Bu seçim propagandaları bir kurala bağlanmalıdır. Meclisteki partiler hazineden aldığı yardım ile propaganda yapıyor. Meclis dışındaki partiler ceplerinden kendi paraları ile propaganda yapıyor. Bu neye benziyor. Birisi topla, tüfekle savaşıyor. Diğeri taşla sopa ile savaşıyor. İktidar devletin bütün imkânlarını kullanıyor. Muhalefet devlet imkânlarından istifade edemiyor. İktidar devletin uçaklarını kullanıyor. Muhalefetin böyle bir imkânı olmuyor.
Ancak kendisi uçak kiralıyor. Devletin kurumu olan TRT´yi iktidar istediği gibi kullanıyor. Bu seçimde iktidarın adayı devletin kurumu olan TRT´yi 195 saat kullanmış. Muhalefetin adayı sadece 15 saat kullanma imkânı bulmuş. Bunalar adaletsiz yapılan propaganda. Benim esas dillendirmek istediğim konu bu propagandalarda harcana paradır. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar miting yapılmaz. Bu mitinglerin ekonomi boyutu az buz değildir.
İktidarın yaptığı mitinglerde çevre illerden getirilen emniyet güçlerinin masrafları, nereden ödeniyor? Devlet bütçesinden. Bu mitingler belli bir sayı ile sınırlandırılmalıdır. İktidar bu seçimde o kadar çok miting yaptı ki? Sayısını bilemiyorum. Erken seçim kararı alındıktan hemen sonra propaganda mitinglerine başladılar. Hem de iki koldan. Cumhurbaşkanı bir yerde miting yaparken, başbakan başka bir yerde miting yapıyordu. Bu mitinglere bu teknik imkânlar varken hiç gerek yok. Devletin kurumu olan TRT´nin birçok kanalı var.
Seçimlerde kanalın birisi sırf seçim propagandası yapmaya tahsis edilir. Seçime giren bütün partilere bir ay müddetince her gün dönerli saat belirlenerek konuşma imkânı verilir. Böylece adil bir seçim propagandası da yapılmış olur. Bu propagandalara harcana para ile ülkeye iş sahası yaratacak bir fabrika yapılır. Kalkınma döneminde olan ülkelerin bu kadar masraf yaparak miting yapması bana göre savurganlıktır. Aileler arasında konuşulan bir atasözümüz vardır. Tasarruf işten değil dişten artar derler. Devletin tasarrufu da böyle propaganda ve seçimde yapılan harcamalardan olmalıdır.
Bütün caddeleri bayraklarla donatmak müsrifliktir. Hiçbir seçmen bu partinin caddelerde bu kadar bayrağı var diye oy vermez. Biz de caddelerde bayraklar birbirine karışmış durumda oluyor. Birde kavga ediyorlar. Bu direğe ben bağlayacağın diye. Bunlara hiç gerek yok. Şehir içlerinde bu kadar araba dolaştırmanın hiçbir faydasının olacağını düşünmüyorum. Bir partinin arabası geçiyor. 4-5 dakika sonra ayni partinin arabası geliyor. Bir tek veya bilemediğin iki tane anons arabası yeterli olur. Şehir içerisinde ses kirliliği ortadan kalmış olur. Bakıyorsunuz bir partinin 20-25 tane arabası var. Bunların hepsinin ekonomi boyutları var. Ses kirliğinden bahsettim. Bu anons abraları o kadar yüksek ses tonu ile dolaşıyor ki insanın ciğerleri sallanacak. Yüksek ses tonu insan vücuduna zararlıdır.
Bilhassa küçük çocuklarda, yüksen ses tonu açık dolaşıyor. Geçtiğim yerde hastamı var. Uyuyan çocuk mu var. Hiç düşünülmüyor. Bu mitinglerin ekonomiye ne kadar zararı olduğu hiç düşünülmüyor. Miting yapmak için harcanan para ile kalınmıyor. Bir de iş gücü kaybı oluyor. Şehir içlerinde yollar kapanıyor. Arabalar ve yaylar normal güzergâhlarında hareket edemiyor. Gideceği yere çeşitli yerlerden dolaşarak gidebiliyorlar. Birde mitinglere bindirilmiş kıtalar götürülüyor. Bunlar ayrı bir masraf oluyor. Atölyelerde çalışanlar miting yüzünde iş kaybına uğruyor. Bu mitingler ya tamamen kaldırılmalı yâda belli bir sayı ile sınırlandırılmalıdır. Çünkü bu mitinglerin ekonomiye Zararlı olduğunu düşünüyorum.
Dünyanın hiçbir yerinde bir partinin bu kadar miting yaptığını zannetmiyorum. Yalnız muharrem ince 50 miting yapmış. İktidar mitinglere daha erken başladı. Zannediyorum tahmini olarak iktidar 80 den aşağı miting yapmamıştır. Birde iktidar iki koldan miting yaptı. 100 den aşağı değildir. Bir mitingin maliyeti 100 binden aşağı değildir. Kaybolan iş gücünü ve boşa geçen zamanı da eklerseniz ekonomiye zararı 120 bini geçer. Kalkınma aşamasında olan bir ülke için bu masraf lüzumlu yerlere harcamış olsa ekonomiye kattı sağlanmış olur. Mitingden bahsetmiş iken bir noktaya değinmek istiyorum. Muharrem İnce Ankara, İzmir ve İstanbul da yapmış olduğu mitinglerde tarihi kalabalıklar topladı. İzmir hariç diğer iki şehirde başarılı olamadı. Buda kafalara takılan meselelerden birisi oldu. Saygılarımla.
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 26-06- 2018. Mustafa KOÇAL
