Hedef (GÜNDEM)


"MÜBAREK" BİR ADI, "TENEKE" TAŞIR MI?

"MÜBAREK" BİR ADI, "TENEKE" TAŞIR MI?


Uzun zamandır aklımda aslında, kurulmamış bir ülkenin, olmayan siyasetinin, yaşanmamış hadiselerinden bir kitap çıkarmak..

"Olmayan ülkenin" siyasetinin 10 yılını mercek altına alıp, insanına ne getirmiş, ne götürmüş, yazıya dökmek..

Olmadı.. Henüz fırsat bulamadım.. Ama zihnimde taslağı hazır..

**

Yazabilseydim eğer,  YALANLAR öne çıkacaktı..

O olmayan ülkenin "Pürü pak" bir iktidarının her ferdinin yalanları..

Kötü niyetimden ya da aklım kötüye çalıştığından değil, gerçek hayatta bize ders olsun diye..

Mesela;

Herkesi kandıracaklardı.. Herkesi satacaklardı.. "İyiyi ve Güzeli" kullanarak, hep kötülüğe çalışacaklardı..

10 yıl boyunca, "kötüleyerek geldikleri kötülerle" omuz omuza yürüyeceklerdi..

E zor olacaktı tabi bu kadar yalancı, bu kadar namert, bu kadar iki yüzlü karakterler yaratmak..

Allah korusun, öyle karakterler üretebilse, kendinden şüphe eder insan..

Ama ne yaparsınız, kalem bu, kalemlikte durduğu gibi durmuyor..

**

Yazabilseydim o kitabı, her yanı ayrı oynayan bir siyaset anlayışı çıkacaktı karşımıza.. Aynı cümleye 40 yalanı sığdırabilen bir iblislik..

Yazabilseydim o kitabı, BESLEYEN-BÜYÜTEN-ADAM(!)EDEN ülkesine, milletine, ihanet eden karakterler çıkacaktı ortaya..

Yazabilseydim o kitabı, o "Olmayan ülkenin" tarihi, böyle ihanet, böyle alçaklık, böyle rezillik, böyle soygun, böyle küffar görmemiş olacaktı..

**

Rezillik,alçaklık dedim de aklıma geldi..

Bir karakter tasarlamıştım mesela.. Kendini "BÜKÜLMEZ" diye satan ama her yanı ayrı oynayan  SİYASİ bir karakter.. 

Olmayan ülkenin, efsanelerle dolu kentinde doğan biri olacaktı.. Allah selamet versin, anne-babası, "MÜBAREK" bir isim koyacaktı ona, o ismi taşıyamayacak, soyadının hakkını veremeyecek bir "TENEKE" olacağını bilemeden.. 

"BÜKÜLMEZ" sanılan ama "TENEKE" olan.. Haklı olarak soru işareti belirecekti okuyucuda.. Ama olur böyle hayal ürünü öykülerde , böyle aksilikler.. "TENEKE" çıkacağını bilseydi, babası daha o gece, ilgili "YÖNTEMİ" uygulardı herhalde.. Ne bilsin garip, oğul diye kucakladığının ruhundaki fahişeliği..

Bu teneke lafı nereden çıktı diye soranınız varsa anlatayım.. Çok sevdiğim bir abim var, Malatyalı, hemşehrim..   Binbir emekle ördüğü işleri, sona doğru biri yüzünden  taklaya gelince, hep aynı sözle isyan eder;

 

GARDAŞ, BİZNEN OTURAN TENEKE OLUYU..

Yazabilseydim kitabı, bu abim gibi öngörüsüz çıkmış olacaktı o karakterin(!) babası da.. 

**

Kitabın bu "BÜKÜLMEZ" sıfatlı ama "TENEKE" kadar kolay bükülen aktörü, siyasi hayatı boyunca hep "İKİNCİ SINIF"lıktan şikayet edecekti mesela.. Oysa "İKİNCİ SINIF GÖRÜLMEKTEN" şikayet ettiği o memleket, "BİRİNCİ SINIF" biletler bahşedecekti ona.. O nasıl ikinci sınıf olmaksa, en birinci sınıf makamlarını sunacaktı memleket..

Mesela, o karakterin (!) iki sözünden biri "AHLAK" olacaktı.. 

Olmayan ülkenin olmayan insanlarına ahlaklı olmanın erdemlerinden dem vuracaktı hep.. Bunu yaparken de, yanı başındakini ayartıp, yurdunu yuvasını dağıtacaktı.. Bir kuş gibi daldan dala uçacak ve bunu kaydeden bir ilahinin varlığını umursamayacaktı..

İş gerçekten "KUŞA" dönecekti.. 

Kendi yuvasını yapan kuş, patronunun yuvasını yapan kuşa gidip şikayetçi olunca da, "MUHTEŞEM SÜLEYMANIN" saçma sapan senaryosunda olduğu gibi entrikalar başlayacaktı..

Ama bu entrikalara rağmen o hala herkese "ADAP-EDEP" dersleri vermeye devam edecekti..

**

Birinci sınıf mevkiini koruyabilmek için yalvar yakar kapılar çalacak, nikahlar kıyacak, "GÜZEL OLANIN BAHŞETTİKLERİNİ" çirkinliğe kullanacaktı..

Olsundu.. 

**

Hikaye "UÇUŞA" geçince, insanoğlu da kuş misali.. Olmayan ülkenin, olmayan bu karakteri, tüm hoplamalarına-zıplamalarına rağmen, yuva yapan iki kuşun gazabına uğrayıp, BİRİNCİ SINIFTAKİ CAM KENARINI kaybedecek ve koridor tarafına oturmak zorunda kalacaktı..

Cam kenarındakiler yolculuğun keyfini sürerken, o, koridorda gelip geçenle muhatap olacak, her soruya,o cevap vermek zorunda kalacaktı..

Cam kenarının tetikçiliği de omuzlarına yüklenecekti.. Yalanın resmi ağzı olacaktı artık..

**

"MÜBAREK" adın, "TENEKE" taşıyıcısı günün birinde, öyle birine, öyle laflar edecekti ki,  gerçek hayatın atasözleri belirecekti zihinlerde;

 

ARDINDAN KIRK İT HAVLAMAYAN KURT, KURTTAN SAYILMAZ..

(Panter Emel hanıma not: Buradaki "İT" vurgusunun sevimli dostlarımızla bir alakası yok.. Buradaki İT, bildiğin "İTLİK EDEN" manasında..)

Tamamen hayal ürünü bu karakter(!) ahlak dersi verebilecek son insanken, ahlak dersi vermeye kalkabileceği son insana,ahlak dersi vermeye kalkacaktı..

Olmayan ülkenin, aslında olmayan bu karakteri (!) seviye dersi verebilecek son insanken, seviye dersi verebileceği son insana, seviye dersi vermeye kalkacaktı..

Zihnime, ancak "ŞEYTAN" girerse  uydurabileceğim bu karakter (!) haysiyet dersi verebilecek son insanken, haysiyet dersi verebileceği son insana, haysiyet dersi vermeye kalkacaktı..

Ve şeytanın teslim aldığı zihnimin uydurmaktan öte orta yere s?? (pardon serdiği olacaktı) bu karakter (!) kuşların kararttığı dünyasından etkilenmiş olacak ki, siyaseten "UÇUŞ "un kitabını yazabilecekken,  SİYASETEN UÇUŞU elinin tersiyle iten bir insana, uçuş dersleri vermeye kalkacaktı..

**

Ama olmadı..

Şeytanın sızdığı zihnim bile üretemedi  böylesine alçak bir karakteri..

Haysiyetim, olmayan bir ülkeye bile yakıştıramadı böylesi  şerefsiz bir karakteri..

İnsanlığım, olmayan bir ülkede bile varlığını kabullenemedi, böylesi bir soysuzluğun..

"BÜKÜLMEZ" ünvanlı "TENEKE" bir karakter için klavyenin tuşlarına gidemedi parmaklarım..

Kitabı yazamadım..

"KULUÇKA"ya yatmış projemin bu karakterinin yumurtası bozuk çıktı..

Bu kadar "ZAVALLI" bir karakteri, edebiyata saygım kabullenemedi..

Böylesi bir "RUH HASTASI" karakter üretmenin utancını göze alamadım..

Yazarak "FİKREDEYİM" derken, hayalen de olsa insanlığa "KÜFREDEMEDİM.."

**

Her kitap bir doğumdur.. Kitap doğmayınca, o karakter de doğamadı..

Kimbilir,  "OLMAYAN"  o ülkenin, gerçekte hiç varolmamış o "BABASI", belki de o gece gereğini yapıp, "OKEY" dedi..

Bana da bu kitabın hayali kaldı..

Neyse..

Babası o gece gereğini yapmamış bir başka karakter(siz)de buluşmak üzere.. 

GÜNÜN SÖZÜ: Her lafa verecek bir cevabım vardır.. Lakin, bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye.. Hz. MEVLANA

 
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,59% 0,31
  • EURO

    34,76% 0,35
  • GRAM ALTIN

    2415,58% -0,69
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00
  • Salı 28.5 ° / 14.1 ° false
  • Çarşamba 26.4 ° / 14.4 ° Güneşli
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli

Balıkesir

23.04.2024

  • İMSAK 04:40
  • GÜNEŞ 06:13
  • ÖĞLE 13:12
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:01
  • YATSI 21:27