Türk Siyaseti yeni seçilecek Cumhurbaşkanımızı ve aynı zamanda genel seçim sonuçlarını belirleyecek 2023 seçimleri ile yeni bir sınava hazırlanıyor. En geç18 Haziran 2023 tarihine kadar yapılacak seçimlere bir yıldan biraz fazla bir zaman kaldı. Muhalefet patileri erken bir seçim için bastırırken, İktidar sürekli seçimlerin tam zamanında yapılacağının mesajlarını veriyor. Ben seçimlerin zamanından önce yapılacağını düşünüyorum.2022 yılının sonu 2023 yılının başı gibi bir erken seçime gideceğimiz düşüncesindeyim.
Son zamanlar da seçim lafı ulu orta sıkça telaffuz edilmeye başlayınca partilerdeki hareketlenmelerde artmaya başladı. Cumhur ittifakını oluşturan AK Parti (AKP) ve Milliyetçi Hareket partisi (MHP) seçimlere mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığında gireceklerini aylar öncesinden deklare ederken, Muhalefet kanadını temsilen CHP ve İYİ partinin önderliğindeki Millet ittifakının açıklayacağı adayının kim olacağı merakla bekleniyor. Gözler; CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, GELECEK Partisi, SAADET Partisi ve DEMOKRAT Parti liderlerinin katılımı ile oluşan ve kamuoyunda altılı masa olarak tanımlanan masanın çalışmalarına çevrilmiş durumda.
Ülkemiz özellikle son yıllarda her anlamda ayrıştırılmış bir siyaset anlayışı ile yönetiliyor. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından Taraf olmazsan bertaraf olursun anlayışı ile yapılan siyaset maalesef tüm toplumu germiş vaziyette. Bir de Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin toplumdaki beklentileri tam olarak karşılamaması ve kamuoyunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine karşı duyulan memnuniyetsizliğin arttığı bir ortamda Güçlendirilmiş Parlamenter sistemi savunan Farklı siyasi görüşleri bir arada toplayan liderlerin bir masa etrafında bir araya gelmelerini ben şahsen olumlu buluyorum. Bu partilerin şu an için yürüttükleri çalışmaların genel seçimlere yansıması ne olur, bu çalışmalar kendi parti tabanlarındaki siyasi kadrolarında ve kendi seçmenleri üzerinde ne gibi karşılık bulur onu hep beraber izleyip göreceğiz. Bu masadan Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ortak bir isim çıkar çıkmaz onun için bir şey diyemem, belki başka konular üzerindeki yapmış oldukları çalışmalar da anlaşmazlığa düşüp ayrılabilir ve masanın faaliyetlerine son verebilirler. Ancak şurası bir gerçek ki siyaset ortamında çok kısa bir süre sayılabilecek zaman diliminde Söz konusu masa etrafında liderlerin bir araya gelmeleri son derece olumludur. Nezaket kuralları içerisinde siyasi üsluba özen göstererek yapılan açıklamalar ülkemizin birlik ve beraberliğine yönelik verilen mesajlar son derece önemlidir.
Konu seçim olunca aklıma AK partinin ilk kazandığı seçim olan 2002 seçimleri geldi. O dönemde DSP-MHP ve ANAP koalisyonunda görevde olan hükümet erken seçim kararı alarak sandığa gitmişti. Seçimlere giremeyecek olan Recep Tayyip ERDOĞAN ’ın başında bulunduğu AK Parti seçimler öncesinde halkta büyük rağbet görerek dikkatleri üzerine çekerken adeta birinci belli ikinci kim olacak sorusuna cevap aranıyordu. İşte bu ortamda bana göre o seçimlerin en renkli partisi olan Cem Uzan liderliğindeki GENÇ Parti için bir parantez açmak istiyorum. Türk siyasetine hızlı bir giriş yapan ve yurt içinde çıkmış olduğu seçim turlarıyla miting alanlarında boy gösteren Cem Uzan, bir yandan Halkın duymayı istediği vaatlerle seçim çalışmalarını yürütürken, bir yandan da mitinglerinde sahne alan ünlü sanatçılar ile gündem olmuştu. Ayrıca mitinglerde verilen yemekler ve yine mitinglerde dağıtılan paralarla GENÇ Partililer değişik bir seçim stratejisi izlemişti. Bilgi, beceri ve deneyim gerektiren siyaset meydanın da başpehlivan olmaya çalışan Uzan ;” Yaşamın KDV. Sini indirmek, İlköğretim kitaplarını bedava dağıtmak, üniversiteleri çoğaltıp, vilayet sayısını arttırmak gibi” vaatleri ile Türk siyasetinde yeni yüzler arayan seçmenin karşına çıkmış ve almış olduğu %7,25 oy oranı ile seçimleri 5.sırada bitirmişti. Diğer rakiplerine oranla Siyasi olarak son derece zayıf kadroları olan GENÇ Partinin, bu oy oranını almasında miting alanlarında söylediği vaatlerle mi etkili oldu, yoksa yemekli, konserli mitinglerin mi etkisi oldu o seçmenin takdiri ama şurası bir gerçek ki çok kısa bir süre içerisinde kurulan bir parti olarak DOĞRUYOL Partisi ve MHP gibi iki partinin hemen ardından kıl payı geride kalmaları ve Türk siyasetine yön veren ANAVATAN-DEMOKRATİK SOL Parti ve SAADET Partisi gibi partilerinde önünde yer almaları siyasi açıdan son derece dikkat çeken bir netice olmuştu. Bu küçük anekdot ile yazımı sonlandırırken şimdiden yapılacak seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Seçim sonuçları ne olur şimdiden söylemek çok zor. Halkın oylarına ve sandıktan çıkacak sonuca saygım büyük ama kendi adıma önümüzdeki yapılacak seçimlerde Sayın Erdoğan önderliğinde ki CUMHUR ittifakına HAYIR diyor ve Yaşadığımız ekonomik sıkıntıları, hayat pahalılığını, yüksek enflasyonu ve iktidardaki yıpranmışlığı görerek Mevcut iktidara kendi adıma KIRMIZI KART gösteriyorum.
arnkrn1907@gmail.com Aran KARAN 23.04.2022
