Seçimin üzerinden iki ay gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen. Hala bir hükümet kurulamadığı gibi ne olacağı da belli olmayan bir süreç yaşıyoruz. AKP´nin niyeti belli, hiçbir partiyi iktidarlarına ortak etmek istemiyorlar. Süre azalıyor. AKP Hükümeti kurma eğiliminde değil. Erken seçimden yanalar. CHP erken seçimden yana değil. MHP ben hiçbir şeyde yokum. Ana muhalefet olma çabasında. Tercihi erken seçimden yana. Bir yanda da AKP CHP koalisyonunu oluştursunlar diyor. HDP erken seçim tarafı değil. AKP´nin tavrı artık belli koalisyon istemiyor. Seçim hükümetinin oluşmasına da sıcak bakmıyor. Mutlaka kendilerinin oluşturduğu bir hükümetle seçime gitmektir. Buda nasıl gerçekleşir. Seçimlerin yenilenmesi için meclise teklif getirirler. Meclis erken seçim yapılmasına karar verdiğinde. Bu günkü hükümet ülkeyi seçime götürür. İkinci bir yol AKP azınlık hükümeti oluşturur. Meclise getirir. CHP ve HDP bu azınlık hükümetine güvenoyu vermez. MHP ben HDP´nin olduğu yerde olmam diyerek. Meclise girmez. Meclis 470 milletvekilinin katılımı ile açılır. Oylamada muhalefet 276 rakamını bulamadığı için. AKP kendi milletvekillerinin verdiği 257 oyla azınlık hükümeti güvenoyu almış olur. Erken seçim önerisi meclise geldiğinde, muhalefet partileri hayır oyu kullanırsa erken seçim suya düşer. Fakat erken seçimi AKP gibi isteyen MHP´nin evet demesi veya meclise girmemesi erken seçimin önünü açacaktır. Tahammüller gereği cumhurbaşkanı Kılıçtaroğluna hükümet kurma görevi verecek olursa. CHP´nin koalisyon çalışmalarında MHP ve HDP biz size dışarıdan destek verelim derlese. CHP azınlık hükümetini kurabilir. Fakat böyle bir hükümetinde ömrü uzun olmaz. Seçim kararı alıp ülkeyi bir sene içerisinde seçime götürürler. Ülkesini seven bu durumda erken seçime gitmez. Erken seçim demek ekonominin dibe vurması demektir. Bu millet bu partilere ülkeyi felakete götürün diye oy vermedi. İkbal uğruna ülke felakete doğru sürükleniyor. Ülkeyi düşünen yok. Yalnız kendi ikballerini düşünüyorlar. Olan millete oluyor. İki aydır millet tedirginlik içerisindedir. Milleti ülkedeki olaylarda tedirgin etmekte dedir. Bilhassa can güvenliğinin kalmadığı böyle bir dönemde erken seçimin yapılması milletteki tedirginliği daha da artırmak tadadır. PKK´ya yapılan operasyonların durdurulması için. HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş AB ve NATO´ya başvuruyor. NATO üyesi olan ülkeye başka birileri tarafından bir saldırı olduğunda saldırıya uğrayan ülkeye yardım eder. PKK devlet mi ki NATO müdahale etsin? Adam gibi adam olsunlar devlette operasyonları durdursun. Her gün kalleşçe askerlere, polislere tuzak kurarak şehit etsinler. Devlette bunları görmezlikten gelip operasyonları durdursun öyle mi? Silah bırakma çağrısını PKK´ya yapacaksınız. Nerede görülmüş silahlı kuvvetlerin silah bırakması? İsmi üstünde silahlı kuvvetler.
Başbakan sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile doğuda toplantı yaptı. Hadi sınır dışına çıkma konusunda sizi kandırdılar. Bu kandırılma meselesini başbakan kendisi söyledi. ? sınır dışına çekileceğiz dediler. Çekilmediler bunu biliyorduk. Millette infial uyandırmasın diye. Milletten gizledik? dedi. İyide süreç boyunca güçlerine güç katmalarını görmediniz mi? Ülke içerisinde ki silah depolarını silahla ve mühimmat ile doldurduklarını görmediniz mi? Öz güvenlik gücü kurduklarını ve bunlara resmi üniforma giydirdiklerini. Maliye ekipleri kurup vergi topladıklarını görmediniz mi? Başbakan yaptığı toplantıda ?esnaf vatandaşıma senin şu kadar borcun var diye makbuz göndermesinler. Esnafa kepenk kapatın diye baskı yapmasınlar. Yol kesip kimlik kontrolü yapmasınlar? diyor. Bular yeni yapılan bir olay değil ki? Bu örgüt bunu doğuda senelerdir yapıyor. Şimdi mi bu olaylar aklınıza geldi? Bırakın bu olayları örgüt barış süreci denilen bu süreçte kırsalı tamamen kontrolü altına aldı. Polis karakoldan, asker kışladan çıkamaz iken. Onlar bu günlerde nasıl ve nerelere eylem yapacaklarının krokisini dahi hazırlamışlar. Askerlerin ve polisleri nerede tuzağa düşürüleceğinin planlarını dahi hazırlamışlar. Her olay bu kadar görmezlikten gelinirse işle bu noktaya gelinir. Yılanın başı küçükken ezilir. Şimdi bu yılan bir ejderha olmuş. Bu ejderha imha edilmek isteniyor. Bu ejderhayı imha etmek o kadar kolay değil artık. Devlet ağlama duvarı değildir. Çare üretme yeridir. Sivil toplum örgütlerine dert yanmanı faydası olmaz. Çare geniş tabanlı güçlü bir koalisyon kurarak sorunu parti guruplarında halletmek değil. Mecliste sorunu halletmektir. Mecliste alınacak kararlar millet adına alınmış demektir. Sürenin dolmasına kısa bir süre kaldı. Uzun bir süre boşa geçti. Kalan kısa süre çok önemli. Bu süreyi çok iyi değerlendirip. Hükümet kuramayacaklar diyenleri hükümeti kurarak ters köşeye yatırın. Böylelikle ülkeye iyilik etmiş olursunuz. Saygılarımla.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 09 ? 08 ? 2015 Mustafa KOÇAL
