1 Mayıs sözde emekçilerin bayramı. Emekçiler bu bayramlarını ağız tadı ile coşkulu bir şekilde kutlayabildiler mi? Bu 1 Mayısı emekçilerin bayramı olmasını sağlayan iktidar değil miydi? Ayni zamanda 1 Mayısın tatil olmasını iktidar getirmedi mi? Neden tatil edildi? Emekçiler ve işçiler coşku ile bayramlarını kutlasın diye değil miydi? Pekiyi neden kutlamalarına izin verilmiyor?
Ne idi? İstanbul da ki işçi ve emekçilere uygulana şiddet? Oraya geliş yaşlılar bu 1 Mayıs bayramını kutlamaya geldiklerine gelmediklerine pişman edildiler. Yerlerde sürüklendiler. Tekme yediler. Cop yediler. Bu nedir Allah aşkına? Vatandaşa bu kadar zulüm edilir mi? Bir iktidar vatandaşından bu kadar korkar mı? Bu kadar şiddet uygulanır mı? Nerede kaldı? İktidarın ileri demokrasisi?
Bırakın toplanıp bayramlarını doya doya kutlasınlar. Eleştirimi yapacaklar yapsınlar. Düşünce ve fikir özgürlükleri neden engelleniyor? 2010 senesindeki referandumda getirilen özgürlükler ne oldu? Hani gösteri yapmalarına izin verilecekti. Sözle hiçbir şey olmuyor. İcraat gerekiyor. İktidarın icraatı ise gösteri yapanları engellemek oluyor. İstanbul da ki olayları gördüğümde insan olarak utandım. Kadınlar çığlık atıyor. Polisin hiç umurunda değil.
Polis ben bu gösteriyi engelleyeyim de ne olursa olsun düşüncesinde. Çünkü polise emir verilmiş onlarda verilen emre göre hareket ediyorlar. Emniyet böyle bir şey yapmaz. Amma talimat yukarıdan geliyor. Vatandaşların bir araya gelmesinden korkuluyor. Neden korkuluyor? Anlamak mümkün değildir. Bu ülkede yürüyüş, gösteri çok yapıldı.
Kimse ses çıkarmadı. Demokratik ülkelere de gösteri yapanlara her hangi bir saldırı olmasın diye. Gösteri ve yürüyüş yapanlar polis tarafından korunuyor. Bizde ise gösteri ve yürüyüş yapanların dağıtılması isteniyor. Şu geçirdiğimiz referandumda bile. Cumhurbaşkanı ve başbakan her gün bir yerlerde miting yaptılar. Hayırcılara salon verilmedi. Açık hava mitingi yapmalarına izin verilmedi.
Neden?
Karşı görüşlü olanlar bir araya gelmesin diye. Bu izinler verilmedi. Bunun adına da ileri demokrasi deniliyor. Cumhurbaşkanı olsun. Başbakan olsun. Veya bakanlardan birisi olsun bir yere gittiğinde olağan üstü tedbirler alınıyor. Bu vatandaştan korkmaktır. Bu millet şimdiye kadar ne Cumhurbaşkanına ne başbakanına her hangi bir eylem içerisinde bulunmamıştır. Rahmetli Süleyman Demirel bir Cuma günü il başkanlığı kongresine geldi. Kapalı spor salonunda kongre yapıldı. Bir arkadaş ile bana il başkanı kapalıda Süleyman Demirel´e siz refakat edeceksiniz. Abdestini aldıracaksınız. Cumaya da ikiniz götüreceksiniz dedi.
Arkadaşla ikimiz soyunma odasında abdestini aldırdık. Sonra büyük araba ile paşa camisine ikimiz götürdük. Bir tek koruma polisi dahi yoktu. Caminin avlusuna girdik. Hadi bakalım çocuklar siz işinize bakın dedi halkın içerisine karıştı camiye girdi. Şimdi nerede böyle bir olayı yaşamak mümkün mü?
Şimdi kim olduğunu hatırlayamıyorum. Burada birisi Cuma namazına gitti. Bütün yollar trafiğe kapatıldı. Cami avlusuna birçok polis yerleştirildi. Gelenin yanındaki korumalar. Orada görev yapan polisleri avlunun dışına çıkardı. Bir Demirel´in yaptığına bakın. Birde şimdikilerin durumlarına bakın. Demirel miting yaptığında birisi bir laf atsa hemen onu vatandaşı buraya getirin derdi.
O kişi ile orada konuşurdu. İşte demokrasi budur. Demokrasiyi iktidarlar yok ediyor. Ondan sonrada demokrasiden bahsediyorlar. Demokrasi özgürlüktür. Fikirlerin ve düşüncelerin özgürce söylene bilmesi demokrasinin olmazsa olamazlarındandır.
Açıkçası millete zulüm ediliyor. İslamiyet´te zulüm yoktur. Allah ayeti kerimesinde buyuruyor. Ben kendime zulmü haram kıldım. Size de zulmü haram kıldım. Birbirinize zulüm etmeyin emrini veriyor. Bu ayette uyan var mı? Zaten bu ayete uyulmuş olsa bu gün ülkede yaşananlar olmazdı. Hiç kimse özgürce düşüncesini ve fikrini söyleyemiyor. Bundan sonra neler olacağını zaman gösterecektir. Keşke elim kırılsaydı da evet demeseydim diyenlere olacaktır. Çünkü çocuklarımızın geleceği ne olacak bilinmiyor. Bindik alamete gidiyoruz kıyamete Allah sonumuzu hayır eyleye. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 02- 05- 2017 Mustafa KOÇAL
