24 Haziranda yapılacak olan seçim kampanyaları başladı. Ne başlama amma? Böyle seçim kampanyasını şimdiye kadar görmedik. Hakaretler kişisel olmaktan çıktı. Toplumlara hakarete edilmeye başlandı. Bu ülkenin köklü iki partisi vardır. CHP ve DP bunların haricinde kurulan partiler. Uzun ömürlü olmamıştır. Ne partiler geldi geçti.
Fakat bu dönemki kadar, siyaset dışı olayların yaşandığı bir dönem olmadı. 16 senedir iktidarda olan partinin bazı şeyleri yapması yeni aklına geldi. Kendilerine göre nesil yetiştireceklerini söylediler. Ne dediler? Biz dinine kinine sahip çıkacak nesil yetiştiriyoruz dediler. Cemaatin yetiştirdiği nesle ise süper nesil dediler. Bir ülkenin dini nesle ihtiyacı vardır.
Fakat bu yetiştirilecek nesil ayni zamanda milli şuura sahip nesil olması gerekir. İktidar ne yaptı? Milli şuura sahip nesil yetiştirmeyi defterinden sildi. Tek tip nesil yetiştirme yolunu seçti. Pozitif ilim yerine dini eğitime önem verdi. Şimdi tek tip nesil yetiştirmekten vazgeçtiler. Fakat bu yetişen nesle kötü örnek olacak şekilde seçim kampanyası sürdürüyorlar. Demokrasilerde muhalefet demokrasinin olmasa olmazıdır.
Muhalefette olanlara öyle hakaretler ediliyor ki? Böyle bir seçim kampanyası şimdiye kadar görülmedi. Önce muhalefetin başındaki lidere hakaretler ve onur kırıcı söylemlerde bulunuldu. Şimdi bu hakaret toplumu da kapsamaya başladı. Ülkenin ilk partisi olan CHP´nin genel başkanı hedef alınırken. Şimdi parti ismi kullanılarak hakaret edilmeye başlandı. İşte bu tutum yetişen nesillere kötü örnek olacak bir olaydır.? CHP demek pislik demektir.
CHP demek çöplük demektir. Gibi söylemler bu ülkeye yakışmıyor. Pisliğin anlamını herkes biliyor. Ben söylemek istemiyorum. Bu söylem bütün CHP taraftarlarını kapsayan bir söylemdir. % 25 oyu olan bir partiye bu partiye CHP demek pislik demektir denilirse. Bu oy veren %25 seçmende pisliktir demektir. Bu söylemden önce 4 partinin yaptığı ittifaka da ihanet şebekesi denildi. Hatta münafıklar bir araya geldi. Kâfirler bir araya geldi dahi denildi. FETÖ´cüler dahi dendi. Bunlar ne için söyleniyor. Biz muhalefet istemiyoruz ülkenin anahtarını verin bize demektir. Anayasayı değiştirecek 400 vekil verin denilmedi mi?
Daha geçen hafta içerisinde. Anayasayı değiştirecek vekili bulsunlar. İşte o zaman yandı gülüm keten helvası olacaktır. Dedim ya insanları aşağılamak ve küçümsemek hakaret etmekle oy alınmaya çalışılıyor. Böyle bir seçim kampanyası görülmemiştir. Biri kastedilerek eşeğe altın semerde giydirsen yine eşek eşektir demek bir devlet adamına yakışır mı? Garibanla uğraştıracaklar demek doğrumudur? Bu karşındakini aşağılamak değil midir? Şayet bir gariban cumhurbaşkanlığına aday olabiliyor ise. O ülke iftar etmelidir.
Bu demokrasinin varlığını gösterir. Bunu söylemek karşındakini küçümsemektir. Büyüklük taslamaktır, kibirliliktir, insanlara tepeden bakmaktır. Vatandaşı ayrıştırmaktır. Her vatandaşın bir yerlere aday olması hakkı vardır. Bu hakkı kullanmasını engellemek için 100 bin imza toplamasına gerek yok. Nasıl mecliste 20 kişilik gurubu olan bir parti aday gösterebiliyorsa. Vatandaşta 50- 60 imza ile aday olabilmelidir. Yeni cumhurbaşkanı adayları demokrasi dersi veriyor. Bir defa adaba uygun nezaket kuralları içerisinde hareket ediyorlar.
Rakiplerini yuhalayanlara hemen müdahale ediyorlar. Yok, öyle şey kesin diyorlar. Amma bazıları vatandaşlar yuhaladıkça ses çıkarmıyorlar. Muhalefet olarak meclise giren bahçeli dahi kendisi aday olmadığın halde milletin ittifakına hakaretler savuruyor. Şimdi aday adayları müracaatta bulunuyor. Cumhurbaşkanı olabilmek için tahsilin hangi seviyesinde olması gerekiyor. 18 yaşındaki gençlere seçilebilme hakkı tanıyan iktidar bakalım listelerine ne kadar genç koyacak göreceğiz. Yalnız 18 yaşında bir genç aday adayı olursa?
Lütfen kimin çocuğu olduğu da açıkça bildirilsin. Kimlerin bundan istifade edeceğini millet bilmelidir. Parti sözcüleri yapabileceklerini söylesinler. Yerine getiremeyecekleri vaatlerde bulunmasınlar. Hele ekonomi ile ilgili vaatlerde bulunulmasınlar. Milletin oyunu almak için yapılan parasal vaatler dönüp dolaşıp yine vatandaşın sırtına yüklenecektir. Artık kandırmaya tahammülümüz kalmadı. Saygılarımla.
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 14-04- 2018 Mustafa KOÇAL
