Günümüzde gazeteci olmak çok zorlaştı. Çünkü, gazeteci, artık ?günah keçisi? durumuna getirildi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti´nin sık sık yaptığı açıklamalarda, ?Gazetecilik, suç değildir? sloganı kullanılıyor, haklı olarak.
Daha önceki yıllarda, Fenerbahçe kalecisi ve kaptanı Volkan Demirel´in, gazeteci Vedat Danacı´ya, ?Seni, evinden aldırırım? sözünü unutmamıştık.
Geçtiğimiz günlerde, başta takım kaptanı Emre Belezoğlu olmak üzere Milli Takım kalecisi Volkan Babacan ve Başakşehir futbolcuları, gazeteciye saldırdılar. Ne Volkan Demirel, ne de Başakşehir oyuncularına ciddi bir ceza geldi.
Son olarak da Milli Takım kaptanı Arda Turan, 68 yaşındaki duayen gazeteci Bilal Meşe´ye, hem galiz küfürler etti, hem de fiziki müdahalede bulundu. Hem de üstünde ay yıldızlı forma bulunduğu halde.
Tabii ki, şiddetle kınıyoruz.
Bizim kınamamız elbette ki yetmez.
Gazeteciye saldırılar, mutlaka şiddetle cezalandırılmalıdır diyeceğim ama nerede?
Son yılların sloganı şu olmalı:
Saldır gazeteciye, rahatla!
AH, RAGIP AH!
Erdek Lisesi´nde, 1976´lı yıllarda, Türk Dili ve Edebiyatı derslerine girmiştim. Çok saygılı bir öğrenciydi. Daha sonra Erdek´te sık sık karşılaşır olmuştuk. Ne zaman karşılaşsak, beni, muhasebe bölümünde görev yaptığı Erdek Meslek Yüksek Okulu´na davet ederdi. Yanına gittiğimde, sevinçten ne yapacağını şaşırırdı.
Ragıp Erdeniz´i, genç sayılabilecek bir yaşta yitirmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Büyük acılarını paylaştığım ailesine sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor, elimden. Işıklar içinde yatsın.
