İzmir Valiliğinin Resmi sitesine girdiğinizde, kendinizi Türkiye’nin gözbebeği çağdaş İzmir’dedeğil de, bir Çöl Şeyhinin çadırında zannedersiniz!
Sitede sizi şu ifade ve yardım dernekleri karşılar;
BİR ARADAYIZ, İDLİB’İN YANINDAYIZ!
AFAD/ Diyanet Vakfı/ Al Baraka/ Beşir Derneği/ Deniz Feneri/ Hayrat Derneği/ İHH/ Sadakataşı Derneği…
Sanki Valilik değil, yardım toplama merkezi!
Vali Yavuz Selim Köşger, Sinop ve Aydın Valiliğinden sonra İzmir’e yeni atandı.
Henüz ne o İzmir’i ve İzmirlileri tanıyor, ne de bizler onu.
Çok yakında tanışacağız. Sinir katsayısı yüksek, stresli bir tanışma olacağı kesin.
İzmir Valisi “Lozan’ı Anma Etkinliklerini” tüm şehirde yasakladı.
Ardından, eskiden FETÖ okullarında öğretmenlik yapan, Bergama Milli Eğitim Müdürü Nuri Kiraz denen dallamanın Lozan’a ağır hakaretini gördük, duyduk.
Bekledik ki, Vali bu sepeti anında görevden alacak! Tabii ki almadı, alamadı.
Vali, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Tapu Senedi olan Lozan Antlaşmasının anma etkinliklerini yasaklarken, nasıl bir yönetim sergileyeceğini ortaya koydu;
“Etkinlik yapılması halinde, toplumsal ayrışma ve kargaşaya neden olabileceği değerlendirildiğinden,kamu güveni düzeni sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile, başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, yaşanabilecek her türlü olumsuz bir durumun önüne geçilmesi amacıyla, Lozan Antlaşması’nın yıldönümü kapsamında İlimiz genelindeki etkinlikler yasaklanmıştır.”
Şimdi beraberce bu Vali’ye soralım;
Siz, eğer bugün İzmir Valiliği koltuğunda oturuyorsanız, Lozan sayesindedir. Cumhuriyeti kuranların imzaladığı Lozan olmasa, Osmanlı’nın imzaladığı Sevr yürürlükte olsa sizin koltuğunuzda,Hristo Hüsnüyadis adlı bir Yunan oturacaktı!
Sizin göreviniz yasaklamak değil, Anayasamızın verdiği toplantı-gösteri hakkının, gerekli güvenlik tedbirlerini alarak gerçekleştirilmesini sağlamaktır.
Lozan’ı kutlamaktan kimler rahatsız olacakta, kamu güvenliği tehlikeye girecek?
Siz, Lozan’ı kutlayanların mı, Lozan’dan rahatsız olanların mı Valisisiniz?
Oldu olacak, bundan böyle aynı gerekçeyle 26 Ağustos-30 Ağustos-9 Eylül- 29 Ekim- 10 Kasım-23 Nisan- 19 Mayıs törenlerini de yasaklayın.
Gelelim şu FETÖ beslemesine! O da Valisinden aldığı güçle, daha öne gidiyor;
“Bize dayatılan Lozan kilidinin bir parçasını daha çöpe attık. Darısı diğer maddelerin başına!”
Ne ara böyle sapıklar çoğaldı?
Cumhurbaşkanı, Atatürk’e açıkça ve hakaret ederse,rehin alınmış Bahçeli “Hilafet” çağrıları karşısında susarsa, Paşalar, Atatürk’e küfreden meczubu ziyaret ederse, Valisi de Müdürü de böyle yapar…
İzmir, Cumhuriyet değerlerine bağlı, demokratik hassasiyetleri yüksek bir kenttir.Ama ülke genelindeki yönetici kalitesi aynen İzmir’e de yansımış!
İzmir’in sözüm ona CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı var, işi gücü şov!
Muhalefet partilerinin yerel yöneticilerinin de bilgileri ve yürekleri eksik.
Sivil Toplum Kuruluşlarının başkanları ise tam birer zavallı!
Biri, Tayyip adı geçtiğinde esas duruşa geçer, diğeri AKP karşıtlarına selam vermekten korkar.
Bilmezler ki, bu yobazlar muvaffak olursa ilk önce onların kafaları kesilecek!
Her şeyi yeni baştan ele alacağız galiba;
Çoban Ateşi Hareketinde, Cumhuriyet nedir, Demokrasi nedir, Hukuk Devleti nedir, nasıl korunur, devlet yöneticileri halka nasıl saygılı olur, bu değerlerimize en ufak bir saldırı olduğunda nasıl tepki verilir, irticaya ve kadına saldırıda nasıl davranılır, herhalde tekrar öğreteceğiz…
Oku bakayım;
İzmir Demokrattır, İzmir Özgürlükçüdür, İzmir’de daha çok Hasan Tahsin vardır.Anlaşıldı mı!
Atatürk’e bir tek kişinin bile hakaret edemeyeceği, huzurlu ve mutlu bayramlar dilerim.
Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Temmuz 2020
Rifat Serdaroğlu
