Yedi yaşındaydım ilk kez zam kelimesini duyduğumda 80 li yıllardı. O zamanlar televizyonlar bu kadar yaygın değil akşam ailece radyonun başında pür dikkat ajansı dinlerdik. O yıllarda akşam ajansının ilk anonsu Türkiye’yi kana bulayan sağ sol kavgasına dair haberlerden olurdu. Petrol krizleri, yağ ve şeker temininde yaşanan sıkıntılar uzayıp giden benzin kuyrukları o zamanki ajansların olmazsa olmaz haberleriydi. Her gün yapılan zamlar Karaborsacılık ve stokçuluk haberlerini manşetlere taşırdı.
Aradan kırk küsur yıl geçti.80 li yıllarda tanıştığım zam kelimesi bugün maalesef hayatımızın vazgeçilmez acı bir gerçeği oldu. Hayatımızda artık zamsız geçen bir günümüz neredeyse yok. Hayatın her alanında iğneden ipliğe yapılan zamlarla yaşam her geçen gün biraz daha güçleşiyor.
Çok kısa bir süre önce, yeni umutlarla, yeni heyecanlarla yeni bir yıla merhaba dedik. 2021 yılı memur, işçi, esnaf ve de emekli açısından çok zor geçen bir yıl oldu. Başta ardı ardına gelen zamlar olmak üzere yüksek enflasyon, işsizlik, yoksulluk ve her geçen gün artarak yayılmaya devam eden salgın hastalık sebebiyle 2021 yılı hepimiz için gerçekten de çok zordu. 2021 yılını uğurlarken hepimiz sanki sihirli bir değnek bize değecek ve 1 OCAK 2022 ye güllük gülistanlık uyanacakmışız gibi güzel beklentilerin ve hayallerin içerisindeydik. 2022 yılı yeni başlangıçlar için bir fırsat olarak görülse de maalesef ortada bir sihirli değnek olmadığından ne yazık 2022 yılına da çok güzel başlayamadık.
2021 yılında zamlardan bunalan vatandaş dakika bir gol bir misali 2022 yılına da yeni zamlarla merhaba dedi. Tarih değişti, yıl bitti ama vatandaşın makûs talihi ne yazık ki yine değişmedi. Peşi sıra açıklanan yeni zamlarla 2022 yılı da daha ilk haftasından zor geçeceğinin sinyallerini bizlere verdi. Her yılbaşında alışık olduğumuz; Motorlu Taşıtlar Vergisi, Köprü ve Otoyol Geçiş ücretleri, Pasaport, ehliyet, emlak vergisi gibi kalemlerde yapılan zamlar yetmezmiş gibi, Benzin ve mazot fiyatlarındaki artışlar, Elektrik, kömür ve Doğalgaza yapılan zamlar hayallerimizi de beklentilerimizde daha yolun başında yıktı geçti.
Aslında çok şeyde istemiyorduk hani, tüm insanlığa barışın, huzurun ve kardeşliğin yayılmasını, sevgi ve hoşgörünün tüm topluma hâkim olmasını istiyorduk. Kavgaların ve savaşların yıprattığı dünyamızda biraz daha yaşanabilir hayatı istiyorduk. Yoksulluğun azaldığı, insanların yaşam standartlarının yükseldiği, ülke olarak refah seviyemizin arttığı yarınların hayalini kuruyorduk. Gençlerimizin işsizlikten bunalmadığı, emeklinin geçim derdine düşmeden yaşayacağı bir dünyanın hayaliydi bizimkisi. Ama 2022 yılı daha ilk günden 2021 yılını aratmayacağını müjdeler gibi zamlarla hayatımıza hızla bir giriş yaptı.
Siyasetçinin farkını koyamadığı verimli politikalarla çözümler üretemediği ekonomilerde bedeli ödeyen hep halk oluyor. Her dönemde beceriksiz siyasetçiler yüzünden yaşadığımız ekonomik problemler halkın üzerine yüklenilen zamlarla çözülmeye çalışılıyor. Sağ partisinden de bir hayır görmedik, sol partisinden de, milliyetçi muhafazakârız diyen de zamlara sığındı, Allah Peygamber diyerek oylarımıza talip olanlarda, Kimse bana vatandaşı düşündüğünü iddia etmesin. İç siyasetinde bu kadar çalkantılar yaşayan, istikrarlı bir milli eğitim politikası olmayan, dış siyasette yalnız bırakılmış ve ekonomik göstergelerin sürekli olumsuz sinyaller verdiği bir ülkede tüm bunlara sebep verenler sorumluluğu üzerine almaz ve hatta tüm beceriksizliklerine rağmen bir de ödül gibi terfiler alırlarsa bu son kaçınılmaz olur.
Bu ülkede her yaşanılan ekonomik sıkıntının çözümünü yapılan zamlarla bu halk ödeyecekse, bu kadar parti, bu kadar siyasetçi ne iş yapar. Vatandaş olarak işini düzgün yapmayan, beceriksiz siyasetçilerden bıktık. Allah için düşün artık bu milletin yakasından. İnanın oynatmamıza az kaldı.
twitter.com/adige1864arnkrn
arnkrn1907@gmail.com ARAN KARAN
