Ülkenin boşuna geçen şu 6 aydaki çalışmalar. Bir proje üzerinde çalışılmış olsalardı. Ve bu projenin yapımında referandum da harcadıkları parayı projeye harcasalardı. Ülkeye bir eser kazandırmış olurlardı.
Bu referandum ülkeye hem maddi hem de manevi zarara sebebiyet vermiştir. Bu durumu yaratanda Devlet Bahçelidir. Bahçeli bu sistemi ortaya atıktan sonra, iktidar bütün çalışmalarını bu sistem için yapmıştır.
Hemen referanduma götürülecek olan anayasa maddelerini hazırladılar. Hem de bütün çalışmalarını bu sisteme yönelttiler. Gündem devamlı anayasa değişikliği ile meşgul edildi. Günlerce gece gündüz mecliste bu anayasa değişikliği konuşuldu. Ülkenin başka sorunları bir kenara bırakıldı.
Görmeye alışık olmadığımız olaylar zuhur etti. Kavgalar, hakaretler, yumruklar, tekmeler su şişeleri havalarda uçuştu. Siyasetin seviyesi düştü. Meclisteki görüşmeler referanduma götürecek oylarda kaldı. Buda İktidar ve bahçeli ortaklığının getirdiği çoğunluk oldu. Bu ortaklık iktidara yaramış olmasına rağmen.
Bahçelinin partisinin zayıflamasına sebep olmuştur. Referandum süreci başladı. İktidarın bütün milletvekilleri referandum çalışmalarına katıldı. Artık varsa yoksa referandumdan evet çıkartmaya odaklanıldı. Maddi kaynaklar referanduma da harcandı. İşsizlik fonu dahi kullanıldı. İktidar o kadar bu referanduma yüklendi ki. Son 10 günde akaryakıta 2 defa zam yapma durumunda kaldı.
Maddi yönden ülkeye çok büyük yük getirdi. Birde bu işin manevi yönü var. Ülke öyle bir ayrıştırıldı ki. Bir daha bir araya gelinmeyecek yaralar açıldı. Ayni topraklar üzerinde yaşan. Ayni havayı teneffüs eden Türk milleti birbirine düşman edildi. Evet, çiler hayır diyenlere öyle hakaretler ettiler ki. Unutulması mümkün değildir. Terör örgütleri ile bağdaştırıldı. Hayır diyenler milliyetçi kesindi. Onun için bu bağdaştırma milliyetçileri derinde yaraladı. Nasıl yaralamasın ki? Hayırcılar terörist ilan edildi.
PKK ile ayni kefeye kondu. FETÖ örgütü ile bağdaştırıldı. Hatta IŞİD denen katil sürüsü ile bağdaştırıldı. Bu bağdaştırmaların kabul edilmesi mümkün değildir. Bunları yönetim kadrolarında olanlar söyledi. Birde alt kademeler de olanlar var ki? Onların söyledikleri yenilir içilir cinsten değildir. Hayırcılara Kanı bozuk diyen mi ararsın. Türk değil diyen mi ararsın. Müslüman değiller diyen mi ararsın. Kanları ile banyo yapmayan köpek soyu olsun diyen mi arasın.
Evet çıkacak. Hayırcıları karıları kızları evet diyenlere helaldir diyen mi ararsın. Bunu söyleyen görevde alındı. Pekiyi adli soruşturma neden açılmadı? Bu milletin arasına sokulan en büyük nifaktır. Birisi çıksın da bu zata şu yapılmıştır desin. Bu kadar terbiyesizlik yapılıyor. İktidardan ses çıkmıyor. Belki mükâfatlandırılmıştır. Biz daha Nicelerini gördük. Millete alenen küfür eden iş adamına ihale üzerine ihaleler verilmedi mi? İktidarın millete saygısı olsaydı. Bu iş adamına bir tek ihale vermezdi. Sen benim milletime küfür ettin.
Sana ihale yok derdi. Referandum süreci hayırcılara hakaretle geçti. 16 Nisanda sandığa gidildi. Millet iradesini sandığa gidip oyunu kullanarak tecelli ettirdi. Millet iradesine saygı gösterilmelidir diyen iktidar. Yüksek seçim kurulu tarafından millet iradesine konan ipotek ile evetler önde çıktı. Maç oynanırken kural değiştirerek bu ipoteği koydu. İtirazları ret etti. İktidar atı alan Üsküdar´ı geçti diyerek. Millet iradesine konan bu ipoteği kabullendi. Referandum geçeli 10 gün oldu. Hala bu olay konuşuluyor. Türkiye gündeminde bu referandum sonuçları konuşuluyor.
Gündem bu olayla meşgul iken iktidar çay kuru sattı mı? Yoksa borca karşılık olarak mı verdi? Buna bir açıklama getirilmedi. Borca karşılık kullanımının % 80´nin verildiği de söylendi. Benzin, motorin, elektrik, emlak ve araba vergilerine zam yapıldı. Çünkü gündem referandum sonuçları ile meşgul. Yüksek seçim kurulu şaibeli bir referanduma imza atmakla kalmadı. Milletin adalete güvenini de yerle bir etti. Bu olay Avrupa da dahi konuşulan bir durma geldi. TV kanalları devamlı bunu tartışıyor. Adalet bakımından ülkenin dış ülkelere de itibarı kalmadı.
Bir referandum yaptık amma her şeyi berbat ettik. Maddi zarara uğradık. Manevi zarara uğradık. Adalete güveni yerle bir ettik. Dış ülkelere de itibar kaybettik. Ne için ülkeyi tek kişiye teslim etmek için. Bunun vebali Devlet bahçeliye aittir. Şimdi bu anayasa değişikliği ile uyum yasaları çıkarılacak. Bahçeli bakalım bu uyum yasalarında nasıl bir tavır ortaya koyacak. Referandumda evet diyen, mecliste de evet der. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 25-04- 2017 Mustafa KOÇAL
