Allah şeytan sizi açlıkla korkutur. Kura-n ayettir. Allah kullarına şeytan sizi kandırmak için açlıkla korkutur buyurmuştur. Dünya tatlıdır ve manzarası hoştur. Şüphesiz ki Allah dünyanın idaresini size verecek ve nasıl davranacağınıza, ne gibi işler yapacağınıza bakacaktır. Peygamber efendimiz (S.A.V) hadisi şerifinde böyle buyurmuştur. Bu ayet ile hadisi şerifi irdeleyelim. Bugün bunlara riayet ediliyor mu? Allah kullarına şeytan sizi açlıkla korkutur. Açlıktan korktuğunuz için sakın şeytana biat etmeyin. Sizin rızkınızı ben veririm diye buyuruyor.
Bugün iktidarda milleti açlıkla korkutuyor. Aynen şeytan gibi milleti açlıkla ve istikrarsızlıkla korkutuyor. Bülent Arınç biz gidersek üç ay sonra maaş ödeyemezler diyor. Sanki kendi ceplerinden ödüyorlarmış gibi hareket ediliyor. Siz nasıl ödüyorsanız gelenlerde öyle ödeyecektir. Devletin gelirleri bellidir. Gelirler giderleri karşılamıyor da borç alarak ödüyor iseniz? Şu anda Türkiye'ye IMF den başka borç verecek ülke kalmamıştır. Çünkü ülkenin itibarı kalmamıştır. Ülkenin gelirleri giderlerini karşılıyor olmasına rağmen maaş ödeyemezler diye korkutmak. Şeytani bir davranıştır. Seçimlerde köylüleri borçları ile korkuttuğunuzu cümle âlem biliyor. Muhtarı çağırıp köyünüzdekilerin şu kadar borcu var. Biz gidersek gelenler bu borçları isterler ona göre hareket edin dedikleri devamlı iddia edilmektedir.
Cumhurbaşkanı bir parti genel başkanı gibi Kocaeli de katıldığı toplu açılıştaki konuşmasında. Koalisyon demek krizdir, yokluktur, işsizliktir demektir. AKP'yi tek başına iktidar yapın çağrısında bulunuyor. Şu an ülkede zaten kriz yaşanmakta dadır. Daha nasıl kriz olsun ki? Cumhurbaşkanı krizin olduğunu kendiside itiraf ediyor. Yoksulluk bu iktidar döneminde daha da artmıştır. Evine ekmek götüremeyen yüzlerce vatandaş var. Sokaklarda dilencilerden geçilmiyor. Tok açın halinden anlamaz. Bu iktidar döneminde alt tabaka ile üst tabaka arasındaki fark her geçen gün artmakta dadır. Makas diye tabir ediliyor. O makas açılmaktadır.
Koalisyon işsizlik demek ise bu iktidar döneminde işsizlik artmıştır. Bunu resmi rakamlarda doğruluyor. Fakat bu resmi rakamların üzerinde bir işsizlik olduğu da aşikârdır. Çünkü işten ümidini kesip de resmi iş aramadan vazgeçenlerde bulunmaktadır. Bu iktidar koalisyon dönemlerini aratmıştır. Koalisyon döneminde yolsuzluk meşru hale getirilmemiştir. Çünkü koalisyon ortakları devamlı birbirini kontrol altında tutuyor. Tek parti döneminde iktidarı kontrol altında tutacak olan yargı organlarıdır. Bugünkü iktidar yargı organlarının kontrolünü devre dışı bırakmıştır. Satılan yerlerin satışını iptal eden anayasa mahkemesinin kararı dahi uygulanmaya konmuyor. Bu konuda yaşadığımız örnek 17 Aralık operasyonundaki olay vardır. Olaya da karışanlar tek partinin tutumu ile yüce divana gönderilmemiştir. İşte bu olay koalisyon iktidarların yaşanmaz.
Başkanlık sistemi ile yatıyorlar başkanlık sistemi ile kalkıyorlar. Bu kadar başkanlık sistemini istemelerinin sebebi iktidardan düştüklerinde yüce divana gitme korkusudur. Şimdi üç döneme takılanların dokunulmazlığı kalmıştır. Gelecek dönemde AKP haricinde birisinin iktidar olma durumunda. AKP'nin yüce divana göndermediği bakanlar yüce divana gönderebilirler.
CHP seçim beyannamesini açıkladı. İyi şeyler var. AKP CHP'nin seçim beyannamesini gördükten sonra, seçim beyannamelerini açıklamış olmaların rağmen ilave seçim beyannamesi hazırlayacaklarını açıkladı. Maliye bakanı Mehmet Şimşek Kaynağı nereden bulacaklar. Onu açıklamıyorlar diyor. Bir şeyi ele alıyorlarsa elbette kaynağını da bulacaklardır. Devletin gelirleri bellidir ona göre planlarını yapmışlardır. Mesela köylüye mazotu 1,5 TL den verecekler. AKP 2002 de mazottaki vergiyi % 35 düşüreceğiz dedi. Ne yaptı armatörlerin kullandığı mazotu % 50 düşürdü. Sebep iktidara yakın olan armatörleri düşündü. Köylüyü düşünmediler. İktidar kaynağı nereden buldu ise onlarda bulacaklardır. Vatandaşı korkutmak niyetiniz bu sefer tutmayacaktır. AKP zengini daha zengin etmeye çalışmıştır. CHP ise fakiri kalkındırmayı hedef almıştır. AKP'nin üvey evlat muamelesi yaptığı memur ve emekliyi ferahlatma planları yapmıştır. Bunları AKP hiç dikkate almadı. Amma CHP senlerdir üvey evlat muamelesi gören bu memur ve emeklinin derdine derman olmayı hedeflemiştir. AKP gibi vatandaşı açlıkla korkutarak oy istemiyor. Vatandaşı refaha kavuşturacak olaylar için oy istiyor. Saygılarımla.
Ben Türkoğlu türküm, Türklüğümden taviz vermeyeceğim.
NE MUTKU TÜRKÜM DİYENE! 21 04 2015 Mustafa KOÇAL
