Kürtaj kararı hangi şartlar altında olursa olsun, hafife alınacak bir karar değildir. Kürtajın ekonomik, sosyal, kültürel olmak üzere birçok yönü de bulunmaktadır.
İnsan hayatını etkileyen bir karardır. Kişinin içinde bulunduğu şartlar da düşünülmelidir.
İnsanoğlu, düşünerek karar vererek öngördüğü koşullar çerçevesinde soyunun devamını planlamaktadır.
Sorunu yasakçı zihniyetle çözmeye çalışmakta sorunun çözülmediğinin itirafıdır. Ayrıca, birçok dizi ve sinema filminde de bu konu işlenmiştir.
Kürtaj hakkı erkeğin ve iktidarın kadın bedeni üzerindeki vesayetinin kaldırılması hakkıdır.
Kürtaj yasal bir haktır ve yaşamsaldır. Kadınların üreme özgürlüğü ile kürtaj eşitlik hakkıyla ilgilidir.
Kürtaj hakkına kısıtlama getirilmesi hem kadınların hem bebeğin sağlığını ve geleceğini ataerkil kapitalizmin çıkarlarına feda etmektir. Sermayeye ucuz, güvencesiz iş gücü oluşturmaktır.
Boğaz tokluğuna çalışacak binlerce işsiz yaratmak demektir. Kadınların hayatlarını da riske atacak tehlikelerle karşı karşıya bırakılmasıdır.
Kadını kişiliksizleştirerek erkek egemen yapıyı güçlendirmektir. Çocuk ölümlerini durdurmak yerine anne ölümlerine sebep olacak uygulamadır.
Kadınların istenmeyen doğumlara mecbur edilmesi de baskı rejimini ifade etmektedir.
Kürtaj üzerindeki yasal sınırlamalarda çoğu zaman yüksek oranlarda yasa dışı ve güvenli olmayan kürtajlara sebebiyet vermektedir.
Güvenli olmayan kürtaj ile anne ölüm arasında kanıtlanan bir bağ bulunmaktadır.
Bebeğe bakmak ve insan yetiştirmekte zorla olmamaktadır. Kişilerinde hazır olması gerekmektedir.
Kürtaj hakkı için verilen mücadelelerin hem de kürtaj karşıtı girişimlerin ve yasaklamaların da sonu gelmemiştir. Yasaklar da kürtaj oranını düşürmemiştir.
Kürtajın cinayet olarak tanımlanması ve yasal suç olarak tesis etme mevcut yaşamı da göz ardı etmektir.
Gebe kadının yaşam hakkının hiçe sayılmasıdır. Suçlayıcı yaklaşımlar yerine çözüm arayışına girilmelidir.
Çocuklara cinsel eğitim verilmelidir. Hamile olan kadınında yaşam güvenliği elinden alınmamalıdır.
Kürtajın kamu sağlığı kapsamında sunulması gereken sağlık hizmeti olduğu hatırlanmalıdır.
Kürtajın uygulanarak gebeliğe son vermek isteyen kadınların yaşam hakkı güvenceye alınmalıdır.
Evlenmeden cinsel ilişkiye giren hamile kalan kadına kötü gözle bakılmaması öğretilmelidir.
Kadını ikinci sınıf insan olarak gören zihniyete hayatın her alanında karşı duruş gerekmektedir. Kürtajı yasaklamak dâhil, kadına yönelik şiddetin önüne geçilmelidir.
Hiç bir kadında istemediği bir bebeği doğurmama hakkına sahip olmalıdır. Annelik sadece doğurup ortaya salmak değildir. Önemli olan iyi bir insan yetiştirmek ve annelik de ömür boyu sürecek bir süreçtir.
Özgür Karakaya
ozgur694@hotmail.com
