Ekteki haritadaki hendeklerin hepsi de günümüzde aktif olup Afrika Levhası` nın kuzey-batıya hareketini üzerlerine almış bulunmaktadırlar.
Bunlardan Helen Yayı ( Girit dalma-batma zonu ) günümüzde neredeyse tek başına kaldığı için tüm hareketi üzerine almış durumdadır. Diğer minik hendekler ve Levanten Dalma Batma zonları ise devinimi aralarında paylaşmak zorunda kaldıklarından çok daha düşük bir hızla dalıp batmaktadırlar. İşte bu nedenle Kıbrıs Yayı civarında Helen Yayına nispetle fazla deprem olmuyor.
Derinlik haritasına bakıldığında Helenik dalma-batma zonunun aynı yöne bakan hendekler dizisi şeklinde İskenderun Körfezi` ne kadar devam edip Yumurtalık` ta karaya saplandığı açıkça görülmektedir. Ancak hendeğin doğu Akdeniz` e olan bu devamlılığı ile Kıbrıs yayı işlevsel olarak tam anlamı ile bir dalma batma zonu oluşturamamakta ve Lübnan` da karaya saplanarak Tedmür Vadisini oluşturmaktadır. Oysa batimetrik deniz tabanı haritası Fethiye ile Yumurtalık arasında üç adet daha minik hendek yayı olduğunu göstermektedir. Bunlar sırasıyla Elmalı, Antalya ve Girne yaylarıdır. Doğal olarak gerilim güneydeki Kıbrıs yayı ile paylaşıldığı için kuzeydeki minik hendeklerin payına fazlaca deprem düşmemektedir.
Fakat özellikle son 5 yıldır Afrika Levhası` nın Anadolu mini plakasına yaptığı baskı artmış gibi görünüyor. Bunu 6,1 lik antalya Körfezi Depremi ve Levanten hendeğinde meydana gelen diğer yüksek magnitüdlü depremlerin sayıca artışından anlayabiliyoruz.
İşte bu yüzden Kıbrıs Adası ile İskenderun Körfezi arasında büyükçe bir depremin ayak seslerini duyar gibi oluyorum.
