9 Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof.Dr.Atilla Uluğ, İzmir ve İstanbul`un asrın büyük depremlerine çok yaklaştığını fakat kesin tarih ve saat vermenin doğru olmadığını söyledi.
9 Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Atilla Uluğ, İzmir ve İstanbul`un asrın büyük depremlerine çok yaklaştığını fakat kesin tarih ve saat vermenin doğru olmadığını söyledi.
Uluğ; İzmir`de şu an 7, İstanbul`da 7 buçuğun üzerinde deprem olabileceğini belirterek "Türkiye`nin heryeri büyük bir deprem üretebilecek potansiyele sahip" dedi.
Depremin saatini ve zamanını söylemenin uzun süreli çalışmalar gerektirdiğini anlatan Uluğ, şöyle konuştu: "Fakat önemli olan şudur ki deprem önce özel yöntemle ölçülür, uzun süreli gözlemler depremin yaklaştığı saatler kala kestirmek gerekiyor.Böyle bir çalışmanın sonucunda depremin olacağını söylemek doğrudur.Ülkemiz böyle bir çalışmaya hazır değil.Şimdi de hazır değiliz.Yeraltının pek çok parametresi aynı anda ya da şu şekilde ölçülüyordu. Radon gazı çıkışı,manyetik alanın değişimi vesaire pek çok parametre aynı anda çok güzel sonuçlar verdi. Fakat bu uzun çalışmaların sonucunda hepsini toparlayıp, `deprem 3 saat sonra olacaktır` deyip bu yapılamadı."
DEPREMİN SAATİNİ BİLSEK DAHİ BİRŞEY YAPAMAYIZ
"İzmir`de 3 saat içinde deprem olacak desek bile ne yapabiliriz, bunlara hazır değiliz" ifadelerini kullanan deprem uzmanı Uluğ; şunları söyledi: "Depreme halk olarak hazır değiliz, hükümet olarak hazır değiliz yani Japonlar gibi değiliz.Bizim öncelikle toplumsal çalışmalar yapmamız lazım bilimsel çalışmalar arkadan gelir."
İzmir`deki kentsel dönüşüm projesi ile büyük bir adım atıldığını vurgulayan Uluğ; sözlerini şöyle sürdürdü: "Belki verilecek en büyük örnek Kadifekale`ydi. İzmir`de büyük depremde o bölge tamamen yok olacaktı.Yani Türkiye`de afet dönemi denildiğinde afet sonrası dönem akla geliyor.Arama kurtarma kazması küreği vesaire.Belki tek örneklerden biri Kadifekale var.Oysa önce risk yönetimi çok sınırlı."
İstanbul`da da yıkılması öngörülen birçok bina olduğunu vurgulayan Uluğ; sözlerine şöyle devam etti: "İstanbul`da çok var. İnanılmaz yıkılması öngörülen binalar var. Bundan sonra kentsel dönüşüm ile yapılabilir.İlki İzmir`de başladı devam ediyor. Afette yıkılacak yerlerde tamamen yapılırsa bunu önleyebiliriz.Bunlar yapılırsa çok az zararla kurtaracağız.Biz taşıma gücü zayıf bölgeleri biliyoruz."
DEPREMLE İLGİLİ YIL VERMEK `ETİK DEĞİL`
Japon deprem uzmanı Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği Genel Sekreteri Yoshinor Morikawi`nin "Deprem Afetine Hazır mıyız?" seminerinde
Antalya`da yaptığı konuşmada, "Akdeniz`de 7.3 büyüklüğündeki depreme hazır olun" şeklindeki açıklamalarını doğru bulmadığını ifade eden Uluğ,bu açıklamaların sadece tehlikenin yaklaştığı konusunda uyarması bakımından iyi olduğunu anlattı.
Uluğ, depremin yılının zamanının söylenmesinin doğru olmadığını şu sözlerle anlattı; "Depremin zamanını söylemek çok yanlış.Şu tarihler arasında falan söylenilen laflar çok yanlış.Etik değil aslında birde yasak. Bundan sonra bölgenin böyle depremler yaşanılabileceğini biz biliyoruz.Yaklaşılabildiği söylenebilir. İstanbul`un Kuzey Anadolu fay hattı depreme yakındır. Fakat İzmir`de daha fazla aktif fay vardır. İzmir`de en az İstanbul kadar yeni bir depreme yakındır.Belki büyüklüğü İstanbul kadar olmayabilir. İnsanları üzecek bir depremde çok yakın. Belki 3 yıl sonra, belki hemen, belki 30 dakika sonra. Fakat yaklaştı."
