İrfan AYDINOĞLU -SİSMİK KALEM


ORTA MARMARA FAYI DEPREMSİZ KAYMA SEGMENTİ DEĞİLDİR.

ORTA MARMARA FAYI DEPREMSİZ KAYMA SEGMENTİ DEĞİLDİR.


/resimler/2015-6/17/2216546188014.jpg

Son zamanlarda Orta Marmara Fayı´ nın depremsiz olarak kaydığı ya da sürüklendiği görüşü ağırlık kazanmaya başlayınca 2010 yılında yazdığım depremsiz kayma (*) isimli makaleyi yeniden yayına aldım.

Yeni söylemde deniliyor ki zaten Kuzey Anadolu Fayı´ nın kayma hızı eskiden ölçüldüğü gibi 2,5 cm değil. Çok daha küçük. Yıllık 12,8 ila 17,8 mm civarında.

Zaten Orta Marmara Fayı´ da ilk oluştuğu günden beri bir yavaş sürüklenim segmentidir, yani bu fay hattı zaten depremsiz olarak her an kaymaktadır. Bu yüzden Orta Marmara Fayı üzerinde şimdiye kadar hiç deprem olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. 1509 İstanbul Depremi nam-ı diğer Küçük Kıyamet´ in ( kıyamet-i Sügra ) odak merkezi de sanıldığı gibi Orta Marmara Fayı değil, başka bir yerde olmuştur(?)

Eee, o zaman İstanbul Depremi cüceleşiveriyor. Fay hattının kayma hızı düşükmüş, Orta Marmara Fayı da depremsiz kayıverince bizim hesap-kitap alt üst oluyor. 7,6 yerine 6,7 çıkıyor.

Olası İstanbul Depremi´ nin olası magnitüdü de en fazla 7 oluyormuş. O da zaten peşin değil, 2-3 taksitli filan olurmuş. O da 2045 ya da 2062 yılından önce de olmazmış. Yani İstanbul´ un öyle deprem diye bir derdi yok!

/resimler/2015-6/17/2217151032073.jpg

Oh ne ala, ne ala..

Kuzey Anadolu Fayı´ nın depremsiz kaydığı tespit edilmiş kısmı İstanbul´ a 350 km, Ankara´ ya 100 km uzaklıktaki Gerede yakınlarındaki İsmet paşa kesimidir.

Dikkat edilecek olursa Kuzey Anadolu Fayı Gerede civarından Marmara Bölgesinde olduğu gibi kollara ayrılmadan tek bir çizgisel hat olarak geçmektedir.

Oysa Marmara Bölgesi´ nde fay hattı kollara ayrılıyor. Yani işler biraz çatallaşıyor.

Kuzey kolu ele alalım. Kuzey Anadolu Fayı Hattı´ nın Yalova Segmenti İzmit Körfezi çıkışında çatal yaparak ikiye ayrılıyor, bir kol 55 km. uzunluğundaki Adalar Fayı ile 120° lik açı yaparak 110 km. uzunluğundaki Orta Marmara Fayı ile birleşiyor, daha sonra tekrar 120° lik açı yaparak 40 km. lik Ganos Fayına birleşiyor, ondan sonra bir miktar doğrultu değiştirerek Ege Deniz´ ne girerek Saroz Fayı ile birleşiyor. Daha da Yunanistan´ a doğru devam ediyor..

Kuzey kolun geniş tabanı altta kalan ikizkenar yamuk şeklindeki geometrik yapısı depremsiz kayma hareketine izin verir mi sizce?

Böyle bir şey olduğunu farz edersek Adalar Fayı´ nın açısının büyümesi, buna mukabil Ganos Fayı´ nın açısının ise küçülmesi gerekir.

/resimler/2015-6/17/2217418220145.jpg

Kuzey kol depremsiz kaymaya izin verse orta kol ile güney kollar verecek mi?

Bir de bu depremsiz kayma konusunda gözden kaçan küçük bir ayrıntı var, o da depremsiz kaymanın Kuzey Anadolu Fayının İsmet paşa kesiminde bile ilelebet ( sürekli ) olmayıp büyük depremlerden sonra zaman zaman görülmesidir.

Öyle zannettikleri gibi Kuzey Anadolu Fayı İsmet paşa mevkiinde sürekli olarak deprem üretmeden kayıp gitseydi Gerede´ de 1944 yılında gerçekleşen ve büyüklüğü 7.2 olan Gerede Depremi ile sonrasında 1951 yılında gerçekleşen ve büyüklüğü 6.9 olan Kurşunlu Depremi´ ni nasıl üretebilmiş o zaman?

/resimler/2015-6/17/2218017126756.jpg

Zurnanın zırt dediği yer işte burası.

Yukarıda değinilen nedenlere dayanarak İstanbul Depremi´ ni takside bağlamak isteyen Alman Karlshure Teknoloji Enstitüsü´ nden Tobias Hergert ve GFZ Alman Yerbilimleri Araştırma Merkezi´ nden Oliver Heidbach ? ın yeni teorileri ve yazdıkları makalelerini bu iki Alman yer bilimcinin yeni savlarına dayandıran yerli yabancı yer bilimcilerin iddiaları işte tam da burada duvara tosluyor.

/resimler/2015-6/17/2218444471595.jpg

İTÜ Vakfı Dergisi´ nde yayınlanan: " Marmara Bölgesi´ nde Deprem Tehlikesi

Açısından En Sıcak Nokta: İstanbul" makalesinde Marmara Denizi´ nin içinden geçen ve bugüne kadar birçok çalışmada deprem tehlikesinin yüksek olduğu öngörülen fay sistemleri üzerindeki gerilme birikimleri ilk defa doğrudan ölçülmüştür. Elde edilen sonuçları, saygın jeofizik dergilerinden

biri olan Geophysical Research Letters dergisinde 2014 yılında geniş bir araştırmacı katkısıyla yayınladığımız çalışmada bölgedeki fayların davranışı sorgulanmış, başta İstanbul ve çevresi olmak üzere Marmara Bölgesi´nde yapılacak tüm risk çalışmalarına yönelik doğrudan girdi sağlanmıştır diye yazıyor.

Marmara Denizi´ nin içinden geçen ve bugüne kadar birçok çalışmada deprem tehlikesinin yüksek olduğu öngörülen fay sistemleri üzerindeki stres ilk defa doğrudan ölçülmüştür ne demek?

San Andreas Fay hattında uygulanan SAFOD projesinde olduğu gibi, fay hattına derin sondaj yapıp, fay hattını 4 km derinliğinde delip fay düzlemine strain-gauge yerleştirip direkt stres mi ölçmüşler? Bu direkt ölçümleri 20 yıl boyunca gözlemlemişler kayıt altına almışlar da bizim haberimiz mi olmamış acaba?

/resimler/2015-6/17/2219040252954.jpg

Hiç bir şey ölçtükleri filan yok!

Kim demiş 1509 İstanbul Depremi´ nin dış odak merkezi Orta Marmara Fayı üzerinde olmamış diye?

Üstelik sadece 1509 yılındaki İstanbul Depremi´ nin değil 557, 989 ve 1343 yıllarındaki İstanbul Depremleri´ nin dış odak merkezleri de Orta Marmara Fayı üzerinde oluşmuştur. İstanbul´da ağır hasar yapan ve etki alanı içinde de ağır hasar yaratan bu 3 deprem tarihte Ayasofya´ nın kubbesini yıkan depremler olarak bilinir. Ayasofya´ nın kubbesini de Adalar fayı ya da Ganos Fayı üzerindeki depremler yıkmamıştır herhalde.

Tobias Hergert ve Oliver Heidbach isimli Alman araştırmacılar Nature dergisi´ nde yayınlanan makalelerinde, uydulardan ölçülen GPS verileri yani günümüze kadar yapılan tüm ölçümler güvenilir değil, bu değerler olması gerekenden daha yüksek ölçülmüş diye yeni bir şey iddia ediyorlar.

Kayma hızları konusunda hesaba dayalı olarak yazılmış en ciddi makale 2002 yılında yayınlanmış "Estimates of Seismic Potential in the Marmara Sea Region from Block Models of Secular Deformation Constrained by Global Positioning System Measurements" makalesidir. Bu hesap Marmara´ daki ortalama büyük deprem tekrarlama süresi olan 250 yıl ile de çok uyumludur.

Bir başkası bu konuda aynı ciddiyette yeni bir araştırma yapıp makale yayınlamadan bu verilerin hiç birine itibar etmem.

Dünya´ da uydulardan GPS ölçümleri 1970´ li yıllardan itibaren yapılmaya başlanmıştır. GPS´ nin faylar üzerindeki kayma hızını ölçme amacıyla kullanıma girmesi 1987-1988 yılları arasında yaygınlaştı. Türkiye´ de düzenli GPS ölçümlerine 1988 yılında başlandı. Bu ilk ölçümlerde, ilkel GPS düzenekleri yüzünden hata payı yüksek oluyordu. GPS´ teknolojisi 1990´ lı yıllarda çok büyük bir gelişme gösterdi. Gelişmeleri tüm dünyayla aynı anda Türkiye´ ye de uygulandı. Hassas veriler 90´ lı yıllarda toplamaya başlandı. Şu anda Dünya´ nın en gelişmiş ülkelerinin elinde GPS ölçümleri olarak geçmişe dönük ne kadar bilgi veri varsa Türkiye´ de de o kadar vardır. San Andreas Fayı için yapılan ölçümler hangi tarihte başlamışsa Kuzey Anadolu Fayı için yapılan ölçümler de o tarihte başladı. San Andreas Fayı için yapılan ölçümler ne kadar hassas ise Kuzey Anadolu Fayı için yapılan ölçümler de o kadar hassastır .

Küresel konumlama sistemleri ( GPS ) verilerine göre küresel tektonik hareketlerden ( levhaların birbirine göre olan göreceli hareketleri ) dolayı Kuzey Anadolu Fayı´ nın yüksek bir yıllık kayma hızına sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu tektonik hareket KAF boyunca ayrıca bir gerilme ( stress) alanı oluşturduğundan gerilim hesaplamalarında kullanılmaktadır.

Sensörlerin arttırılıp, ( fazla sayıda sensör doğruluk oranını yükseltir ) ölçümler yeri tam olarak bilinen sabit bir GPS baz istasyonuna gönderilirse bir 2,54 cm´ in 10´ da 1´ i kadar küçük, ani yer hareketleri net olarak ölçülüp izlenebilir. Bilim adamları, bu yeni teknolojik yetenek sayesinde fayların hareketlerini çok daha etkin araştırabiliyorlar.

Ben şahsen geçmişte yapılmış GPS ölçümlerinin doğru olduğu kanaatindeyim. GPS ölçümleri yanlış yapılmış olamaz. Çünkü fayların üzerinde yapılan kayma hızı ölçümleri, matematiksel hesapla elde edilen sonuçlarla bire bir olarak çakışmaktadır. Faylar üzerindeki kayma hızları büyük depremlerin arasındaki deprem tekrarlama süreleri ile de uyumludur. Ve tarihsel depremler ile uyumludur.

Makalelerinden okuduğum kadarı ile Alman Tobias Hergert ve Oliver Heidbach´ ın Orta Marmara Fayı için modellemelerinde ön gördükleri 12,8 ?17,8 mm lik yıllık kayma hızları herhangi bir ölçüme dayanmıyor. Eğer dayansa idi o zaman şu çalışmaya göre ölçülen yeni kayma hızları bunlardır diye geodezik bir çalışmaya atıfta bulunmaları gerekirdi. Nature´ de yayınlanan makalelerinin kaynakça kısmında böyle bir çalışma yer almıyor.

/resimler/2015-6/17/2219260722298.jpg

(*) DEPREMSİZ KAYMA ( ASEISMIC CREEP )

Dünyada ilk defa depremsiz olarak kayma hareketinin ( aseismic creep) görüldüğü nadir yerlerden biri Gerede yakınlarındaki İsmet paşa segmentidir.

Bölgedeki kayma ( creep ) hareketi ilk olarak segmente adını veren İsmet paşa kasabasındaki tren istasyonunun duvarında fark edilmiş olup, duvar 1957 yılında inşa edilmiş olup söz konusu kayma olayı 1969 yılında bölgede deprem araştırmaları yapan ünlü İngiliz deprem tarihçisi Nickolas Ambraseys´ in de bulunduğu bir grup yerbilimci tarafından fark edilmiş ve bu olay dünya çapında yankı uyandırmıştır.

Bir fayın üzerinde deprem meydana gelmeden de kayabildiği ilk kez bu gözlemden sonra anlaşılmış incelenmiş ve teorisi geliştirilmiştir. Kayaçlardaki deformasyonlar iki şekilde açığa çıkar. Biri deprem anında daha önce birikmiş olan deformasyon enerjisi harcanır, buna sismik deformasyon denir, bir de asismik deformasyondur. Depreme bağlı olmayan ´asismik´ yani creep davranışı yani fayın depremsiz olarak kaymasıdır. Bu depremsiz ve yavaş hareket derinde ana deprem sırasında olan hareketin bir kısmının yüzeye ( yeryüzüne) gecikerek ulaşmasını ifade etmektedir ve depremin oluştuğu yer değiştirmenin derinlik boyutunda henüz tamamlanmadığını göstermektedir.

Deprem sonrası uzun dönem yer değiştirmenin ( creep=kayma olayının) devam etmesi ile deprem sonrası bölgesel streslerin yeniden düzenlenmesi, dengelenmesi arasında yakın bir ilişki vardır.. Günümüzde gelişmiş GPS ölçümleri sonuçlarının yorumlanması sırasında fay hattına yakın ve uzak alanlarda elde edilen kaymaların bazılarının bu gecikmiş atımlara karşılık gelme olasılığı yüksektir.

Sonuçta fay hattı üzerinde atımın derinlik boyutunda zaman içerisinde sıfırlandığı anlaşılmaktadır. Bunlar fayın geometrisine, depremde kırılan segmentlerin derinlik farkına ve fay hattı üzerindeki kayaçların türüne bağımlıdır.

Diğer taraftan depremlerden sonra alt kabuk-üst kabuk kayma dengesinin sağlanması 30-100 yıl sürebilmektedir. Lokal streslerin düzeninin devamlılık gösterdiği ve depremler sırasında yerel streslerin düzeninin değiştiği ve zaman içerisinde bölgesel streslerle tekrar uyumlu hale geldiği görülüyor. Üst kabuğun ( sismojenik zon ) tekrar kilitlenmesinin bu dönemden sonra oluştuğu varsayılabilir. Böylece yeni bir stres birikimi safhasının başladığı ve yeni bir depreme hazırlanma safhasına girildiği söylenebilir.

Bazı faylar yüzeyleri boyunca bir kayma hareketi yaparlar. Bu yavaş kayma hareketi fay kripi ya da creep olarak adlandırılır. creep hareketi, sabit, sürekli veya geçici veya bölgesel olmakla birlikte, creep hareketi görülen fay segmentlerindeki uzun vadeli hız depremlerden önce veya sonra değişken olabilir.

Krip hareketi asismik ( depremsiz) bir fay kaymasıdır Sabit hızlı ve sürekli ya da değişken hızlı ve/ veya geçici olabilir..

Creep hareketi fay zonlarında iki şekilde davranış gösterir. Birincisi, kayma hızının fayı oluşturan plakaların ortalama hızına eşit olması durumunda, enerji birikiminin olmayacağı ve creep oluşumu gösteren segmentlerde büyük deprem oluşumunun engelleneceği şeklindedir.

İkincisi ise creep hareketinin sığ bir derinlikte oluştuğu ve plakaların hızından daha yavaş bir kayma hızına sahip olduğudur. Bu durumda enerji birikimi engellenemez, dolayısıyla da fayda, orta ve büyük ölçekte depremler oluşabilir. Bu bakımdan, bazı araştırmacılara göre creep depremlerin habercisidir.

Bu sebeplerden dolayı, doğrultu ve derinlik boyunca fay kayma hızı ve büyüklüğü, sismik risklerin değerlendirmesi ve deprem döngüsü ile fay davranışlarını anlayabilmemiz için anahtar parametreler olabilir. Bir fay üzerinde oluşan creepin sürekli olarak izlenmesi ve belirlenmesi depremlerin tahmininde son derece yararlı olacağı çok açık bir gerçektir..

/resimler/2015-6/17/2219481816316.jpg

  • BIST 100

    9669,35%1,52
  • DOLAR

    32,59% 0,35
  • EURO

    34,86% 0,39
  • GRAM ALTIN

    2497,77% 0,55
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli

Balıkesir

19.04.2024

  • İMSAK 04:47
  • GÜNEŞ 06:18
  • ÖĞLE 13:13
  • İKİNDİ 16:57
  • AKŞAM 19:57
  • YATSI 21:22