İrfan AYDINOĞLU -SİSMİK KALEM


DEPREM HAFTASINDA BANDIRMA` NIN DEPREM RİSKİ

DEPREM HAFTASINDA BANDIRMA` NIN DEPREM RİSKİ


Yaşamın acı bir gerçeği olan deprem, her yıl Mart ayının ilk haftası 1-7 Mart tarihleri arasında deprem haftası olarak kutlanmaktadır. Deprem haftasının asıl amacı : insanların dikkatini deprem konusuna çekmek, eğitimleri geliştirmek, deprem konusundaki başarılı bilimsel çalışmaları ödüllendirmek, depreme karşı önlemler almak, halkı deprem konusunda bilinçlendirmek, deprem tatbikatları yapmak ve depreme daha fazla hazır olunmasını sağlayacak her türlü tedbiri desteklemek amacıyla etkinlikler düzenlemektir.

Gerçekte deprem konusu ülkemizde sadece ölümcül yüzünü gösterdiğinde ( Türkiye’ de can kayıplı yıkıcı bir deprem olduğunda..) hatırlanmakta, bize dokunmadığında ise ( Dünya nın başka bir yerinde bir deprem olduğunda..) bize dokunmayan yılan bin yaşasın misali “inşallah bizde de deprem olmaz” denilerek geçiştirilmektedir.

Diğer konular sürekli olarak gündemimizi meşgul ettiği için deprem konusu bir türlü gündeme gelmemekte, depreme karşı gereken hazırlıklar bir türlü yapılamakta, bunun doğal bir sonucu olarak da birinci dereceden bir deprem bölgesi olan ülkemizde yıkıcı bir deprem olduğunda çok fazla can ve mal kaybı yaşamaktayız.

Son altı ay içinde Türkiye ve çevresindeki denizlerde M> 4+ 48 adet deprem meydana geldi. İran’ da meydana gelen M>4+ 20 depremi de bu rakama ilave edersek, bölgemizde toplam 68 adet deprem 4 ten büyük deprem meydana gelmiştir. Bu depremler herhangi bir can kaybı yaşanmadığı için fazla ses getirmemiştir. Unutmamalıyız ki, bölgemiz deprem sabıkalıdır!

Depremle mücadele, devlet-millet el ele, ülke bazında ve sistematik olarak yapılması lazımdır. Bunun için ülkemizdeki ve öncelikle şehrimizdeki “deprem riskini” çok iyi bilmemiz ve ona göre bir değerlendirme yapmamız gerekmektedir. Alışılmış olarak “Risk”, “Tehlike”, “Tehlikeye Maruz Değerler” ve “Zarar Görebilirlik” parametrelerinin çarpımı ile elde edilir. Yani “risk”, “tehlike”nin ortaya çıkması durumunda meydana gelecek kayıptır. Burada “tehlike”, doğal veya insan kaynaklı olarak oluşan, toplum yaşantısını olumsuz yönde etkileyip, normal yaşantıyı kesintiye uğratacak nadir olaydır. Bu olayın hangi bölgelerde, hangi zaman diliminde ve hangi büyüklükte meydana gelebileceğini ortaya koyan çalışmalara da “tehlikenin belirlenmesi” çalışmaları denir. Görüleceği üzere “risk”in hesaplanabilmesi için, “tehlike”nin belirlenmesinin dışında, “tehlikeye maruz değerler”in tespit edilip, “tehlike”nin ortaya çıkması durumunda bunların “zarar görebilirlik” derecelerinin iyi bilinmesi gerekmektedir.

Bu verilerin ışığında Bandırma’ nın “deprem tehlikesi” ne gelecek olursak: Bandırma kenti içerisinden ve yakın çevresinden geçen tam 12 adet diri fay hattı Bandırma için hayati önem taşımaktadır. ( MTA’ nın yayınladığı Türkiye Yenilenmiş Diri Fay Haritası’ nın Bandırma paftasına göz atılırsa Bandırma civarından geçen bir düzine fay hattı görülecektir.) 

Bunlardan en önemlisi Bandırma’ nın içinden geçen ve 10 Mayıs 1556 yılından beri deprem üretmeyen Edincik Fayı’ dır. Edincik Fayı 17 Ağustos 1999 tarihinde Kocaeli Depremi’ nde kırılan fay hattının İzmit Körfezi çıkışında çatal yaparak ikiye ayrılıp güneye yönelerek İmralı Adası açıklarından geçen ve Bandırma Körfezi’ nden karaya giren 8 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip çok uzun ve çok tehlikeli bir fay hattıdır. 1556 yılındaki Edincik Depremi’ nin büyüklüğü 7 magnitüdün üzerindedir.

MTA’ nın yayınladığı Türkiye Yenilenmiş Diri Fay Haritası’ nda Bandırma’ nın içinden geçen ikinci fay hattının adı Bandırma Fayı olarak geçiyor. Bandırma Fayı batıdan Sarıköy Fayı ve doğudan Gemlik Fayı ile birleşip 7 den büyük bir deprem üretme potansiyeline sahiptir.

İki adet korkunç Fayın birbirine değecek kadar yaklaştığı Kapıdağ Kıstağı sahilinde, su ile birleştiğinde patlamalı reaksiyon veren Sülfürik Asit Fabrikası ( BAGFAŞ ) kurulmuş. İki adet çok tehlikeli ve aktif fay hattı ile Vilayet olmayı düşleyen bir kent ve onun sonunu getirmeye sebep olabilecek bir sülfürik asit fabrikası ile olası bir büyük depreme ne kadar hazır olabiliriz?

Ayrıca Bandırma ve Erdek Körfez’ lerinin birinci dereceden tsunamiye açık körfezler olması nedeni ile yapılaşmanın buna göre düşünülmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Olası büyük bir depremde tümüyle dolgu alanı üzerine kurulmuş olan Bandırma Limanı’ nı doğa geri isteyecek, sahil çizgisi eski haline dönecektir.

Çarpık kentleşme, plansız programsız yapılaşma ve kaçak olarak inşa edilmiş yapılar ise tehlikeye maruz değerlerimizdir. Olası bir depremde bunların zarar görebilirlik miktarını tahmin etmek de çok zor bir iş değildir. Buna göre, Bandırma’ da yaşanacak orta ölçekli bir depremde bile risk hesaplanmasında kullanılan diğer çarpanların büyük olmasından dolayı tehlike her zaman yüksektir. Eğer tehlikeye maruz değerler olan yapılarımızın kalitesini yükseltebilirsek, “tehlike” faktörü olan depremin büyüklüğü artsa bile, “risk” değeri çok düşecek, hatta belli durumlarda tümüyle ortadan kalkabilecektir. Bunun için ranta dayalı olmayan kentsel dönüşümler yapmak lazımdır.

Yakın bir gelecekte Bandırma’ da yıkıcı bir deprem beklemiyorum diyen yer bilimci var mıdır acaba?

Günün birinde böyle bir yorum duyarsanız kim inanır ki!...

  • BIST 100

    9466,97%-0,60
  • DOLAR

    32,60% 0,39
  • EURO

    34,81% 0,24
  • GRAM ALTIN

    2506,22% 0,89
  • Ç. ALTIN

    4168,04% 0,00
  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli

Balıkesir

19.04.2024

  • İMSAK 04:47
  • GÜNEŞ 06:18
  • ÖĞLE 13:13
  • İKİNDİ 16:57
  • AKŞAM 19:57
  • YATSI 21:22