Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü´nden, telefonla aranıyorum. Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarının, Bandırma´da bir toplantı yapacağı bildirilerek, katılıp katılmayacağım soruluyor. ?Gelirim? diyorum. Ticaret Odası konferans salonunda müsteşarımızın, okul müdürleri, okul-aile birliği başkanları ve milli eğitim personeli ile gerçekleştireceği toplantının başlama saati, sözüm ona, 14.00. Tabii ki, zamanında gelmiyor.
Saat 14.30 oluyor, ?Susurluk´tan yola çıktığı?nı öğreniyoruz, toplantıyı düzenleyenlerden. Bandırma´ya ulaşmasını beklediğimiz sırada yanımıza, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü´nde görevli bir arkadaş gelerek, ?Müsteşarımız, toplantısını basına kapalı yapacakmış? diyor. Kibarcası, bizlere ?güle güle? deniyor.
Bunun ismi en hafif tabiriyle ?ayıp? ve ?basına saygısızlık?tır.
Önceden, o sayın müsteşarınızla konuşursunuz ve toplantıda gazetecilerin bulunup bulunmaması konusunu sorarsınız, sonra basına çağrı yaparsınız. Basın, sizin, ?gel-git? diyeceğiniz ?emir eri? değildir, anladınız mı?
Olayın bir boyutu da şu:
Bir müsteşar, milli eğitim camiasının hazır bulunduğu bir toplantıda niye basını istemez? İçeride konuşulacaklar, ?devlet sırrı?mıdır? Neyi, kimden saklıyorsunuz?
Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü´nün, gazetecilere bir özür borcu var!