Baharın ilk günlerine âşıktı adam?
Bahçeler çiçek bahçesiydi..
Ve adam çiçekleri öylesine çok seviyordu ki, onları okşamadan, onlarla konuşmadan, onları koklamadan yapamıyordu. Güllerle, papatyalarla, gelinciklerle, zambaklarla, nergizlerle?.Sevi doluyordu yüreğine, ellerine sevgi alıyordu, sevgi dağıtıyordu gittiği her yere. Ağaçlar, çiçekler, böcekler, kuşlar, tanıyorlardı yaşlı adamı?
Yüreği ve elleri sevgi dolu adam.
X X X
Adam, hayatın coşkusu, varlığı, anlamı olan çocukları seviyordu.
Gözleri sevgi ile taşıyordu çocuk gülüşlerinde.
Kendi çocukluğunun o güzel anılarına gidiyor, dalıyor, gülümsüyor, kendi kendine konuşuyordu.
Anılarının çocukluğu ile ?
X X X
Yaşlı adam insanları da seviyordu.
Nazım´ın dizelerine düşen o güzel insanları?
?´Onlar ki
Toprakta karınca
Suda balık
Havada kuş kadar
Çokturlar
Korkak
Cesur
Cahil
Hakim
Ve çocukturlar?
Ve kahreden
Ve yaratan ki
Onlardır?´´
Ve yaşlı adam şaşıyordu.
Ne çok başka başka insan vardı dünyada. Şu küçücük kasabada bile. Düşünceleri ayrı, gülüşleri ayrı, konuşmaları ayrı, inançları ayrı, yaşam anlayışları ayrı? Hepsini seviyor yaşlı adam, hepsine hayranlıkla bakıyor, izliyor. Doğanın çeşitliliğine bayılıyor.
X X X
Yaşlı adam, gün batımının olağanüstü güzelliğine kaptırdı kendini.
Rıhtımın taşlarına çöktü.
Sevginin kutsal güzelliğinde ruhunu dinlendirdi.