Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


MAĞDURİYET SENARYOLARI BAŞLADI

MAĞDURİYET SENARYOLARI BAŞLADI


Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Mahalli seçimler dolayısı ile başbakan mitingler yapmaya başladı. Milletin bin türlü derdi var. Başbakan milletten daha dertli çıktı. Bizim partimizi kapatmaya çalıştılar. Her yerde önümüze engeller çıkardılar, diye Millete dertleniyor. Muhalefeti şikâyet ediyor. Milletin beklentilerine derman olacak, endişelerini giderecek konulara değinmiyor. Mağduriyet senaryosu üretiyor. “Onlar onuncu yıl marşı söylüyor biz iş yapıyoruz” diyerek. Yine kafasının içersindekileri araya sıkıştırıyor. Çünkü iktidara göre andımızı okumak ırkçılık. Onuncu yıl marşı da, her halde onlar göre bir şeyler ifade ediyor ki. Konuşmasının arasına sıkıştırıveriyor. Rahmetli Aydın menderes de siyaset yaptı. Hiçbir konuşmasında “babamı idam ettiler” dediğini duydunuz mu? 1960 darbesinden sonra. Çocukları okulda olan DP’lilerin çocuklarına okullarda bunlar düşüklerin çocukları diye aşağıladılar. O çocukların çoğu sonradan siyaset yaptı. Hiç birisi mağduriyet senaryosu üretmedi. 12 sene önce 6 ay hapis yattığını senelerdir dinliyoruz. Bir olur! İki olur! Senelerce ayni senaryo oynanmaz ki.

Milletin bin bir derdi var. Yoksulluktan, adaletsizlikten, kanunsuzluklardan dertli olanlar var. Birde ülkenin bu günkü durumundan endişe edenler var. Nedir bu endişeler diye düşünen yok. Varsa yoksa mağduriyet senaryosunu kullanarak iktidar olma sevdası var. Diyarbakır da yaptığı konuşmada tek dil, tek vatan, tek bayrak, tek millet yoktu. Batıda yapılan konuşmalarda her nedense bunlardan konuşuluyor. “Bizim kadar şehitlerine sahip çıkan olmamıştır” denildi. “Yunan tarihinde Egede Türklerle yapılmış bir savaş yok. Bizde ise en önemli zaferlerin yunanlılara karşı kazanıldığı söyleniyor. Biz bu savaşların geçti denilen yerleri dolaştık. Buralardaki şehitliklerin hepsi temsili” diyen ben değilim. Bunu söyleyen AKP ordu milletvekili İhsan Şenel’dir. Bu söylem şehitleri inkâr etmek değil de nedir?  25 askerimiz Afyonda şehit oldu. Bunların cenaze törenine iktidardan bir Cemil Çiçek katıldı. Bumu şehitlere sahip çıkmak? Bu olaydan 10 gün önce Fatma Şahinin annesi vefat etti. Cumhurbaşkanı dâhil bütün hükümet erkânı Gaziantep de cenazede idi. Edirne deki konuşmasında şehitlerden bahsedildi. Terör örgütünden bahsedilmedi.

Yüksekova da olaylar oldu. Olay demek biraz hafif oluyor. Çatışma yaşandı. İçişleri bakanı “provokatörlerin işi” dedi. Milleti kandırılıyor. İki kişi öldürüldü. PKK militanı oldukları saplandı. Cenazede yine bir sürü olaylar çıktı. Bir bankanın içinde ne varsa dışarıya çıkarıldı yakıldı. Sonrada banka ateşe verildi. Yapan kişilerin yüzleri maskeli, amma sırtlarında PKK paçavrası var. Olay hafife alınıyor. Bu işin hafife alınacak bir yanı yok. Neden bu kadar korkuluyor? Gelelim Diyarbakır olayına. Örgüt adamları yol kesiyor. Kimlik kontrolü yapıyor. Kimlik kontrolünde 4 kişinin asker olduğu ortaya çıkıyor. İki Astsubay, iki uzman çavuşu 4 arabayı ateşe verdikten sonra alıp gidiyorlar. Başbakan bu olay için “süreci sabote etmek için yapıyorlar” diyor. Bir gün sonra olan olay tam bir komedi oyunu halinde gelişiyor. Bu 4 askeri kaçıran örgüt elemanları BDP’lileri çağırıyor. Bu 4 askeri BDP milletvekillerine teslim ediyor. Onlarda bu kaçırılan askerleri getirip kaymakama teslim ediyor. İktidar bu olayı süreci sabote etmek istiyorlar diye değerlendiriyor. BDP milletvekili Gülten Kışanak teslimden sonra basına açıklama yapıyor. “Bir oyun oynanıyor. Bu bir yerlere mesajdır” diyor. Birisi bu bir yerlere mesajdır diyor. İktidar “süreci sabote etmek istiyorlar. Biz süreci sürdürmeye devem edeceğiz” diyor. Süreç diye diye canımıza tak etti yeterin artık. Ne söylemek istiyorsanız söyleyin? Süreçle yatılıyor! Süreçle kalkılıyor! Süreçle ne yapmak istiyorsunuz bunu açıklayın. Bir terör örgütünün elinde oyuncak olduk. Adamlar adeta dalga geçiyor. Yol kesip kimlik kontrolü yapıyor. 4 arabayı ateşe veriyor. 4 askeri kaçırıyor. İkinci gün kendilerini mecliste temsil eden milletvekillerine askerleri teslim ediyor. Onlarda askerleri kaymakama teslim ediyor. Provokatör demeyin! Kimler yapıyorsa bulun çıkarın. Süreci sabote etmek isteyenler demeyin. Kimlerse onları bulun. Milleti böyle sözlerle avutmaya çalışmayın.

Adamlar bunun bir mesaj olduğunu söylüyor. Biz istediğimiz zaman adam kaçırır. İstediğimiz zamanda onları geri göndeririz diye dalga geçiyor. Bunu anlamamış olmaları mümkün değil. Anlıyorlar ama anlamazlıktan geliniyor. Devletle alay ediyorlar, dalga geçiyorlar.  Bunun süreci falan kalmadı. İktidar aman sürece zarar verecek bir olay olmasın dedikçe tepemize çıkacaklar. Seçimlerde mağduriyet senaryosu oynanması bırakılsın da. Vatandaşın kafasındaki soru işaretlerine nasıl çare bulunulacağı anlatılsın. Saygılarımla.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Atatürk milliyetçiliği! Yaşasın Türk milleti! Yaşasın Atatürk sevdalıları!

   NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!                    

09- 12- Mustafa KOÇAL 

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,50% 0,08
  • EURO

    34,60% -0,12
  • GRAM ALTIN

    2496,16% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false

Balıkesir

20.04.2024

  • İMSAK 04:46
  • GÜNEŞ 06:17
  • ÖĞLE 13:12
  • İKİNDİ 16:57
  • AKŞAM 19:58
  • YATSI 21:23