Gündemle hiç alakası olmayan mermi nereden çıktı? Biber, patlıca, patates, domates derken birden mermi ortaya çıktı. ?Bir merminin fiyatının ne olduğunu biliyor musunuz?? Ben bu söylemden şunu anlıyorum. Biber, patlıcan, Patates, domatesin pahalı olmasının sebebi üreticinin girdilerine yapılan zamlardır. Biz bu zamlarla mermi aldık. Buna mecburduk demektir. Şimdi Bunların pahalı olmasına sebep olanlar pazarcılar ve haldekiler olmuştur. Gıda terörü estiriyorlar. Nasıl teröristlerin inlerine girdi isek. Bunlarında inlerine gireceğiz denildi. Terörist kelimesi her şeyde kullanılıyor.
Bu söylemle pazarcılar ve halciler terörist olmuş olmuyor mu? Önce şu üreticilerin girdilerine yapılan zamlara bakalım Tohumu para ile alıyor. Bu tohum özel hazırlanmış toprakla hazırlanan ocaklara ekiliyor. İki gün ara ile salma su ile değil. Süzgeçle sulanır. Fide böyle yetiştirildikten sonra Tarlada arklar açılır tek tek dikilir. Eskiden bu elle dikilirdi. Şimdi motor ile yapılıyor. Ondan sonra sulanmaya başlanır. Buraya gelinceye kadar yalnız tohuma para verildi. Fakat emek sarf edildi. Dikim işi motorla yapıldığı için mazot parası verildi. Sulama para ile yapılıyor. Dere yatağından suyu motorla çekiyorsa buna da mazot gerekiyor.
Fidenin büyümesi için iki günede bir sulamak gerekir. Fidenin gelişmesi için gübre kullanılır. Haşerelerden korumak için. İlaç kullanılır bu fidenin patlıcan olduğunu kabul edildim. Patlıcalar toplanacak büyüklüğe geldiğinde. Tek, tek toplanır. Kasalara konur. Bu aşamaya kadar yaptığı harcamaları da fiyata dâhil ederek halcilere satılır. Haleci manavlara ve pazarcılar karını kor satar. Pazarcı ve manav nakliyesini aldığı sebzenin üzerine karı ile birlikte kor. Belediye ye yer parası öder. Vergisini öder bunların hepsi Fiyatın artmasına sebep olur. Üreticinin bu girdilerine zam yapıldığında, üreticinin de elde ettiği ürünün fiyatına yansır.
İktidar dedi ya inlerine gireceğiz. İnlerine girmenin yolunu belediyelere tanzim satış yerleri açtırarak buldular. Bu uygulamaya Ankara ve İstanbul da başladılar. Üreticiden aldıklarını düşünelim. Kimin arabası aldılar geldiler? Belediyenin! Kim aldı geldi belediyenin adamı. Yer parası yok. Satıcı kim? Belediyenin adamı değil mi? Üreticiden aldıkları için. Aracı yok. Taşıma parası yok. Yer parası yok. Vergi yok. Pekiyi ürün alıcının eline geçinceye kadar yapılması gereken taşımayı yapan arcın mazot parasını kim ödüyor? Vatandaşa ödettiriliyorlar. Neden İstanbul ve Ankara? Bu iki ilde belediye´yi kaybetmemek içindir.
Belki aldıkları yere de para ödemiyorlardır. İstanbul ve Ankara da seçmenin kendilerinden yana olmadığı yerlerde bu belediye tanzim satış yerleri açılmış da olabilir. Hani devlet satıcı olmaz denilerek. Sümerbanklar satılmadı mı? Ayakkabı üretimi yapan fabrika kapatılmadı mı? Şimdilik gıda tanzim satış yerleri açıldı. Bunu deterjan ve bakliyat satışları ile genişleteceklerin söylediler. Bu kalıcı bir olay değildir. Seçim sonuna kadar devam eder. Ondan sora turpun büyüğü heybeden çıkarılır. Tanzim satış yerleri belli yerlerde açılırsa bu ayrımcılık olur. Bir kamyon sebze 15 milyon nüfusa sahip bir şehirde devede kulak olur.
Bu belediye tanzim satıl yerleri bu pahalılığa çare değildir. Çare üretimi artırmak ve üreticinin girdilerine yapılan zamları geri çekmekle mümkündür. En çok önemsediğim yerli tohum üretimine geçilmesidir. Gübre fiyatlarının düşürülmesi, tarım ilaçlarının düşürülmesi, su parasının ve mazotun düşürülmesi ile fiyatlar düşer. Bu olayın mermi ile ilgisi ancak bu yapılan zamlarla mermi alındı. Anlamına geliyor. Bunun başka izah etmenin yolu yoktur. 2017 senesinin son aylarına doğru vergilere yüksek orada zam yapılmıştı. O dönemim maliye bakanı Mehmet Şimşek bu vergi artışlarından gelecek parayı savunmada kullanacağız demişti. Eleştiriler üzerine vergi oranı düşürüldü. Fakat vergi artışından gelecek paraya ulaşa bilmek için. Gazoz türü içeceklere vergi getirildi. Bu mermi olayı da bunun gibi bir şey oldu gibi geliyor. Saygılarımla.
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu Varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 13- 02- 2019 Mustafa KOÇAL
