Ülkede çıkacak çivi kalmadı. Olay ne olursa olsun. O olaydan dahi oy çıkarma hesabı yapılıyor. Özgecan kızımızın hunharca öldürülmesinin yankıları ülkenin her tarafında gündemden düşmüyor. Bir kadın milletvekili önceden programlanmış bir gösteride dans etmiş. Bu milletvekili eleştiriye maruz kalıyor. Dans edeceğine biliyorsan bir Fatiha oku deniyor. Çok olaylara tanık oldu. Bu ülkede Hatay da patlama oldu 52 kişi hayatını kaybetti. Daha o gün bir bakanın oğlunun düğününde hükümet erkânı bir arada idi. Bu milletvekiline eleştiri yapılırken bu olayın da düşünülmesi gerekir. Neden bu milletvekili eleştirildi? Bakın biz üzülürken o dans etti. Bir Fatiha oku denilmesi olayın üzerinden oy çıkarmaktır.
Bu olayla ilgili olarak Bilal Erdoğan'ın TÜRGEV'i kadın erkek eşitliği olmaz. Kadınlar yaradılışları itibarı ile erkeklerle eşit olmaz deniliyor. Fiziki görünüm eşitliğe engel midir? Erkekler, kadınlar, erkeklerle fiziksel görünüm olarak eşit değildir, diyorlar. Pekiyi kadınlar da erkekler için bizimle eşit olamaz demeleri hakkı doğmaz mı? İşlerine geldiğinde kadın erkek eşittir derler. İşlerine gelmediğin de eşit değiller derler. Ben bu ayrımcılığa katılmıyorum. Kadın da erkek de Allahın bir kuludur. Allahın emir ve yasakları kadın içinde geçerlidir. Erkek içinde geçerlidir. Bir bayan sosyal medyada şöyle diyor. Kadınlar okula falan gitmemelidirler. Çalışmamalıdırlar evinin kadını olmalıdırlar. Evde çocukları ile ilgilenmelidir. Kocasına hizmet etmelidir, diyor.
Şimdi bu bayana soruyorum. Allahın ilk emri okudur. Allahın bu emri yalnız erkeklere değildir. Bütün kullarınadır! Kadınlarda Allahın bir kuludur. Bir kadının kadınlar okula falan gitmesin demesini ben bir erkek olarak. Kadınlara yapılmış bir saygısızlıktır. Özgecan'ın hunharca öldürülmesi bazı kişilerin içersindeki gizli duyguları. Ortaya çıkarmalarına yol açmıştır. Mini etek giyenlere düşman olan, mini eteği giyip tecavüze uğrarsan ağlamayacaksın. Başka birisi özgecan olayını büyütmeyin. Amerika da her iki dakikada bir kadın tecavüze uğruyor. Çenenizi kapatın diye biliyor. Bir başka kadın kadına şiddet uygulamak erkeğin hakkıdır, diyebiliyor. Din adamı geçinen birisi çıkıyor. Ben kızımı kucağıma alıp sevmiyorum. Nefsim uyanıyor diyebiliyor. Bir başkası bir çocuk annesinin dizini gördüğünde nefsi uyanır diyebiliyor. Adalet bakanı tecavüzcüyü 4 gün bir odaya kapatmak yeterlidir diyebiliyor. Kadınları kaportası bozuk arabaya benzetip, bunu makyajla kapatıyorlar diyebiliyorlar. Kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır. Ya da kiralıktır benzetmesi yapabiliyorlar. Bunları söyleyenlerin çoğu AKP yanlısı olanlardır.
Dinine kinine nesil yetiştiriyoruz diyenler. Önce diline, eline ve beline sahip olacak nesil yetiştirmeyi deneseler daha iyi olur. Kadına şiddet aldı başını gidiyor. Bu ülkede 47 günde 36 kadın öldürüldü. Kadına şiddeti protesto edenler. Polisi karşılarında buluyorlar. Kadına şiddeti protesto etmek suç mudur? Ne garip olay ki? Kadına şiddeti protesto eden kadınlar polisin şiddetine maruz kalıyor. Mersin de bir okulda çoğunluğu kız öğrencilerden olan bir gurup. Özgecan cinayetini protesto ediyor. Elinizi bedenimizden çekin. Susma sustukça sıra sana da gelecek diye slogan atıyorlar. Okul müdürü geliyor. Bu gurubu dağıtıyor. Hem de yakaladığına şiddet uygulayarak. Bu öğrencilerin protesto etme özgürlüğü yok mu? Kendilerinin korunmasını istemek hakları değil mi?
Şu kadına şiddet olayını anlamak mümkün değil. Geçinemiyorsan ayrılırsın. Şiddet uygulamak neyin nesidir? Kadınlar erkeklere Allahın emanetidir. Kadına şiddet uygulamak Allahın emanetine ihanettir. Bu iktidar döneminde yüzlerce kadın cinayeti işlendi. Koruma isteyen kadınlara koruma verilmedi, öldürüldü. Öldürülenleri çoğu pompalı tüfek ve tabanca ile öldürüldü. Nereden buluyorlar tabanca ve pompalı tüfek alma parasını? Başka ülkelerden tabanca ve tüfek almak çok zorlaştırılmıştır. Bizde ise aksine silah sahibi olmak, bakkaldan ekmek almaktan daha kolaylaştırıldı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu kadına uzanan eller kırılsın diyor. özgecan'ın katilleri için en ağır cezanın verilmesini sağlayacağız diyor. Ne kadar ceza verilirse verilsin gideni geri getirmiyor. Kadın cinayetlerinin önlenmesi için gerekli tedbirleri alacağız diyor. Sanki yeni iktidar olmuş bir partinin lideri gibi konuşuyor. 13 senedir iktidarda olan bir partinin lideri bunu nasıl söyler. Bir ara iki genç kızı katleden bir üçüncüsünü katletmek üzere iken yakalanmıştı. O zaman da önlemler alacağız dediler. Kısırlaştırma o günlerde gündeme gelmişti. Kimi kısırlaştıracaksınız? Tecavüzcüyü! Bir kızın hayatı karartılmış. Bütün emelleri bir serseri yüzünde uçmuş gitmiş. Ceza olarak kısırlaştırma cezasını öngöreceksiniz.
Önce gençlere diline, eline, beline sahip olmayı öğreteceksiniz. Silah sahibi olmayı zorlaştıracaksınız. Çocukları taciz edenlere çok ağır ceza verilmelidir. Taciz ediyor şikâyetçi olunduğunda karakolda ifadeleri alınıyor. Serbest bırakılıyor. Bundan ceza almayınca tecavüz etmeyi kafasına koyuyor. Fırsatını bulduğunda tecavüzü gerçekleştiriyor. Tecavüze uğrayan şikâyetçi olursa yargılanıyor. Korkup ta şikâyetçi olmayanlar senelerce vicdanları ile boğuşup duruyorlar. Nereye bakarsanız bakın ülkenin çivisi çıkmış. Çıkarılacak çivi bile kalmamış dersek abartmış olmayız. Allah hiçbir aileye böyle acılar göstermesin. Allah çocuklarımızı böyle olaylardan korusun. Saygılarımla.
18 02 2015 Mustafa KOÇAL
