Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
30 Martta sandık önümüze gelecek. Söyleyeceklerinizi sandıkta söyleyin. Seçim bürolarına parti binalarına saldırarak, seçim ortamını germeyin. Bilhassa AKP seçim bürolarına saldırarak, mağduriyet senaryosu üretmesine meydan vermeyin. Millet yapılan seçimlerde vereceği oyun anlamını dahi anlayamıyor. Oy kullanırken ülkenin bugünkü durumunu, ülkenin geleceği ve çocuklarımızın geleceği ile ilgili olduğunu bilerek kullanmalıyız. Bu ülke çok zor şartlarda, var olmuştur. Bu topraklar atalarımızın kanı yoğrulmuş. Bedeli atalarımızın canı ile ödenerek vatan olmuştur. Onun için bu ülkenin değerleri hoyratça yok edilemez. Bütün zorluklara kadını ile erkeği ile genci ile ihtiyarı ile göğüs gerilerek kazanılmış, zaferler neticesinde kurulmuş bir Cumhuriyete sahibiz. Bu zaferlerin komutanı ve Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’e çok şey borçlu olduğumuzu bilerek oy kullanmalıyız. Atatürk’e ve kurduğu Cumhuriyete saygısızlık aldı başını gidiyor. Atatürk’ü itibarsızlaştırmaya çalışanlara fırsat veren ve bu itibarsızlaştırmayı başlatan bir iktidar var. Onun için verilecek her oy Atatürk’ünün itibarının artırılmasını sağlayacaktır. Terör örgütü andımızın kaldırılmasını istedi. İktidar ırkçılık içeriyor diye andımızı kaldırdı. Irkçılıkla falan alakası yok. Atatürk ve Türk kelimesi geçtiği için kaldırıldı. Çocuklarımıza milli şuur serumu yapan andımız birilerini rahatsız ettiği için kaldırıldı. Verilecek her oy bu andımızı kaldıranlara tepki oyu olacaktır. Ne mutlu türküm diyene ibaresini kaldıranlara ders veren oylar olacaktır. Paralel devlet dedikleri cemaatle koalisyon kurarak orduya kurulan kumpasa ortak olarak ordunun itibarını yok edenlere verilecek cevap olacaktır.
Afyon AKP milletvekili Afyondaki konuşmasında “askerin kafasını kırarız. Savcının cübbesini alırız” diyor. Bu kendini bilmeze oylarımızla cevap vermeliyiz. Ergenekon ve balyoz davalarında ki gizli tanıklara itibar ederek, diğer tanıkların dilenmesini kabul etmeyen yargılamaya tepki göstermek için oy kullanmalıyız.
Terör örgütü ile masaya oturulmasını ve İmralı da cezasını çeken bebek katilinin adadaki ikametgâhını komşu kapısına çevirenlere tepki göstermeliyiz. Milli varlıklarımızı yok pahasına satanlara dur demeliyiz. Manevi değerlerimizi yok etmeye çalışanlara manevi değerlerimize dokunma demeliyiz. Özgürlüklerimizi kısıtlamaya çalışanlara özgürlüklerimizi kısıtlamasına müsaade etmemeliyiz. Yasaklar ülkesine hoş geldin ileri demokrasi. Böyle bir ileri demokrasiyi kabullenmediğimizi göstermeliyiz. Milletin menfaatine kanun çıkarmakta cimri kendi menfaatleri için kanun çıkarmakta cömert olanlara varlığımızı oylarımızla hissettirmeliyiz. Ülkeyi benden olanlar, benden olmayanlar diye ayrımcılık yapanlara bu ülkenin vatandaşı olduğumuzu göstermeliyiz. Kendilerinden olamayanları düşman görenlere mutlaka söyleyecek sözümüz olduğunu bilerek oyumuzu kullanmalıyız. Bunu ben söylemiyorum. Başbakan ile yardımcısı Bülent Arınç arasında geçen bir olaydan sonra. Başbakan “ aramızdaki sorunu konuşarak aramızda halledelim. Düşmanlarımızı sevindirmeyelim” demişti. Burada düşman kim oluyor? Kendilerine muhalif olanlardır.
Laikliği yok sayarak Suriye’deki mezhep çatışmasına karışarak ülkeyi Suriye batağına sokanlara dur demek görevimiz olmalıdır. Suriyeli mültecilere her türlü imkânı sağlayan, bu iktidara Kendi vatandaşına da ayni imkânları sağlamasını hatırlatmalıyız. 17 Aralıkta yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu olmamış gibi unutturmaya çalışanlara bu operasyonun üzerinin örtülemeyeceğini hatırlatmalıyız.
Gelelim bizim için en önemli meseleye. Biz kimiz sorusuna cevap aramaya çalışalım. Biz kendimizin Türk ırkından olduğumuzu biliyoruz. Tarihte birçok devlet kurmuş. Birçok devlet yıkmış bir ırk olan Türk soyundan geldiğimizi biliyoruz. Bu iktidar böyle bir ırk yok diyor. Türk milleti diye bir milletin yok olduğunu söyleyerek Türk ırkını Türkiye tarihinden silmek çabasındalar. Türk milleti diyemeyenlere varlığımızı göstermenin zamanı gelmiştir. Bir ırkı yok saymak. Başka bir ırkı öne çıkarmak demektir. Bunu da söylemiyorlar. Bizim Türklüğümüzü yok saymalarına izin vermemeliyiz. Bu ülkede 50 milyon Türk var. Bu 50 milyon Türk bir etnik guruba feda edilemez. Ve hiçbir etnik guruba kendimizi feda ettirmemek için sandıkta biz Türk milletiyiz diye haykırmamız gerekiyor. Bu söylediklerim burada kalmamalı. Mutlaka sandığa yansımalıdır. Saygılarımla.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Atatürk milliyetçiliği! Yaşasın Türk milleti! Yaşasın Atatürk sevdalıları!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 11 – 02 – 2014 Mustafa KOÇAL
