Sabah evden çıktım mahalleye pohçacı açılmış. Mahmurlu gözlerimi ovaladıktan sonra baktım ki, Sima yabancı değil.
Cumhur senmisin!... Evet ağabey benim.. Hayırlı olsun kardeşim, allah iş rastlığı versin, Hastane kalktı buralar biraz tenhalandı ama!.. Sağlık olsun ağabey, kendi yağımız ile kavrulacağız, ne yapalım rızk işi..
30 yılı aşkın süredir görmemiştim, Bir hayli değişmiş, öyle bildik modellerden göbek falan yok bizim Cumhur da, maşallah çıta gibi, Kalkmış sabahın köründe, gecenin bir yarısına kadar kendisi yogurmuş kendisi pişirmiş hamurunu. Gözlemliyorum etrafı,
Yahu Cumhur iyi güzel de şu dükkanın dışındaki köşeye bir vitrin mi koysan ! Hani ürünler daha iyi gözüksün. Yok ağabey, Yok ben uzun yıllar bu işi Bursa da yaptım, Bizde Zabıta demek allah demektir. Ne zabıtası kardeşim, Burası Bandırma üztelik sen arka sokaklardasın, Ne geçer buradan zabıta !.. Yok ağabey yok, az olsun benim olsun, kanuna karşı boynumuz kıldan incedir, Ne olursa Allah bereket versin..
Ekmeğini alın teri ile kazanmış Cumhur kardeşimiz çağdaş kent olma noktasında önün vermeyen Bursa`daki yaşam ve ticareti böyle geçmiş ya Bandırma da !...
Bugüne dek gerek kollu kuvvetler, gerekse görsel medya kendisine hep arka sokakları plato seçti. Öyleki arka sokakların karanlıkları içersindeki yaşamsal çelişki, farklı korku dünyaları insanların kendi güvenliklerini alma noktasında bir takım tasarrufta bulunmasına neden oldu. Hiç olmayan cebine bir çakı koydu, veya şok silahı.. Oysa olması gereken elbette bu değildi, vergilendirilmiş kazanç`ın kutsal satıldığı bir ülkede, Vatandaşın vergileri ile maaşını alıp çoluk çocuğunun rızkını temin eden Görevliler bu noktadaki sıkıntıyı gidermeli ve vatandaşının Sokaklarda rahat yürümesini temin etmeliydi. Bugün sözüm ona o arka sokaklar özelliğini yitirdi, Çünkü ekonamik işlevini yitirdi, Artık o arka sokaklarda önüne geçilen insanların cebinden ne para, ne de tek sigara çıkıyor. Milenyum`un cezibe alanları ön sokaklar!... Evet Ön sokaklar.. Sahipsiz ön sokaklarda siyasi kaygılardan dayanak bulamayan kollu kuvvetler, iki çapulcuya yakasını tutturuyor. Kendini ve Kentinin vizyonunu düşünen siyasi kimlikler, bu noktada istikrarlı kararlar alıp arkasında dik durarak, Bandırma yı bu keşmekeşlikten kurtarmalıdır. Siyaset cesarettir, sandık korkusu ile verilen tavizler kentinde kendinin de önünü açmaz.
