Koyun can derdinde, kasap et derdinde. Son zamanlarda milletimizin içinin kan ağlamasına sebep olacak bir sürü olay oldu. Depremler, heyelan, hele Suriye’deki 34 askerimizin şehit olması. Ondan sonra yine şehit haberlerinin gelmesi. Şimdide Lanet virüs yüzünden hayatları kaybedenlerin acıları milletimizi derinde yaralamıştır. Virüs olayı halen sıcaklığını koruyor. Neticesinin ne göstereceği belli değil.
Bu kadar sorun yaşayan bir ülkeye İktidar sürpriz yapar gibi kanal İstanbul güzergâhı üzerindeki köprülerin taşınması için. İhale gerçekleştirdi. Bunun anlamı daha önce söylendiği gibi isteseniz de istemesiniz de bu kanal yapılacak demektir. İktidara geçmişte söyledikleri bir sözlerini hatırlatacağım. “Biz milletimizin isteklerini yapıyoruz” demişlerdi. O zaman şu kanal İstanbul mesesini millete bir sorun.
Bakalım ne diyecekler? Bu yap işlet devret modelini millete anlatın. Hani cebimizden bir kuruş çıkmadan yatırıyoruz diyorsunuz ya. Bunun ne demek olduğunu bilmeyen çok kişi var. İzmit deki Osman gazi köprüsünden geçiyorduk. Yanımdaki arkadaş köprünün resmini çekip paylaştı. Bana sende göndersen ya dedi. Ben bizim olmayan bir köprünün reklamını yapmam dedim. Önümüz de oturan bir bayan bu köprü bizim değil mi? Diye sordu. Ben anlattım.
Bu köprü geçiş garantili olarak 29 sene yapan şirketin dedim. Kadın adeta isyan etti. Biz böyle olduğunu bilmiyoruz dedi. Ben bunu bütün tanıdıklarıma anlatacağım dedi. Bu yap işlet modeli ile yapılan bütün yerlerin garanti verilmesinden dolayı ne kadar para ödendi. Açık yüreklilikle bunu anlatın. İçlerinde bir tane kar eden var mı? Millet 29 sene borç ödemeye mahkûm edilmiştir. İktidara soruyorum! Ülkenin hali hazırda ne kadar borcu var? Bu kanal İstanbul Projesinde neler var? Trakya bölgesindeki petrol ve doğalgaz yatakları da bu Projeye dahil olduğu iddiası var.
Ülke böyle hassas bir dönem yaşanırken işi oldubittiye getirerek yapılması doğru değildir. Her gün ondan fazla kişi hayatını kaybediyor. Ailelerin geçim sıkıntısı hat safhaya çıktı. Olaylar günlük yaşanıyor. Bir olay olduğunda olayın getirdiği sıkıntılar konuşulmaya başlanıyor. Hani depremler sıkça olmaya başlandığında. Depreme dayanıklı olmayan yerler. Depreme dayanıklı hale getirilecekti? Depremler kesildi olay unutuldu. Büyük şehirlerde depremde toplanma yerleri yapılacaktı? Bu kanal İstanbul için bilim adaları görüşlerin açıkladılar. Kimisi İstanbul’un susuz kalacağın söyledi.
Kimisi kanalın depremi tetikleyeceğini söyledi. Burandan çıkacak hafriyatın denizde olay yaratacağı söylendi. Ülkede bir adet var. Bilim adamlarının önerileri dikkate alınmıyor. Bir kişinin her şeyi bilmesi mümkün değildir. Onun için. Bilim adamlarının önerileri dikkate alınmalıdır. ABD’nin bize yaptığını hiçbir ülke yapmadı. Böyle olmasına rağmen! Bir türlü ABD’den kopamıyoruz. Bu kanal İstanbul’un ABD ile bir bağlantısı mı var?
Trakya bölgesinin Türkiye’den koparılıp başka bir ülkeye bağlanacağı iddiası var. Bu kanal İstanbul’un yapılması için birilerine verilmiş söz mü var? ABD’nin Karadeniz hayali olduğu biliniyor. Karadeniz de üs kurma arzusu olduğu herkesin bildiğidir. İktidar aklıselim düşünerek bu kanal İstanbul hevesinden vazgeçmelidir. Vatandaşlarımızın üzerine bu kadar borç yüklenmiş durumda iken. Birde kanal borcu yüklenmesin! Hem İstanbul’a ihanet ettik diyorlar.
Ondan sonrada milletin istemediği kanal İstanbul’u yapamaya kalkıyorlar. Kanal İstanbul’un yapılmasını istemeyenlerin sayısı Nüfusun %70 den fazladır. Milletin sırtına kanalın borcu da yüklenmesin. Kanal konusunda iktidar şeffaf olmalıdır. Oldubittiye getirmemelidir. Bu kanala harcanan para ile ülke bütçesine katkı yapılacak çok şey yapıla bilinir. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
30/03/2020 - Mustafa KOÇAL
