Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
2015 genel seçimlerinde meclis yenilenmelidir. Meclise seçimle giren üç parti vardır. Her ne kadar dördüncü parti HDP var ise de. HDP parti olarak meclise seçilerek gelmemiştir. Milletvekilleri bağımsız seçilerek gelmiş. Sonra parti çatısı altında birleşerek parti olmuşlardır. Meclise köklü bir partinin girmesi şart olmuştur. Bu parti de demokrat parti olmalıdır. Demokrat partinin yokluğu hissedilmiştir. AKP Türk kelimesini anayasadan çıkarma düşüncesindedir. Şimdi CHP’nin genel başkanı Kılıçdaroğlu da “anayasadan Türk kelimesini çıkaracağız vatandaşlık yorumu getireceğiz” diyor. Mecliste Türkleri savunan yalnız MHP kalmıştır. Onun için DP’nin meclise girmesi şart olmuştur. 50 milyon türkün mecliste temsil edilmesi gerekiyor.
DP’nin ilkeleri bellidir. Cumhuriyetçilik, maneviyatçılık, mukaddesatçılık, milliyetçilik, sosyal adaletçilik, sosyal devletçiliktir. Türkçülüğe gönülden bağlı bir partidir. AKP geçmişi kötüleyerek siyaset yapmayı sürdürse de. DP’nin bu ülkeye yaptıkları ortadadır. Yaptıklarını hiçbir kimse inkâr edemez. İstanbul’a ilk asma köprüyü yapan DP’dir. Bu gün o asma köprüler altın yumurtlayan bir tavuk gibidir. İlk asma köprüye karşı çıkanlar olmuştur. Üçüncü köprü yapmak İstanbul için cinayettir diyenler. Bu gün üçüncü köprü yapıyorlar. Neden çünkü köprüler para basar duruma gelmiştir.
DP işsizlere iş sahaları açmak için fabrikalar yapmıştır. AKP’nin sattığı fabrikalar da DP’nin imzası vardır. Çimento fabrikaları, kâğıt fabrikaları, tekel fabrikaları, şeker fabrikaları DP tarafından yapılmıştır. Alüminyum tesisleri, petrol tesisleri gibi birçok tesislerin mimarı DP’dir. Barajlar, elektrik santralleri, tarıma önem vermiş. Sulama kanallar yapılmıştır. Açıkçası yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Yaptıklarını tek tek saymak mümkün değildir. Partililerin yüzünü ak, başını dik tutmuştur. DP’lilere övünecek bir miras bırakmışlarıdır.
Şimdi DP nasıl meclise girer. Doğru yol partisinde milletvekilliği yapanların hepsi taşın altına elini sokmalıdır. Ben unumu eledim eleğimi ipe astım dememelidirler. Ben olayımda bir olayım düşüncesi tamamen ortadan kalkmalıdır. Biz olalım bende içersinde olayım düşüncesi hâkim olmalıdır. Gençlik kolları ve kadın kolları acilen faaliyete geçirilmelidir. İller arasında iletişim sağlanmalı. Komşu il yöneticileri birbirine ziyaretlerde bulunmalıdır. Hatta bölgesel il toplantıları yapılmalı fikir alışverişinde bulunulmalıdır. Bölgesel toplantıda seçim stratejisi belirlenmeli birlikte hareket etme kararları alınmalıdır.
Kadın kolları partinin en aktif bölümü olmalıdır. Çünkü her haneye girebilecek olanlar kadınlardır. Bence kadın kollarına daha fazla önem verilmesi gerekir. Artık uyuma zamanı değil. Aktif olma zamanıdır. Genişletilmiş divan toplantıları düzenlenmelidir. Bana diyebilirsiniz. Bunların maliyetini kim karşılayacak? Gülü seven dikenine katlanır. Eski milletvekilleri karınca kaderince katkıda bulunmalıdırlar. Yönetimler zaten bunu yapıyor. Rahmetli Adnan Menderes mekânı cennet olsun bu partiyi imece usulü ile iktidar yapmıştır. Bu partinin ekmeğini yiyenler. Maddi olmasa da manevi katkıda bulunmalıdır.
Geçmişten gelen kırgınlıklar, dargınlıklar unutulmalı. Herkes eteğindeki taşları döküp geçmişin üzerine sünger çekmelidir. Bu ülkeyi tek partili dönemden kurtarıp, çok partili duruma geçirmek için çok emek sarf edenlerin emeğini boşa çıkarmak partimize yakışmaz. Onun için dünü unutup geleceğe umutlar bakmalıyız. Birlik, beraberlik içersinde, el ele, omuz omuza, gönül gönül’e olma zamanıdır.
Dikkat edilmesi gereken bir husus var. Ben genel başkanı sevmiyorum. Deyip de dedikodu yapmak kimseye fayda sağlamaz. Aksine partiye zarar verir. Delegelerin oyları ile genel başkan olan kişiye saygı göstermemiz gerekir. İyide olsa, kötüde olsa partinin genel başkanıdır. Onun için kan kussak kızılcık şerbeti içtik diyerek saygıda kusur etmememiz gerekir. İnsanları birbirine düşüren dedikodudur. Dedikodu muhabbeti çok tatlıdır. Fakat meyvesi çok acıdır. İşte bu acıyı tatmamak için dedikodudan kaçınmalıyız. En çok kızdığım konuda bu partiden bir şey olmaz söylemidir. Arkadaşlar kol kırılır yen içersinde kalır. Böyle söylemler ulu orta konuşulmaz. Böyle durumlar partinin yetkili kurullarında görüşülür. Çözüm bulma yolları aranır. Dedikodu partiye zarar vermeden başka hiçbir işe yaramaz. Biz büyüklerimizde dedikodu değil. Saygı, sevgi, birlik, beraberliği öğrendik. Ben 74 yaşındayım. Şahsi hiçbir beklentim yok. Ülkemi, milletimi çok seviyorum. Kırata sevdalıyım. Bu sevdam pazara kadar değil. Mezara kadardır! Saygılarımla.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın Atatürk milliyetçiliği!
Yaşasın Türk milleti!
Yaşasın Atatürk’ün askerleri!
Yaşasın Atatürk sevdalıları!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 19 – 08 – 2014 Mustafa KOÇAL
