Dünyada her şeyde itibar kaybettik. Ne olur seçimde bari itibar kaybetmeyelim. İtibarsızlık güven kaybetmektir. Her şeyde dünya sıralamalarında hep alt sıralardayız. Adalette, ekonomide, eğitimde, Kadın cinayetlerinde, tecavüz olaylarında, fikir özgürlüğünde, dolaylı vergilerde, aklınıza gelen her şeyde sıralamalar.
Hemen, hemen hepsinde alt sıralardayız. Hiç değilse seçmen konusunda bari alt sıralarda olmayalım. AKP döneminde her seçimde skandal olaylar gündeme geliyor. Artık demokratik, seçmen iradesinin seçimlere tam yansımasında sıktılar ortaya çıkıyor. Bunlar ülkenin itibarsızlaşmasına yol açıyor. İtibarsızlaşma bir yerde gevensizliğin oluşması demektir. Adalet mülkün temelidir söz havada kalıyor. Mahkeme kararlarını tanımamak, yasalara uyulmamak, yargıyı bağımsızlaştırmak gibi olaylar. Yargıyı itibarsızlaştırır.
İtibarın olmadığı yerde güvensizlik oluşur. Ekonomide rakamlarla oynamak ekonomiyi itibarsızlaştırır. Buda ekonomiye güvensizlik getirir. Güvenilir olmaya bir ekonomiye dışarıdan yatırımcı gelmez. İçeride dahi yatırım yapan azalır. Yandaşlardan başka yatırım yapan olmaz. Eğitim din eksenli olursa. Pozitif ilim geriler. Arap ülkeleri bundan dolayı geri kalmıştır. Pozitif ilme önem vermemişlerdir. Hep şeyh yetiştirmişlerdir.
Din adamı yetiştirmişlerdir. Pozitif ilimde mühendis, mimar, teknoloji elemanları, doktor, teknik siyen yetişir. Eğitimden erkek kadın ayrımı yoktur. Allahın Peygamberimize gönderdiği ilk vahi İKRA´ dır. Yani okudur. Allah kadın erkek bütün kullarının okumasını emretmiştir. Kadın okumasın erkek okusun diye bir ayrım yoktur. Bunlardan neden bahsettim? Bunlarda Avrupa ve dünya sıralamalarında alt sıralarda olduğumuz için bahsettim.
O listelerde alt sıralarda olmak itibarsızlık demektir. Fikir özgürlüğünde alt sıralarda olmak demek, fikir özgürlüğünün olmaması demektir. Kadın cinayetlerinin ve tecavüz olaylarında alt sıralarda olmak demek bir yerde kültürsüzlükten kaynaklanır. Bu da eğitime bağlıdır. Kadına önem verilmemesinin göstergesidir. Bunlar ülkenin itibarsızlaşması demektir. Şimdi bu örnekleri verdikten sonra konumuza dönelim.
Seçimde bari itibar kaybetmeyelim. Bu günlerde seçmen olaylarında bir sürü iddialar var. İçişleri bakanı 253 bin Suriyelinin seçimlerde oy kullanacağını açıkladı. Bu kadar Suriyelinin Türk vatandaşlığına geçtiğinin göstergesidir. Bunlar Türk vatandaşlığına geçmek için gerekli olan şeylerin hepsi tamamlandı mı? Suriyelilerin Türk vatandaşı yapılması ileride problem yaratacaktır.
Kendi vatandaşlarımızın neden yurt dışına gittiklerinin sebebini araştırılıyor mu? Bir ara içlerinde doktor olanlar var. Öğretmen olanlar var. Mühendis olanlar var. Bunlardan istifade etmek için Türk vatandaşı yapıyoruz denildi. Bizim atanamayan yüzlerce öğretmenimiz var. İş bulamayan mühendisimiz, mimarımız teknik siyeniniz var. Kendi vatandaşımız varken neden? Suriyelilere iş imkânı tanınıyor? Bütün mesele seçmen meselesi oy meselesidir.
Boş arsalarda, harabe yıkık evlerde, taksi duraklarında, 4 katlı apartmanın 5´ci katında, halı sahalarda, bazı apartmanların dairelerinde 30- 40 kişi seçmen olduğu iddiaları ortalık da dolaşıyor. Bu iddialar ortaya atılınca AKP genel başkanı ?bizimde 9 bin seçmenimiz silinmiş diyor. Buradan teşkilatlarımıza sesleniyorum. Seçmen listelerini inceleyin bunları bulun? diyor. Seçim kuruluna, nüfus dairelerine bu iddiaları hemen araştırın bunları yapanlar hakkında işlem yapılsın niye demiyor? Bu durumu yaratan iktidardır. Neden adrese dayalı seçmen listesinde vazgeçip, soyada dayalı seçmen listesine geçildi?
Çünkü adrese dayalı seçmen listesinde herkes dairesinde başka birisinin olup olmadığını görüyordu. Amma soyada dayalı seçmen listesinde bunun görülme imkânı yoktur. Parmak boyasını neden kaldırıldı? Ne imiş fuzuli harcama imiş? Bu harcama şaibeli bir seçimden daha mı önemli? İtibar kaybetmekten daha mı önemli? Daha seçime epey zaman var. Getirin parmak boyasını hiç değilse itibarımız aşağı düşmesin. Hiç değilse seçimde itibarımız zedelemesin. Bu itibarsızlık güvensizliğe sebep olmaktadır.
Hiç değilse Türkiye demokratik bir seçim yaptı desinler. Türkiye de yine şaibeli bir seçim yapıldı demesinler. Zaten ittifaklarla seçmenin özgür iradesine ipotek konuldu. Sen bizim gösterdiğimiz yere oy vereceksin denildi. Bu demokrasi dışında bir olaydır. Bu seçim ile demokrasiden bahsedilemez. Yeri geldiğinde seçmenin iradesine saygı gösterilmeli diyorlar. Öbür taraftan seçmenin özgür iradesine ipotek konuyor. Parmak boyasını istiyoruz. Şaibeli seçimle anılmak istemiyoruz. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
21- 01- 2019 Mustafa KOÇAL
