İstikrar ülkeye öyle bir yerleşti ki. Bazıları bu istikrardan çok memnun, onun için sakın istikrarı bozmayın. 2002 senesinde 7 şehit verilmişti. AKP´nin istikrarı ile ülke bu günlere geldi. 8 ayda 260 şehit verdik. İstikrara bakın. İki şehidimizi toprağa verirken, 5 şehit haberi ile sarsılıyoruz. 5 şehidi toprağa verirken, 3 şehit haberi içimizi yakıyor. 3 şehidi toprağa verirken 5 şehit haberinin acısı yüreklerimizi kor gibi yakıyor. İstikrar dediğiniz bu ise yerin dibine batsın bu istikrar. Ey millet siz hala istikrara oy vermeye devam edin. Sakın ha istikrarı bozmayın. İstikrar bozulmasın diye mi oy verdiniz? Yoksa AKP´yi iktidar yapmak için mi oy verdiniz? Geldiğimiz bu günde iktidar yaptığınız AKP istikrarı sağlayamadı. Sizlerin oyları ile çarşı pazara istikrar geldi. Fiyatlar aldı başını gitti. Asgari ücreti 1.300 TL yaptılar. Daha asgari ücretlinin cebine artış girmeden elinden uçtu gitti. Vergiler, harçlar derken artışın yarısını bunlar götürdü. Elektrik faturalarında öyle bir istikrar var ki. Hesap uzmanları bile işersinden çıkamıyor. Şimdiye kadar en fazla 75 TL gelen elektrik faturası 125 TL geldi. Elektrik faturaları bir muamma ya dönüştü. Her halde istikrardan elektrik faturaları da etkilenmiş. Sayaç okuma bedeli. Ne kadar fazla elektrik kullanırsan okuma bedeli de o kadar artıyor. Bunu anlamak mümkün değildir. Fazla elektrik kullandığında okumaya gelen görevli daha fazla güç harcıyor her halde. Dağıtım bedeli, saat okuma bedeli, üretim bedeli derken fatura kabarıp gidiyor. Devlet vatandaşını sosyal olarak, ekonomi olarak, güvenlik olarak koruması gerekir. Fakat bunların hiç birisi devlet tarafından yerine getirilmiyor. Elektrik dağıtım şirketlerinin % 95´şi AKP ye yakın demeyeceğim. Tamamen AKP´lilerin elindedir. Böyle olunca da dağıtım şirketleri istedikleri gibi at oynatıyorlar. Dağıtım bedeli ne oluyor anlamak mümkün değil. Saat okuma bedeli adam kazandığı paranın ne kadar olacağını okuttuğu kişilerin parasını dahi bizden alıyor. Fatura gelmeden önce bazen ihbarname geliyor. Elektriğiniz şu tarihte fatura ödenmezse kesilecektir diye ihbar geliyor. Fatura zamanında ödenmedi diyelim. Elektriği kesmeye geldiler. Paramı hazırladım şimdi gidip yatıracağım deseniz dahi. Olmaz diyorlar. Sonra tamam biz kesmiyoruz kesilme işlemi yapıyoruz. Siz gidin yatırın diyorlar. Elektrik kesilmeden açıp kapama işlemi yapıyorlar. 22 TL olacak herhalde. Böyle bir şey olur mu? Açıp kapama parası almak için dahi bunlar yapılıyor. Bu olayların hepsi istikrara bağlıdır. İstikrara oy veriliyor amma istikrarın ne olduğunu bilinmeden hareket ediliyor.
İstikrar denince demokrasinin kurallarının tam uygulanması, ülkenin huzurunun sağlanmasıdır. Vatandaşın korunup kollandığı özgürlüğün sağlanmasıdır. Vatandaşın mal ve can güvenliğinin sağlanması, geçim sıkıntısının olmadığı, refah ve mutlu yaşamın sağlanmasıdır. Hak ve hukukun sağlanması, adaletin sağlanmasıdır. Birlik beraberliğin, saygının sevginin sağlanması ülkede işlerin düzgün yürümesidir. Bunların hepsi istikrar ile sağlanır. Bunların hiç birisinin olmadığı bir ülkede istikrardan bahsedilemez. Kargaşanın kol gezdiği, vatandaşın can ve mal güvenliğinin sağlanamadığı bir ülkede istikrardan bahsedilemez. Kamu güvenliğinin olmadığı bir ülkede istikrardan bahsedilemez. Her an savaş tehdidi altında olan bir ülkede istikrardan bahsedilemez. Sınırları kevgire dönmüş. Girip çıkanın belli olmadığı bir ülkede istikrardan bahsedilemez. Meclisinde kavganın eksik olmadığı bir ülkede istikrardan bahsedilemez. Yönetim kadrolarında olanların birbirlerine karşı aşağılayıcı sözlerin söylendiği bir ülkede istikrardan bahsedilemez. Piyasaların allak bullak olduğu, doların yükselmesi veya düşmesi durumunda ekonomi etkileniyorsa istikrardan bahsetmek mümkün değildir.
İstikrara oy verip de. Bu istikrarsızlığı gördükleri halde hala istikrar arayanlar varsa. Bunlar istikrar aramıyorlar AKP´nin iktidarını arıyorlar demektir. Şimdi önümüzde şimdilik ne olacağı belli olmayan bir yol var. İşte bu dahi istikrarsızlıktır. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi referanduma mı götürülecek? Yoksa erken seçime mi gidilecek. Referanduma gidileceğini ben tahmin etmiyorum. Çünkü AKP´nin milletvekili sayısı buna yetmiyor. Onun için anayasanın ve başkanlık sisteminin referanduma götürülme olasılığı yok gibi. Tuğrul Türkeş gibi kendisini aşan 14 milletvekili bulunabilinirse ancak o zaman referanduma gidilebilinir. Şayet HDP ile anlaşma yapılırda. Birlikte hareket edecek olurlarsa. Anayasayı ve başkanlık sistemini meclisten geçirebilirler. Çünkü AKP´nin çok istediği başkanlık sistemi var. Buna karşılık HDP´nin çok istediği özerklik ve Öcalan´ın serbest bırakılması var. Ver başkanlığı! Al özerkliği derlerse ancak o zaman referanduma gitmeye gerek kalmadan. İki partide isteklerini elde etmiş olurlar. Millette arkalarında baka kalır. Ben başkanlığı istemiyordum demeye bile hakkımız kalmadan. Başkanımıza kavuşmuş oluruz. Bu bir ihtimal amma olmayacak bir ihtimalde değil. Çünkü burası Türkiye olmaz dediğiniz şeyler dahi çok rahatlıkla olabilen bir ülke durumuna geldik. Şahsi ihtiraslar her şeyin önünde geliyor. Yine istikrarı bozmayalım diye düşünmeyin. Artık bu ülkede AKP yönetimde olduğu müddetçe istikrar sağlanmaz. Onun için millet olarak aklımızı başımıza almalıyız. Saygılarımla
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 03- 02- 2016 Mustafa KOÇAL
