Tüküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletini özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Cizre, cadı kazanı gibi kaynıyor. Cizre mahallelerinin PKK’nın kontrolün de olduğu biliniyor. İktidar kamu güvenliği korunacaktır. Kamu güvenliğinden taviz vermeyiz diye dursun. Hizbullah’a yakınlığı ile bilinen dinci parti Hür Dava Partisi (hüda-par) ile PKK arasında yer kapma savaşı yaşanıyor. Hüda- par iktidar tarafından desteklenen bir parti. Diyarbakır, Batman, Şırnak ilerinde güçlü bir örgütlenmesi olan Hüda- par’ı başbakan yardımcısı Bülent Arınç ziyaret ediyor. Bu ziyaretin ardından Bülent Arınç “ Hür dava partisine baktığımız zaman. Yeni bir medeniyeti ihya etmesi insan ekseninde dünyamıza ve Türkiye’mize bakış açısı var. Hiçbir zaman silahı tercih etmemiş bir partidir”. Açıklaması yapmıştı. Hani bu parti silahı tercih etmeyen bir parti idi? Şimdi Cizre de yağmacı hasanın böreğini paylaşama savaşı var. Yalçın Akdoğan “ ne zaman çözüme yaklaşsak bir karanlık el devreye girdi” diyor. “Tahrik edici, gerilim üreten açıklamalardan, siyasi polemiklerden kaçınmak gerekir” diyen Akdoğan, süreçte kriz yönetimini de bilmek gerektiğini vurguluyor.
Yöneticiler böyle beyanlarda buluna dursun. Cizre deki çatışmalarda kalaşnikoflar konuştu. Üç kişinin öldüğü söyleniyor. Fakat sosyal medyada ölü sayısının daha fazla olduğu söyleniyor. Asker ve polis açılan hendeklerden dolayı olay yerine giremiyor. Pekiyi sokak ve caddelere belediyenin araçları ile hendekler açılırken mahalli yöneticiler bunları görmüyor mu? Neden müdahale edilmiyor? Hani kamu düzeni sağlanacaktı? Kamu düzeninin sağlanmasını PKK eline geçirmiş. İstediği gibi hareket edebiliyor. Çok zaman önce Cizre de öz güvenlik gücü kurulmuş. Ve bu öz güvenlikçilere diploma dahi verilmişti. Bunlar yol kesip kimlik kontrolleri dahi yapmışlardı. Yüzleri peçe ile kapatılmış bir sürü militan sokaklarda ellerinde silahları ile cirit atıyor. Bir polis panzerini Molotof yağmuruna tutuyorlar. Hani yüzünü kapatanları polis vurulacaktı. Yeni çıkarılan güvenlik yasasında bu madde vardı. Polis neden vurmuyor? Vuramaz, çünkü barış sürecine zarar verirler. Jandarma birliğine de Molotoflarla sadırdılar. Jandarma neden ateş edemedi? Bu iktidarın düştüğü acizeyetin göstergesidir. Çeşitli yerlere PKK bayrağı asılıyor. Devlet bu kadar aciz duruma düşürülmez.
Hala barış süreci kararlılıkla sürdürülecek, deniyor. Böyle barış süreci olmaz. Birde Cizre deki olaylarda PKK’nın parmağının olduğu söyleniyor. Paralelcilerin olduğunu mu söyleyecektiniz? Kandil devletle dalga geçiyor. Ben canım istediği zaman eylem yaparım. Diyerek iktidarı savaşla tehdit ediyor. Kandil beyanat veriyor. “Nisan ayında yapılacak kongre de Öcalan aramızda olacak. Olmaz ise savaş başlar” diyor. Adamlar bu açıklamayı rahat ve kararlı bir şekilde söylüyorlar. Dayandıkları bir şey var ki kararlı şekilde dile getiriyorlar.
İktidar ise milleti uyutuyor. Tek bayrak diyorlar. Her tarafa PKK paçavrası asılıyor. Statta istiklal marşı okunurken ıslıklıyorlar. Biz onlardan istiklal marşını söylemelerini beklemiyoruz. Hiç değilse saygı göstersinler. Galata saray maçında “burası Kürdistan buradan çıkış yok” diye slogan atılıyor. Hani tek devlet, tek millet deniyordu. Artık sözün bitiği noktaya gelinmiştir. İktidar ne yapacağına karar vermelidir. Seçimi düşünerek taviz üstüne taviz veriliyor gibi. Sürecin Öcalan tarafından yönetildiği HDP’liler tarafından açıklandı. İktidar bu söylemi yalanlamıyor. Böyle bir durum dünyada her halde ilktir.
İmralı’dan terör örgütünü yönetiyor. Süreci yönlendiriyor. İktidara yol haritası gönderiyor. Süreç bu yol haritasına göre ilerliyor. İktidar seçim dönemini rahat geçirmenin yollarını arıyor. Seçimi rahat geçirmek için jandarma birliğine Molotoflarla saldıranlara dahi ateş açılmıyor. Yarın silahla saldırı yaparlarsa orada şehit verilirse bunun sorumlusu kim olacak?
İktidar uğruna bu kadar taviz verilir mi? Çok sıkıntılı bir döneme giriyoruz. PKK seçimden önce Öcalan aramızda olacak diyor. İktidar Öcalan’ın affı gündemimizde yok diyor. İktidar mı yalan söylüyor? Yoksa örgüt mü yalan söylüyor? Dileriz ki örgüt yalan söylüyor olsun. Yoksa ülke kargaşanın içersine sürüklenir. Bütün mesele seçim olarak kabul ediliyor. Allah hakkımızda hayırlı olanını vesin. Saygılarımla.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın Atatürk milliyetçiliği!
Yaşsın Türk milleti!
Yaşasın Atatürk’ün askerleri!
Yaşasın Atatürk sevdalıları!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 29- 12 – 2014 Mustafa KOÇAL
