Rifat Serdaroğlu (SERDARCA)


FOTO ŞANTAJ / AKP

FOTO ŞANTAJ / AKP


Şantaj ve Tehdit, bireyin irade özgürlüğüne ve mal varlığına yapılan en aşağılık bir saldırı şeklidir. Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri bu suç için verilecek cezaları belirlemiştir.

2002 yılında başlayan AKP İktidarıyla, Türk Siyasi Tarihinde şimdiye kadar hiç olmamış “Devlet eliyle tehdit-şantaj” , Kamu gücünü kullanarak
“Baskı-sindirme” gibi çirkinlikleri-adilikleri yaşar olduk.

Bir iktidarın, mevcut demokratik rejimle kavgalı olması ve rejimi yıkmak için, demokrasinin olanaklarından yararlanarak “Yıkım Müteahhitliğine” soyunmasının anlaşılabilir yönü bulunabilir.
Nihayetinde sizde, demokratik rejimi korumak için, demokrasinin size tanıdığı olanakları kullanarak mücadele edersiniz. Millete doğruları anlatırsınız.
Esas şaşırtıcı olan, Anayasal Kurumların;
Her şeyin göz önünde ve açıkça yapılmasına, Anayasa ve Yasaların, kısacası “Hukuk Devleti” ilkesinin AKP Hükümeti tarafından her gün hançerlenmesine rağmen sessiz kalmaları ve kendilerine Anayasa ve Yasaların yüklediği görevleri yapmaktan kaçınmalarıdır
.

Birkaç örnek verelim;
Anayasa Mahkemesi, Twitter yasağını kaldırıp- HSYK ve Dinleme ile ilgili bazı yasaları iptal edince, Başkan Haşim Kılıç AKP’ nin hedefine oturtuldu.
Dün, Haşim Kılıç ile ömür boyu hapse mahkûm edilmiş İBDA-C Lideri Salih Mirzabeyoğlu’nun beraber çekilmiş fotoğrafları basına servis edildi…

*Haşim Kılıç’ın, gençliğinde İBDA-C adlı Terör örgütünün yayın organı olan “GÖLGE” Dergisinin Ankara Sorumlusu olduğunu, bu özelliğinden ve Nakşibendi olmasından dolayı Özal tarafından “Hukukçu” olmamasına rağmen Anayasa Mahkemesine üye atandığını biz yıllar önce defalarca yazmıştık.

Soralım AKP’ ye;
-Siz Haşim Kılıç’ın ne olduğunu bilmiyor muydunuz?
-Haşim Kılıç’ın Anayasa Mahkemesi Başkanı olması için, AKP olarak gayret göstermediniz mi?
-15 kişilik mahkemenin 10 üyesini Abdullah Gül atamadı mı?
-Son altı ay öncesine kadar, Haşim Kılıç Başkanlığındaki Anayasa Mahkemesi ile övünmediniz mi?
-Ne oldu da, 11 yıl “can ciğer kuzu sarması” olduğunuz Haşim Kılıç aniden
tu- kaka edildi?
-Yarın aynı taktik Abdullah Gül’e de uygulanacak mı?

Ne olduğu belli değil mi?
Hırsızlıklar-Yolsuzluklar-Rüşvetler-Haram Havuzları- Haram parayla alınan Medya Grupları- Villalar- Kanunsuz ortaklıklar su yüzüne çıkınca, eski ortaklar kendilerini geriye çektiler ve ilerde “Biz bunlardan değiliz” demek için ufak-ufak saf değiştirmeye başladılar.
Bunun üzerine AKP; “Siz bunu mu yaparsınız? Alın o zaman eski fotoğrafları-kasetleri” diyerek şantaja-tehdide başladı. Olan en basit şekliyle budur, adi bir ortaklık ve paylaşım kavgası sonucudur.

AKP ve Cemaat 11 Yıl, kucak-kucağa götürdükleri ilişkiyi niçin bitirdiler?
Türk Ordusuna beraberce “KUMPAS” kurmadılar mı?
Devletin en hassas birimlerinde beraberce örgütlenmediler mi?
Polis ve Adliyedeki tetikçileri vasıtası ile muhaliflerini yok yere zindanlara atmadılar mı?
İnsanların suçsuz yere zindanlarda ölmelerine- intiharlara sebep olmadılar mı?

Peki, AKP ve Cemaat “Hangi ulvi nedenler, ülkemizin hangi yüce çıkarları” sebebiyle boğazlarına sarılacak kadar birbirlerine girdiler?
Sebep yukarıdaki ile tıpa tıp aynıdır.
Hırsızlıkların-Soygunların-Rüşvetlerin kısacası bunların gerçek yüzlerinin ortaya çıkmasıdır.
Yoksa ne Demokrasi, ne Milli İrade, ne Türk Milleti, ne Müslümanlık, ne ülkemizin geleceği bunların umurlarında değildir. Bunlar kendi çıkarları için, tek ayaküstünde kırk yalan söylerler.
Bunların Müslümanlığı da “Google Müslümanlığıdır.”
Birkaç dini söz, İsrail’e bir iki küfür, Başörtülü bacıma saldırdılar üzerine işediler yalanları, heyecanlı olarak yapılan Gazze-Suriye söylemleri, devletin yapmak zorunda olduğu sosyal yardımları kendi ceplerinden veriyormuş gibi göstermek!
Sonra gelsin Bosna’ya yardım paraları, Deniz Fenerinin Milyonlarca Avroları, gemiler, villalar, milyarlarca dolarlık dövizler vs, vs, vs.

Türkiye gibi Anayasasında “Demokratik-Lâik-Sosyal Hukuk Devleti” yazan bir ülkede toplum;
Zihinsel bir felce uğratılmışsa, gayet açık bir şekilde yapılan hırsızlıklara-yolsuzluklara- hukuk ihlallerine- ölümlere ses çıkarmıyorsa, gözünün önünde Atatürk İlkeleri her gün hançerleniyor ve toplum buna katlanıyorsa, o ülkede daha çoook “foto- kaset- şantaj-tehdit-montaj” olayları gerçekleşir.
Haysiyetler bozuk para gibi harcanır, kişi hak ve özgürlükleri çiğnenir.

Türkiye’nin, 12 yıllık AKP “Tek Başına” iktidarının sonunda geldiği noktadan birinci derecede sorumlu olanlar; “R. T. Erdoğan- Abdullah Gül- Cemaat” üçlüsüdür. Diğerleri tetikçi işlemi gören yardımcılarıdır.
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri de, bugünlerin sorumlusu iki kişi arasında sıkışan bir Türkiye manzarası göstermektedir.
Sanki Türkiye’de adam kıtlığına kıran girmiş, sanki AKP, 2002 de iktidar olmadan evvel, Türk toplumu ilkel bir kabile toplumu imiş, sanki kıçımızda don bile yokmuş da bu sepetler geldikten sonra adam olmuşuz gibi, varsa yoksa Tayyip veya Abdullah!
Türkiye’nin itibarını dünyada “sıfırlamış” olanların, Cumhurbaşkanı olmak için birbirlerine oyun kurmaları ve sadece ikisi varmış gibi davranmaları, son yılların en büyük çelişkisidir. Türkiye’nin de ayıbıdır.
Sayın Muhalefet partileri sizler ne için varsınız? Felaketin farkında değil misiniz?

Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Nisan 2014
Rifat Serdaroğlu

  • BIST 100

    9753,27%0,32
  • DOLAR

    32,54% 0,04
  • EURO

    34,98% 0,55
  • GRAM ALTIN

    2427,84% 0,21
  • Ç. ALTIN

    3994,55% 0,00
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli

Balıkesir

25.04.2024

  • İMSAK 04:37
  • GÜNEŞ 06:10
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:03
  • YATSI 21:30