Serbest bırakıldı.
20 Eylül tarihini nerede ise bayram ilan edecekler. Bu rehineler Davutoğlunun dışişleri bakanlığı döneminde rehin alınmadı mı? O zaman IŞİD bizim hasmımız değil direnmeyin diyen kendisi değil miydi? Hadi bunu söyledin! Tere yağdan kıl çeker gibi rehinelerimizi çekip alacağız dediniz. Neden 101 gün bunu gerçekleştiremediniz? Şimdi diplomatik başarı olarak gösteriyorsunuz? Bu diplomatik başarıyı sağlamak için 101 gün neden beklediniz? Millet gerçekleri öğrenmesin diye basın yasağını siz koymadınız mı? 101 gün rehinelerin ailelerini ve milleti ferahlatacak bir açıklama dahi yapmadınız.
Bu kurtarılma olayının olduğu günlerde. Neden IŞİD kuzey Suriye’deki Kürt köylerine saldırdı? Sınırı gelenlere açmak için neden beklendi? Bu işlerin işleyişinde bir oyun dönüyor. Ülke olarak çok acizlik içersine düştük. Kendi kendimizi ateşin içersine attık. Artık IŞİD ile savaşa girmek mecburiyetin doğmuştur. PKK, Irak ordusu ve peşmerge ile birlikte IŞİD’a karşı savaşmak durumundayız.
Birde bu olayların gezi parkı olayları ile ayni kefeye konması insanın aklına durgunluk verecek. Libya da, Mısır da ve Suriye’deki olaylar ile gezi parkını ayni çerçevede görmek. Çok yanlış bir olaydır. Buralarda ırkçılık yüzünden bu olaylar olmuştur. Gezi parkı olaylarında ırkçılık diye bir olay olmamıştır. İllaki bu ırkçılığa Türkiye’yi bulaştırmaya çalışıyorlar.
101 gün evlatlarında hayırlı haber bekleyen ailelerimizin gözü aydın. Allah bir daha ülkemize böyle acı günler yaşatmasın. Bu olayı siyasete bulaştıranları eleştiriyor, sayın başbakan. Bu malzemeyi onlara siz verdiniz. Bu olay övünülecek bir olay değil. Utanılacak bir olaydır. Aileler adına değil. Ülkemiz adına utanılacak bir olaydır.
Daha başımıza ne olaylar gelecek göreceğiz. Sınırdan girenler için kurulacak çadır kentini halkımız istemiyor. Bunun içinde askerlerimize dahi saldırıyorlar. Türkmenleri pasaportları yok diye sınırlarımızdan içeriye almadık. Suriye’den gelenlerin pasaportları var mıydı? Kendi soydaşlarımız ülkeye kabul etmiyoruz. Başkalarına sınırlarımızı sonuna kadar açıyoruz. Rehinelerimizin serbest bırakılmasına ülke olarak sevindik. Kurtarılmalarında emeği geçenlerden Allah razı olsun. Bunun altından bir şeyler çıkacak. Bekleyip göreceğiz. Saygılarımla.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın Atatürk milliyetçiliği!
Yaşasın Türk milleti!
Yaşasın Atatürk’ün askerleri!
Yaşasın Atatürk sevdalıları!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 22 – 09 – 2014 Mustafa KOÇAL
