Bu yazıyı okurken keyif almak istiyorsanız, hemen Google’a girin ve
“Hamam Tası Gümüşten” yazıp, iki sokak çalgıcısı sempatik çocuğun söylediği şarkıyı dinleyin. Hem dinleyin, hem okuyun.
Aynen “Hem kaynasın, hem oynasın” deyişinde olduğu gibi…
Başbakan Erdoğan kadar “Sokma Akıllı” olup da, kendisine söyleneni bile anlamayıp yanlış söyleyen, dürüst bir yalancı görmedim. Erdoğan’ın dürüst olarak söylediği yalanları alt-alta yazsak, 3. Köprü çevre yollarını geçer.
“Dürüst Yalancı” deyişini bilerek kullanıyorum. Çünkü Erdoğan, kendi söylediği yalanı, inanarak ve doğru kabul ederek söylüyor. Bu bir hastalıktır, adı da “Mitomani”dir. Erken teşhis edilirse, tedavisi mümkündür. Aradan yıllar geçip, hastalık sahibi kaşarlaşınca tedavi maalesef olumlu tanıt vermez.
AKP’nin Salı günkü Grup toplantısında;
Erdoğan konuşurken, bir AKP’li “BBC bunları görmüyor” diye bağırdı. Erdoğan; “Sadece BBC mi? Wall Street Journal… Bu gazetenin sahipleri kimler? Geçenlerde İngiltere’de aynısını yaptılar. Cameron(Başbakan) hemen gazetelerini kapattı” deyiverdi!
Haydaa, demokrasiyi biraz olsun anlayan biri gayet iyi bilir ki, Başbakanların gazete kapatma gibi bir yetkileri yoktur. Hele İngiltere’de hiç olmaz, düşünülemez bile. Nitekim İngiltere Büyükelçiliği derhal bir açıklama yaparak Erdoğan’ı yalanladı. İngiltere’de mahkeme kararıyla kapatılan “News of the World” isimli bir gazete vardı ama o da, ekonomik taahhütlerini yerine getiremediği için kapanmıştı.
İşte Başbakan Erdoğan’ın dürüstçe yalan söylemesi böyle bir şey! Bilmediği için önüne ne konursa ona inanıp söylüyor, garibim.
Erdoğan geçen hafta Belçika’ya giderken; “Ben ekonomistim. Merkez Bankasını faizleri arttırmadığı için tebrik ediyorum. Merkez Bankası faizleri arttırmamakla doğru yapmıştır, faizler asla arttırılmamalıdır” dedi.
Salı günü İran’a giderken; “Ben faizlerin arttırılmasına yine karşıyım. Ama Merkez Bankası bağımsızdır. Sorumluluk onlarındır, isterlerse arttırabilirler” dedi.
Başbakan Ekonomist Erdoğan’ın bir hafta süreyle, ekonomik gerçekler konusunda, birbirine tam ters şekilde konuşması, onun yalancılığını değil, bilmediğini gösterir.
Bilmediği ve çevresine bilen, uzman olan kişiler yerine “Evet efendim, emredersiniz” diyen kişileri aldığı için Başbakan Erdoğan, uluslararası tefecilerin kucağına düşürüldü ve Türkiye 12 senelik AKP İktidarında, tüm Cumhuriyet döneminin 3 (ÜÇ) katı borçlanarak, 600 Milyar Dolarlık borcun altına sokuldu.
Türkiye’nin yaşadığı ve önümüzdeki günlerde çok daha ağır bir şekilde yaşayacağı ekonomik krizin sebebi Merkez Bankası politikaları değildir.
Bu sıkıntıların sebebi tamamen AKP ve Erdoğan’dır.
*Sen, üretimi unutup tüketimi arttırırsan,
*Sen, üretim-sanayileşme yerine ithal ekonomisini koyarsan,
*Sen, aldığın dış borçları üretim-istihdam yaratacak yatırımlar yerine, gösteriş ve oy için harcarsan,
*Sen, kendi insanlarını yabancı finans kuruluşlarına yoldurur ve boğazlarına kadar borçlanmalarına seyirci kalırsan,
*Sen, Cari Açığı ve Dış Ticaret Açığını önemsemezsen, “El atına binen adam gibi” tez inersin attan.
Hoş sen ata da binemedin, daha doğrusu at bile seni sırtından attı ama…
Yazıyı üç devlet büyüğüne(!) birer nasihatle bitirelim;
-Başbakan Erdoğan;
Delikanlım, yiğidim, çoparım; Ben seni Lobilerin olasın diye mi sevdim, dik dur eğilme bobiler seninle…
-Binali Yıldırım;
Binaliciğim, bebişim; Sen “Hamam Tası Gümüşten” şarkısındaki “Enişten” kelimesi yerine “Bacanak” yazıver ve yüksek sesle söyle, tamam mı?
İzmir Valisi;
Hala o koltukta oturuyorsan, aynı şarkıyı dinle de, kim kimi neye alıştırıyor gör?
“Hamam tası gümüşten, yeni çıkmış o işten, seni hırsızlığa alıştıran o y…ak enişten.”
Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Ocak 2014
Rifat Serdaroğlu
