Hava bazen yağmurlu, bazen güneşli her an görmek istediğimiz gibi değil gökyüzü ancak bir de dünyanın bin bir haline başka açılardan bakmamızı sağlayan düşüncelere sahip insanların pencerelerine ortak olun! Kitap sayfalarına dökülen hikâyeler, bu pencerelerden bakabilmemiz için bizi raflarda bekleyen binlerce kitap var. Dünyaya başka bakan insanların kitaplarını okurken, mürekkep kokusu ciğerlerinize gidene kadar kendinizi bu sözcüklere kaptırabilirsiniz. Kitap okumanın size kattığı incelikleri kendinize bağışlarsanız, her geçen gün farklı düşünceler ve farklı bakış açıları dünyayı gördüğünüzden farklı olduğuna sizi inandıracaktır.
Düzenli kitap okumanın yaratıcılığı arttırdığı tespit edilmiştir. Kelime dağarcığımız gelişir, stresiniz azalır, hafızanız güçlenir? Bunların dışında gidemeyeceğiniz yerlere gidebilir tanışamayacağınız insanlarla tanışabilirsiniz. Kitabı elinize aldınız mı hayal gücünüz sizi odanızdan ıssız bir adaya, Don Kişot´un maceralarına, domates tarlalarına, mavi bulutların ardında sakladığı bir ülkeye, mum ışığında yazılan bir kitabın serüvenine sürükleyebilir. Yani dünyada yaşadığınız stres dolu anlardan uzaklaşmak için kitap her zaman arkadaşınızdır.
Hep kitap okumanın güzelliklerinden bahsettik ancak bazı gerçeklerden de bahsetmem gerektiğini düşünüyorum. Kitap okuyan insanların sayısı özellikle orta yaş grubunda azaldı. Yaşadığım çevrede çocukların teknolojiye olan eğilimi, kitap okumayı gölgeliyor. Yoğun iş temposu ve teknolojinin varlığı kitabın sanal alemde okunmasına olanak veriyor, fakat internet üzerinden kitap okuyan insanların, bu özelliği her zaman avantaja dönüştürdüğüne inanmıyorum. Öncelikle insanlar kitabın yapraklarının hışırtısını ve güzel mürekkep kokusunu almadan en sevdikleri kitap ayraçlarıyla okumayı noktalandırmadan nasıl kitap okuma zevkine erişiyorlar diye düşünüyorum. Bu sitelerin avantajlarını da hiçe saymamak gerekli otobüste ve iş temposunda elimizden düşmeyen teknolojiyi, kitap okurken avuçlarımızın içinde bulmakta teknolojinin bir hoşluğudur. Teknolojinin kitaplarla bağdaştığı bir nokta var ki o da, bu sitelerin yazarlar dünyasına genç isimler kazandırabilmesidir. Bu sitelerde çok okunan yazılar yeni yazarların pencere açmasına olanak sağlıyor. Ama kitap okuma açlığımızı nasıl doyurabilir ki bu siteler(!)Bu açlığı doyurabilmek ve okumayı teşvik edebilmek için bazı belediyeler otobüs duraklarına kitaplıklar koyuyor. İnsanlar buraya kitap bağışı yapabiliyor. Bu yaz tatilinde gittiğim bir tatil beldesinde bu duruma bizzat şahit olduğum için ülkemizde kitapların insanlarla her daim buluşabilmesi için fırsatlar olduğunu gördüm. Bu projelerin ülkemizin her yanına ulaşmasını diliyorum.
Çok aranılan yakın dost: odanızın rafında, konsolunuzun çekmecesinde yazıldığı karanlık odanın mumunun gölgesine selam verip o odadan çıktığından beri, belki de sizi bekliyor. Evlerimizin kitap koktuğu günlerin gelmesi dileğiyle? MELİSA GÖNEN
