Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ülkenin bu kadar acil sorunu varken meclis tatile giriyor. Çok çalıştılar! Siyasetin seviyesi o kadar düştü ki. Kendi gözlerindeki merteği görmüyorlar. Başkasının gözündeki çöpü bahane edip millete dert yanıyorlar. Ne imiş? Muhalefettin kadın vekillerinden birisi ayakkabısını atacakmış. O ayakkabı sana lazım olacak diye dertleniyorlar. İktidarın vekilleri tekme, tokat, yumruk atarak muhalefet milletvekillerinin başını gözü yarıyor. Onlara seslerini çıkartmıyorlar. Kedilerinden olanlar olay yarattıklarında kahraman oluyor. Başkası yaptığı zaman tenkit ediliyor. Böyle düşünceye sahip olanlarda bu ülkeyi yönetiyor.
Milletin torba yasadan birçok beklentileri vardı. O beklentiler şimdilik suya düştü. Ekim ayına kadar suda çürümezse görüşülüp yürürlüğe girecek. İktidar kendi menfaatinden başka bir şey düşünmüyor. İşleri güçleri yolsuzlukların üzerini nasıl örteriz oluyor. İktidarın menfaatine olacak kanun olduğunda gece sabahlara kadar çalışıyorlar. Vatandaşı ilgilendiren kanun olduğunda aldırış etmiyorlar. Bu kadar sorun varken tatile girilmesi olacak iş değil.
Ülkenin bir IŞİD sorunu var. Bu sorun iktidara göre yok. Fakat vatandaşa göre bu sorun var. İki ayı geçti. Musul konsolosluğundaki görevli vatandaşlarımız rehin alındı. Hala bu vatandaşlarımızdan hayırlı bir haber alınamıyor. Dışişleri bakanı milleti uyutuyor. Sağlıkları iyi diyor. Sağlıkları iyide! Neredeler bilen var mı? Ailelerinin çektiği ızdırap, kendilerinin çektiği ızdırap’ı düşünen var mı? Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce milli savunma bakanı “önümüzdeki günlerde. Rehineler bırakılacak” demişti. Rehinelerden ne gelen var. Ne de hayırlı haber var. Sizlere bir hatırlatmada bulunayım. Bir arar AKP’nin doğu illerinin birinde ilçe başkanı PKK tarafından kaçırıldı. Bu ilçe başkanını bulmak için. Ordu ve emniyet güçleri alarma geçirildi. Dağ, tepe karış karış arandı. Kürtlerin öderlerinden hatırlı kişiler devreye sokuldu. Bu ilçe başkanın serbest bırakılması sağlandı. Pekiyi IŞİD’ın elindeki rehineler için neden ayni hassasiyet gösterilmiyor? Ayrıca IŞİD militanlarının ülke topraklarında cirit atmalarından millet rahatsız oluyor. Ramazan bayramında meydanda cihada çağrı namazı kılınması rahatsızlık yaratmıştır. IŞİD lideri Bağdadi “Tayyip Erdoğan’a bana biat etsin” diyor. Kendisini halife ilan etti. Bunlardan rahatsızlık duymayan, iktidar bunu sorun olarak görmüyor. İktidar sorun olarak görmese de. Vatandaş sorun olarak görüyor.
Peşmerge ile PKK IŞİD’e karşı birlikte savaşıyor. ABD ve AB bu birlikte hareket eden peşmerge ve PKK’ya ağır silahlar veriyor. Bu olay sonuçlandığında bu silahlar PKK’nın elinde kalacak. PKK yöneticilerinden bu konuda itiraf geldi. “Daha da güçleniyoruz” diyor. Bu silahlar yarın ülkemize karşı kullanılacaktır.
Ülkede asayiş sorunu var. Her gün cinayetler işleniyor. Hırsızlık olayları, gasp olayları aldı başını gidiyor. Çocuk kaçırma olayları oluyor. Her ne kadar iktidar ekonomi için pembe tablo çizse de. Durum göründüğü gibi değil. Hiç kimse geleceğinden emin değil. Yarın ne olacağız endişe içersinde. İktidar bu sorunları gidermek için uğraşmıyor. Kendilerini garantiye alma çabasında. Meclis bunun için tatile girmiştir.
Şimdiden başkanlık sistemini telaffuz etmeye başladılar. Anayasa uzlaşma komisyonuna başkanlık sisteminin gerilmesi için AKP öneri verdi. Bunun için görüşmeler tıkandı. Sonra meclis başkanı devreye girdi. AKP başkanlık sisteminden vazgeçtiklerini açıkladılar. Komisyon tekrar çalışmaya başladı. Sonradan tekrar çalışmasını sonlandırdı. Başkanlık sistemi cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra tekrar gündeme geldi. Çünkü cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlık sistemine karşı idi. 29 Ekim 2012 cumhuriyet bayramını kutlamak için Ankara ulustaki ilk meclisin önünden kutlamak isteyenlere iktidar izin verilmemişti. Vatandaşlar direnince olaylar başladı. O zaman Abdullah Gül devreye girdi. Polisin kurduğu barikatların kaldırılmasını sağladı. İşte o gün Tayyip Erdoğan “polis görevini yapmadı. Biz bu ülkeyi şimdiye kadar iki başlı yönetmedik” diyerek başkanlık sisteminin sinyalini vermişti. O günden sonra başkanlık sitemi kafasında yer etmişti. Şimdi başkanlık sistemini çok arzulayan Tayyip Erdoğan kendisi cumhurbaşkanı olunca başkanlık sistemi gündeme gelmiş oldu. Atık kendi kafasındaki rejimi uygulamak için çalışmaya başlanması emrini vermiştir. Bülent Arınç dahi 2015 senesinde anayasayı değiştirerek başkanlık sistemine geçileceğini söylemiştir. Lice de PKK militanını heykeli dikiliyor. Bunları artık iktidar sorun olarak görmüyor. Fakat millet bu sorunlardan endişelidir. Saygılarımla.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
Yalasın Atatürk milliyetçiliği!
Yaşasın Türk milleti!
Yaşasın Atatürk’ün askerleri!
Yaşasın Atatürk sevdalıları!
Ne mutlu türküm diyene! 17 – 08 – 2014 Mustafa KOÇAL
