DEMOKRASİ
Önemli bir kavramdır. Neden?
Aslında denetlenebilen bir sistem olmakla birlikte, insan hakları, kişi hak ve özgürlüklerini, eğitim, sağlık ve hukuk alanında..vs. toplumun eşit faydalanması, hatta Cumhuriyet ile birlikte demokrasinin en güzel yanının kişilerin seçme ve seçilme hakları da, ülkenin neresinde olursa olsun seçilebildiği normlar bütünüdür.
Denetlenebilir; gerek sandık, gerekse kurumlar vasıtasıyla.
En güzel yanıda budur.
Devlet bunun takipçisi ve bu normların düzenleyecisidir.
Peki bugünkü sistemde, partili Cumhurbaşkanı ile birlikte, onun belirdiği, atadığı, seçtiği ve oluşturduğu kabineler, kurumlar hatta seçim takvimini belirlemesi...vs gibi demokrasiye ait tüm norm ve paradigmaları bir kişinin belirlemesi demokrasiden ne kadar uzakta olduğumuzun kanıtıdır.
Birde buna bugün devleti denetleyen ve denetlenemeyen kurumları görünce, bugünkü demokrasimizin, daha önce 1991’ den önce SSCB ve Türki Cumhuriyetlerin yine 1991’ den sonra aynı coğrafyanın durumları ile birlikte aslında onların bugün bile göstermelik olarak yaşadığı demokrasiyi, bugün bizim yaşadığımız sistemin ülkemizde yansımasıdır.
Demokrasi önemlidir. Dünya Karl Marx ın diyalektik materyalizm felsefesinin nihai sonucunun Sosyalizm olduğunu ortaya koysa da, bizim gibi Asya ve Avrupa’ya köprü bir coğrafyada ve dünyada eşit insan kavramı olmadığı gibi coğrafyamızın handikapları ile de karşı karşıyayız.
Yani eşitlik dünyada hiç bir zaman olmamıştır. Sadece kar amaçlı, sömürü amaçlı Kapitalizm bugün ülkemizde yaşandığı gibi vahşi kapitalizm vardır. Çin ‘ i bile geçtik.
Ama bizde 1923-1938 arası gerçek demokrasi yaşanarak bu süreçte Atatürk ile harika işler
başarılmıştır. Sadece 15 yıl...
Bugün sandık demokrasi değildir. Yani neden ve sonuç değildir.
Neden?
Çünkü; parti genel başkanlıklarına o veya bu nedenle getirilenlerin belirlediği listelerle sandığa gitmek, yine parti liderlerinin belirlediği isimlerle seçimlere girmeyi sanki demokrasi şöleni olarak yorumlamak, hele bugün denetlenemeyen sistemin sözde demokrasi anlayışı, sadece ama sadece göz boyamadır.
Bugün girmek istediğimiz ve bizi almadıkları Avrupa da bile gerçek mana da sosyalizm temelli siyaset olmasa da, gerçek anlamda insan hakları, basın özgürlüğü, diğer özgürlükler gibi tüm normlar ve siyaset/siyasetçiler; şeffaf ve denetlenebilir olunca, yine siyaset toplum için yapılınca, aramızda gündüz ve gece gibi net bir fark var.
Bugün, coğrafyamızında içinde bulunduğu durumları da göz önüne alınca git gide daha da Orta Doğulaşan bir Türkiye ve sistemin halk üzerindeki baskısı, aslında demokrasiyi yok ettiği gibi bizi de gerek ekonomik, gerekse sosyal ve kültürel anlamda aşındırmaktadır.
Burada bugün siyasi partilerin yeniden parlementer sisteme dönmek istemesi söylemleri ise aslında boş lakırdıdır.
O zaman 2018 de Atatürk’ün partisiyiz diyenler başta olmak üzere; o tarihte 95 yıllık Cumhuriyetimizin parlementer sisteminin değişmesine etkisiz neden kaldınız?
Neden 2014 de Ekmeleddin İhsanoğlu tercihi ile birlikte 2018 de A.Gül ile dirsek temasları bugün ise Babacan ile aynı görüşleri savunuyoruz, mutabıkız diyebiliyorsunuz.
Bu bugün muhalefet daha doğrusu ana muhalefet olduğunuz için yazıyorum.
Nasıl olur da A.Gül ve Babacan gibi 20 yıllık AKP iktidarında C.Başkanı, Başbakan ve Bakanlık yapmış, BOP un eş başkanı olduğunu 2004 de söyleyen bir partinin, bugün kendi başlarına ortaya koyduğu çalışmaları ve parti kapsamında ki söylemlerini nasıl desteklerdiniz?
Kaldı ki tüm muhalefet; sözde Demokrasi söylemi ile bize atanmış ama sözde seçilmiş Başkanların 2023 seçimlerinde iki dudakları arasındaki isim ile sandığa gidilecekse eyvah ki ne eyvah.
Politik, stratejik anlamda isim vermiyorum. Türk halkının bugün cüzdan ve vicdan arasında kalan demokrasi kavramı 2023 için halkın, ezilen, hor görülen, açlık, fakirlik ve çaresizlikle boğuşanların gönlündeki aday-adaylar olmadıkça; kimse kusura bakmasın daha önce söylenildiği üzere “Sandığa tıpış tıpış gidecekler” sözü hafızalarımızda ilken halka rağmen, halkın onaylamadığı isim-isimlerle seçimlere gitmek, halk adına yapılacak en büyük hayal kırıklığı olacaktır liderler için.
O zamanda sandığa kimse tıpış tıpış gitmeyecektir. Bu sonuç kime yarar? İktidara.
O nedenle biz gerçek demokrasi istiyoruz. Denetlenebilen.
Madem parlementer sistem istiyordunuz 2014 ve 2018 neden etkisiz kaldınız?
Bize gerçek argümanlarla gelin yoksa bu kez tıpış giden biz değil, siz olursunuz.
Sistemi değiştirmek için bir ismin Cumhurbaşkanı olması yetmiyor. TBMM de çoğunluk olunmalı. Bugün Ankara ve İstanbul’da Büyükşehir Meclisinde Başkanlar azınlık olduğu için zorlanıyor.
O nedenle geçmiş Büyükşehir seçimleri de orta da ilken, ona göre partiler liderler siyasetçiler kendi koltuklarından önce oturacak koltuğu, ısınacak sobası ve evi aynı zamanda çaresizlik yaşayan halkı düşünmeliler.
Ne diyordu siyasetçiler? İstanbul’u alan Türkiye’yi kazanır.
Yaşanmış gerçekler varken muhalefetinde gerçekçi düşünmesi gerekir.
Yoksa kimse tıpış tıpış gitmez.
Zaten o sözü de hiç tutmamıştım.
14 Kasım 2021 Can Emre
