İrfan AYDINOĞLU -SİSMİK KALEM


MARMARA DENİZİ´NİN SUSKUNLUK DÖNEMİ SONA ERDİ!

MARMARA DENİZİ´NİN SUSKUNLUK DÖNEMİ SONA ERDİ!


/resimler/2017-12/3/0915585755243.jpg

Bu yazının alternatif başlığı, 3,1 Marmara Denizi-Silivri Açıkları Depremi´ nin yorumu şeklinde olabilirdi. Görüleceği üzere yazının başlığında oldukça iddialı bir önerme ortaya atılmaktadır. Bu iddianın nedeni ise yazarın kendine olan özgüveninden değil tamamen Akdeniz Sismotektonik Sistemi´ nin işleyişinden kaynaklanmaktadır.

Marmara Denizi´ nde, Silivri Açıkları´ nda meydana gelmiş olan 3,1 büyüklüğündeki bu minik deprem aslında Marmara´ daki suskunluk döneminin sona erdiğini müjdeleyen (?) çok önemli bir depremdir.

12 Kasım 2017 tarihinde odak merkezi İran-Irak sınırındaki Süleymaniye-Halepçe civarındaki Derbendihan barajı yakınları olan 7,3 büyüklüğündeki Süleymaniye-Kermanşah Depremi ile kendini açığa çıkaran, Arap plakasının Anadolu mini plakasına Bitlis-Zagros kenet kuşağı (bindirme zonu) boyunca baskı yaptığının bir sonucu ve kanıtı olan o depremden sonra Marmara Denizi´ nde aylar mertebesince süren bir suskunluğun ardından meydana gelen ilk ve tek M>3 magnitüdlü depremin bir anlamı olmalı.

3,1 magnitüdlü depremin meydana geldiği lokasyon aynı zamanda, öyle sıradan bir lokasyon olmayıp Kıyamet-i Sügra olarak bilinen 1509 depreminin dış odak merkezine çok yakın olma özelliğini de taşıyor. 1509 yılında İstanbul´u yıkan Kıyamet-i Sügra ( Küçük Kıyamet) Depremi´ nin dış odak merkezi Nickolas Ambraseys tarafından Çekmece Açıkları olarak verilmiştir.

 Aslında 1509 Depremi´ nin, Ambraseys tarafından Çekmece Açıkları olarak verilen dış odak merkezinin lokasyonu, depremin en şiddetli duyumsandığı lokasyon olup, depremin gerçek dış odak merkezi olmayıp, zahiri bir odak merkezidir. 

Büyük bir ihtimal ile 1509 Depremi de tıpkı 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi gibi iki farklı dış odak merkezinin ürettiği iç içe geçmiş iki ana şoktan oluşan bileşik bir depremdi. Bu dış odaklardan biri Büyükada Açıkları, diğeri ise Marmara Ereğlisi Açıkları civarında oluşmuş olabilir. Bu iki farkı dış merkezin süper poze edilmesi (üst üste bindirilmesi) ile Çekmece önlerindeki sanal odak merkezi ortaya çıkmaktaydı.

Nickolas Ambraseys, Ortadoğu, Akdeniz, Ege ve Marmara Denizinde meydana gelmiş olan "tarihi depremler" konusunda Dünya´ nın saygını uzmanlarından biri olarak kabul edilmektedir.

/resimler/2017-12/3/0916400287287.jpg

Nickolas Ambraseys´ in tarihsel depremlerin lokasyonlarını belirlemede kullandığı en önemli yöntem ise (tarihsel depremlerin sismograflarda ölçülmüş sismik kayıtları bulunmadığından, mecburen...) eldeki çok sayıdaki tarihsel belgeleri inceleyerek odak merkezlerini yıkımın şiddetine göre tayin etmesidir.

Marmara Denizi´nde, 2011 yılından sonra başlayan ve zaman içerisinde ivmesi giderek daha da artan ?suskunluk dönemi? (seismic quisence) 1 yıldır artık iyice göze batmaya başlamıştı. Bana göre artık bu suskunluk döneminin sonlarına gelinmiştir. Bugün Silivri açıklarında meydana gelmiş olan 3,1 büyüklüğündeki bu minik deprem Marmara´daki suskunluk döneminin sona erdiğini müjdeleyen (bence) çok önemli bir deprem olma özelliğini taşıyor.

Bu suskunluk dönemi çok önemli ve anlamlı olduğundan, bunun nedenini çok uzun bir süredir merak edip üzerinde düşünmekteydim. Yanıtın kenarında kıyısında geziniyor fakat bir türlü çözemiyordum.

Suskunluğun gerçek nedenini tam olarak ancak 12 Kasım 2017 tarihli 7,3 büyüklüğündeki Darbendikan Depremi meydana geldikten sonra anlayabildim.

Arap levhasının Anadolu mini plakasına Bitlis-Zagros kenet (bindirme) kuşağı boyunca yaptığı kuzey-batı yönlü baskı halen devam etmekte. Bunun böyle olduğunu Güney-Doğu Anadolu Bölgesi´ nde depremlerin devam etmesinden anlayabiliyoruz. Hatta bu gün Türkiye-İran-Irak sınırında 4,7 büyüklüğünde yeni bir deprem daha meydana geldi. İşte halen süren bu baskı nedeni ile Bitlis-Zagros kenet bindirme kuşağı civarında (Güney-Doğu Anadolu Bölgesi civarında) Hakkâri Segmenti üzerinde, M>7 magnitüdlü yeni bir depremin meydana gelme ihtimali de belirdi.

Çok kısa bir süre sonra bu baskı sona erecek, Sırası ile Akdeniz- Ege Denizi ve Marmara Denizi´ndeki sismik aktivitede ani bir artış görülecek, daha sonrasında ise suskunluk döneminde gerginleşen KAFz ve DAFz serbestleyerek (maalesef) kaçınılmaz olarak, olmasını hiç istemediğimiz büyük magnitüdlü depremleri üretecektir.

Yakında Akdeniz ve Ege´ deki deprem yoğunluğunun artacak olması, Arap plakasının Anadolu mini plakasını kuzey-batı yönlü sıkıştırmasının da artması anlamına geliyor. Bu durum, geometrileri sebebi ile, KAFz ile DAFz nin kilitlenmelerine neden oluyor. Bu durum karşısında KAFz ve DAFz´ deki deprem yoğunluğu bir süre için azalıyor, fakat bu süreçte KAFz ve DAFz üzerinde stres biriktirmeye devam ediyor. Yani depremsiz geçen süreç fay hatlarının enerji biriktirmesi için kullanılıyor. İnşallah bu sakin dönemin acısı sonradan çıkmaz. Tersine Akdeniz ve Ege´deki deprem yoğunluğu azalmaya başlayınca Arabistan plakasının Anadolu mini plakasıı üzerindeki baskısı azalıyor, o zaman da KAFz ve DAFz üzerinde birikmiş olan stres, magnitüdü 4´ den büyük depremler ile boşalmaya başlar.

/resimler/2017-12/3/0917017631403.jpg

  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,54% 0,13
  • EURO

    34,87% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2434,65% 0,09
  • Ç. ALTIN

    4017,93% -1,36
  • Çarşamba 26.4 ° / 14.4 ° Güneşli
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli

Balıkesir

24.04.2024

  • İMSAK 04:39
  • GÜNEŞ 06:11
  • ÖĞLE 13:12
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:02
  • YATSI 21:29