Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


ÇOK GÜZEL KILIF BULUNUYOR

ÇOK GÜZEL KILIF BULUNUYOR


Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Eskiden bir kötü olay olduğunda, ilk söyledikleri Ergenekoncuların işi derlerdi. Erbaa da 7 askerimizi şehit ettiler. Bu bölgede PKK yok. Bunu başka birileri yaptı diye Ergenekoncuları ima ettiler. PKK o eylemi üslenince sesleri çıkmadı. Şehirlerde olan her olayda Ergenekon diyorlardı. Gezi parkı olaylarından sonra her olaydan sonra gezi parkı olaylarına katılanlar suçlandı. Hatırlayın 17 Aralık operasyonlarından hemen sonra önce gezi olaylarında hedefe ulaşamadılar. Şimdi bu operasyonu yaptılar dediler. Döndüler cemaat dediler. Sonra cemaat oldu paralel devlet. Şimdi her olay paralel devletçilerin üzerine yıkılıyor. Olaylara kılıf bulma maharetine üzerlerine yoktur. Son günlerdeki olayların failleri belli olmasına rağmen “paralelciler kışkırtıyor” diyorlar. Her seçimlerden önce muhalefeti Kürt partileri ile birlikte hareket etmekle suçlarlar. Şimdi seçim olmamasına rağmen olan vahim olayları CHP’nin üzerine yıkmaya çalışıyorlar. Ne diyor cumhurbaşkanı? “Esat ile fotoğraf çektireni biliyorsunuz değil mi? Diyerek CHP’yi kendi yandaşlarına yuhalatıyor. Bu mudur Siyaset? Çamur at izi kalsın. Esat ile aile fotoğraflarına ne demeli?  Her şeye bir kılıf buluyorlar. Birisi o aile fotoğrafını sorsun montaj derle çıkarlar işin içersinden. Fakat ülkeyi batağa sürüklüyorlar bu bataktan zor çıkarlar. Allah verede bu savaş konusunda aklıselim öne çıkar. Yoksa çok kötü olaylar bizi bekliyor. Çünkü Esat’ı kafalarına koymuşlar. Bu Suriye meselesine bakarken hep bardağın dolu tarafından bakıyorlar. Bardağın boş tarafından bir baksalar, Rusya’yı, Çin’i ve İran’ı görecekler. Suriye karışıklık çıktıktan sonra Rusya ile ilişkilerini daha üst düzeye çıkardı. Füze rampalarını Ruslar kurdu. Hala Rusya’nın teknisyenleri Suriye de. Bizimle harbe girdiklerinde Çin ve İran her türlü lojistik desteği verecektir. Onun için bu çıkmaz sokağa girmeden çok iyi düşünmeliyiz. Allah korusun o çıkmaz sokaktan bir daha çıkamayız. Kendi derdimizi unutuyoruz. Başkasının derdini düşünüyoruz. Neden? Ortadoğu’nun lideri olacağız. Mısırda Filistin için toplantı yapılıyor. Türkiye davet bile edilmiyor. Daha neyin peşindeyiz, Allah aşkına?

Simdi gelelim IŞİD ne ise PKK da odur söylemine. IŞİD daha yeni kuruldu.  IŞİD diye bir örgüt yoktu. PKK 1984 den beri var. O zamandan beri kan döküyor. PKK’nın terör örgütü olduğunu yeni mi fark ettiler? Yüzlerce askerimizi ve polisimizi şehit eden bunlar. Ülkeyi bölmek için eylemler yapan bunlar. Şehirlerde vatandaşın canına malına kast edenler bunlar. Böyle olasına rağmen Oslo da PKK’nın üst düzey yöneticileri ile görüşen iktidar değil mi? Oslo görüşmelerine kandilden gidecek olan kişiyi Iraktan bir Türk uçağının götürdüğü dahi iddia edildi. Hem de kandil deki bir yönetici tarafından.  IŞİD benzetmesi ile çok vahşi bir terör örgütü olduğu ileri sürülüyor. Öyle ise Oslo da neden görüşüldü?  Bu kadar vahşi bir terör örgütü idiyse, neden müzakere masasına oturuldu?  Neden Öcalan ile devamlı görüşüldü? Seçim dönemlerinde Öcalan’a elçi gönderilip PKK’nın ateş kes ilan etmesi istendi.  Neden sıkıntıya düşüldüğünde Öcalan’a başvuruldu?

Neden bunların istekleri yerine getirildi? Ülke yangın yerine dönünce acele Öcalan’a gidildi. Selahattin Demirtaş ağzından kaşırdı. “Dün Öcalan ile kısa bir mesajlaşma gerçekleştirdik” dedi. Öcalan’a telefon verildiği veya özel hat çekildiğini iddia ediyorlar. Ben kesinlikle böyle bir olayın olacağını tahmin etmiyorum.  Bazı imtiyazlar sağlandı. Amma bu kadarı da olmaz. Bu olay nasıl olmuştur. Ortamın yatıştırılması için giden heyet. Kendi cep telefonlarından Öcalan’a mesaj göndermelerini sağlamışlardır. Selahattin Demirtaş da kandile ortalığı sakinleştirin mesajı gönderdi. Ayrıca ülkedeki yandaşlarına eylem yapın çağrısı yapmıştı. Bu mesajdan sonra ben ortalığı yakın, yıkın çağrısı yapmadım diyerek. Yandaşlarına eylemlerde şiddete başvurmayın çağrısı yapmış oldu.

Şimdi eylemlerde kullanılan Molotoflar için getirilen yasadan ateşli silahlar sınıfına sokacaklar. Bu meseleyi ben seneler önce Molotof atan kişinin vurulması için polise yetki verilmelidir demiştim. Çünkü polisin görevi vatandaşın canını ve malını korumaktır. Bu Molotof yangın çıkarıp insanların canına ve malına zarar verdiğine göre. Ha silahla öldürmüşsün ha Molotof ‘la ikisine aynidir. Bu çıkacak kanunu yerinde buluyorum. Geç kalınmış dahi olsa caydırıcılığı olacaktır.  Tabi çıkaracak oldukları bu kanununun içersinde bazı gizli şeyler koymazlarsa.  Ülke karanlı bir yola doğru sürükleniyor. Aklıselimin öne çıkmasını diliyorum. Saygılarımla.

Yaşasın Türkiye cumhuriyeti!

Yaşasın Atatürk milliyetçiliği!

Yaşasın Türk milleti!

Yaşasın Atatürk’ün askerleri!

Yaşasın Atatürk sevdalıları!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!  14 – 10 – 2014 Mustafa KOÇAL

 

 

 

 

  • BIST 100

    9087,68%0,08
  • DOLAR

    32,37% 0,19
  • EURO

    35,00% -0,03
  • GRAM ALTIN

    2325,25% 0,26
  • Ç. ALTIN

    3946,20% 2,77
  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli
  • Pazar 23.7 ° / 12.3 ° Güneşli

Balıkesir

29.03.2024

  • İMSAK 05:26
  • GÜNEŞ 06:50
  • ÖĞLE 13:18
  • İKİNDİ 16:50
  • AKŞAM 19:36
  • YATSI 20:55