Melisa GÖNEN-GENÇ KALEM


TOPRAK OLMAYAN BİLİM-2

TOPRAK OLMAYAN BİLİM-2


 Mustafa İnan, iki büyük savaştan kaçarak yaşayamadığı çocukluğuna Konya´da devam etmiş. Fransızların Adana´ya gelmesiyle ?kaç kaç´ adı verilen güvenli yerlere göç başlamış.Annesi ve kardeşleriyle gittikleri Konya´da edebiyattan etkilenmiş. Fuzuli´nin ve İstanbul aşığı Nedim´in beyitlerini ezberden okur olmuş. Divan Edebiyatı´nın büyüleyici sanatı adeta içindeki kanın kırmızılığı gibi her yanını sarmış. Konya´da kaldıkları iki buçuk yıl içinde edebiyat sevgisi büyümüş. Konya´nın mistik etkisini belki de bütün hayatı boyunca hissetmiş. En çok Mevlevi ayinlerinden etkilenmiş. Konya?da başka şeylerden de etkilenip tarihi yerleri gezermiş, Mustafa İnan.Bir gün duvarda hükümetin muhacir çocuklar için bir sünnet düğünü düzenlediği   ilanını görmüş ve şu sözleri söylemiş: ´Dokuz yaşına geldim, daha sünnet olmadım. Babam da zengin değildi ki. ´Küçük olsa da kendi işlerini her zaman kendi halletmeye çalışırdı.Tek başına sünnet için yazılmaya gitmiş. Annesi çok duygulanmış. İki büyük savaş demiştim, Kurtuluş Savaşı başlamış. Adana´ya uzun bir süre dönememişler. Hep korku içinde yaşamışlar. Bu durumu özetleyecek olursak Mustafa, 1911 yılından beri babasının dar geliri ve  iki büyük savaşın şiddeti arasında yaşadı. Cumhuriyetimizin ilanından sonra Adana´ya döndüklerinde her şey tamtakırdı. Her şeye sıfırdan başlamaları gerekiyordu. İşte biraz önce bahsettiğim kuyumcu meselesi tam bu anda patlak verdi ve babası Mustafa´nın çalışmadığına inandığı gözlemleri sonucunda ?bari sanat öğrensin? dedi ve çıraklık başladı.

Kimsenin Mustafa´nın olağanüstü hafızasından ve üstün merakından haberi yoktu. Ailesi dışarıdan baktığında Mustafa´nın derslerine çalışmıyor olarak gözükmesi kaçınılmazdı. Çünkü Mustafa, erkenden yatıyor ve sabah öğrenci yurduna giderek arkadaşlarının defterlerini okuyordu. Ne yapsaydı ailesinin defter ve çalışma kitabı almaya parası yoktu. O da arkadaşları kahvaltı edene kadar defterleri güzelce okur, hafızası sayesinde onları asla unutmaz ve merakıyla bilgisini birken ikiye katlardı. Bir tane sarı defteri vardı; herkes derste sıkı sıkı not tutarken o sadece derse odaklanır ve hocalarını dinlerdi. Deftere de o dersi hatırlatacak küçük şekiller çizerdi. Bazı arkadaşlarına ders anlatır, çözülmez denen soruları çözer, doğuştan öğretmen olmuş gibi herkese nasıl anlıyorsa öyle -yani kişisel anlatım yöntemiyle-anlatırdı.Yurt dışına çıktığı yıllarda meslek hayatına orada devam edebilirdi ve okuduğu mühendislik alanında çalışarak büyük paralar kazanabilirdi.Ama Mustafa İnan hayatı boyunca tek bir şey istedi öğretmen olmak. Onun öğretme isteği birçok bilim insanı yetiştirmesini sağladı. Çok para kazanabilecek olmasına rağmen kendi memleketine olan düşkünlüğü ve memleketine yararlı olma düşüncesiyle ülkesi için bilim alanında büyüyen bir güneş olup nice fidanı ışığıyla besledi. Herkesin dostu oldu. Hocalar, sınav sorularını önce ona çözdürür o uzun sürede çözüyorsa diğerleri hiç çözemez diye sorular Mustafa tarafından yeniden düzenlenirdi. Sınıfta öğretmen varken kürsüde o olurdu, çünkü tüm öğrenciler onun anlatımıyla birçok dersi anlardı. Jale Hanım´la da ona ders anlatırken tanışmış ve aşık olmuştu. Jale Hanım, Türkiye´nin ilk kadın arkeoloğudur. Bu çiftin Hüseyin adında bir oğulları oldu. Mustafa İnan, uygulamalı ve teorik mekanik dalında zamanın önde gelen bilim insanlarından olarak yaşamını Türkiye´de bilimin gelişmesine adamıştır. (devam edecek)

  • BIST 100

    9524,59%-0,06
  • DOLAR

    32,54% 0,29
  • EURO

    34,72% 0,12
  • GRAM ALTIN

    2492,20% 0,33
  • Ç. ALTIN

    4168,04% 0,00
  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli

Balıkesir

19.04.2024

  • İMSAK 04:47
  • GÜNEŞ 06:18
  • ÖĞLE 13:13
  • İKİNDİ 16:57
  • AKŞAM 19:57
  • YATSI 21:22