Yıllardır Türk Milletine anlatmaya çalıştığımız bir gerçek, kendiliğinden su yüzüne çıkmaya başladı!
AKP ve Cemaat, ikisi de “Demokrat” olduklarını söylerler ve tüm savunmalarını Cumhuriyet döneminde ezildikleri-dışlandıkları üzerine kurup, demokrasi adına mücadele etikleri tezine oturturlar!
Utanmadan demokrasinin nimetlerinden yararlanıp, demokrasiyi boğmak için uğraşırlar ve bu yolda PKK –Hizbullah-IŞİD dâhil, Lâik Cumhuriyete düşman olan herkesle işbirliği yaparlar…
Ne AKP, ne de Cemaat asla demokrat değildirler. Niçin mi? Beraberce bakalım;
-AKP Kurucuları Demokrat değildirler!
*AKP, kurulduğundan beri dönemin Başbakanı Recep’in yüzde yüz hissesine sahip olduğu ve “kendi malı” olarak gördüğü, “Anadolu Federe İslam Devletini” kurmak için kullandığı bir araçtır. (Demokrasi araç olarak gördüğü gibi!)
*AKP’de biat kültürü (şartsız itaat) geçerlidir. Cumhurbaşkanı Recep’ten gelen her emir tartışılmadan, değiştirilmeden, yasaya uygunluğuna bakılmadan derhal yerine getirilmek zorundadır.
*AKP Genel Merkez Binası ve özellikle büyükşehirlerdeki İl Binalarının tapuları, partinin malı değildir. Tapular, isimleri sır gibi saklanan şahısların üzerindedir.
*AKP’de hiçbir Milletvekili, Belediye Başkanı veya parti yöneticisi, 17/25 Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet olayları için “ne oluyor kardeşim, bu işlerin gerçeği nedir, bize de anlatın” diye bir soru soramaz.
*Herhangi bir AKP’li Bakan veya üst düzey bürokrat, hiçbir yetkisi olmayan Emine Erdoğan-Bilal Erdoğan-Sümeyye Erdoğan’dan gelen kanunsuz emirlere karşı duramaz. Anında yerine getirir! (Saltanat maiyeti!)
*Bugün çok sayıda AKP’li Bakan-Milletvekili-Belediye Başkanı hakkında çok ciddi delillere dayanan “Yolsuzluk” iddiaları vardır. Bunlardan bir tanesi dahi
“Ben dokunulmazlık hakkımı kullanmak istemiyorum, beni yargılayın” diyemez.
*AKP kurucularının çoğunluğu “kul hakkı” yemiştir ve yolsuzluğa bulaşmıştır.
Şimdi böyle bir partiye ve onun yöneticilerine “Demokrat” diyebilecek, aklı başında bir babayiğit var mı? Cumhurbaşkanı Recep’i daha geçen hafta alkışlayan TOBB’a bağlı 365 Oda Başkanları içinde bu söylediklerime karşı çıkacak, “Hayır kardeşim, bunlar demokrat kişilerdir” diyebilecek bir tane “ADAM” var mı? Mesela Hisarcıklıoğlu veya yardımcısı Halim Mete sizler adamsınız değil mi? Haydi, konuşun öyleyse…
Cemaatçiler her şey olabilirler ama asla demokrat olamazlar!
*Cemaat ile Demokrasi asla bir araya gelemeyecek iki kavramdır. Yaradılışa terstir!
*Cemaat önderinin emirleri hiç düşünülmeden yerine getirilmelidir.
Çünkü o, Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir!
*Cemaat üyelerinin fikirleri-beyinleri-malları-mülklerinin hepsi Cemaat önderin malıdır.
*Cemaatler, açıklıktan-şeffaflıktan nefret ederler. Her şeyleri gizlidir.
*Cemaatler, kaynağı belli olmayan ve vergilendirilmemiş milyarlarca dolar-avro-liraya ve çok sayıda gayrimenkule sahiptirler.
*Cemaatler, Türk Devletinin Kurucularına-Ulus Devlete- Hukuk Devletine ve Lâik Cumhuriyet’e kesinlikle karşıdırlar. Bu rejimi yıkmak için PKK dâhil, şeytanla bile işbirliği yaparlar.
*Cemaatler, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, İslam Devletine dönüştürmek için sistemli olarak çalışırlar. Devlet kadrolarına sızmak istemelerinin gerekçesi budur…
Değerli Okurlar;
-Hırsızdan, katilden demokrat olmaz.
-Sahte delil üretip insanları hapse attıran, ölümlerine sebep olan sapıklardan demokrat olmaz.
-Pozitif Hukukun yerine Şeriat Hukukunu koymaya çalışan yobaz takımından demokrat olmaz.
-Kuvvetler Ayrılığı İlkesini “Ayak bağı” olarak gören kişi demokrat olamaz.
-Dini kullanarak, sadaka paralarını dolandıranlardan demokrat olmaz.
-Sürekli yalan söyleyen kişilerden demokrat olmaz.
-Allahın adını kullanarak, insanları kandıranlardan demokrat olmaz.
-PKK gibi cinayet şebekesi ve uyuşturucu kaçakçılarıyla iş tutanlardan demokrat olmaz.
-Kendisinin ve ailesinin servetinin hesabını veremeyen kişilerden demokrat olmaz.
-Yandaş işadamlarına önce haksız ihale yoluyla devleti soyduran, sonra da bunlardan avanta alarak “Haram Havuzu” kuranlardan demokrat olmaz.
-Yıllarca bile-bile Cemaate ve AKP’ye yalakalık yapan, işinden kovulduktan sonra demokrasiyi hatırlayan satılık kalemlerden demokrat olmaz.
-Servetini Türk Milletinin sırtından kazanıp, bu serveti demokrasiyi yıkmak isteyen despotların ve hırsızların emrine veren ödlek işadamlarından demokrat olmaz…
-Sahip olduğu medya grubunu iktidarın emrine veren kişiden demokrat olmaz.
-Tek Adam Faşizmi ile ülkeyi yöneten birine, “Fahri Doktora” diploması veren Üniversitelerin Senato Üyelerinden demokrat olmaz.
Hatta bunlardan bir b.k olmaz…
Adam yokluğunda, Ayyaş Bekri Mustafa’yı İmam yapmışlar. Bekri Mustafa her cenaze namazını kıldırdıktan sonra, tabutun kapağını aralayıp mevtaya bir şeyler fısıldarmış! Bir-üç-beş derken biri merak edip sormuş;
“Hoca Efendi, ölüye ne söylersin?”
Bekri Mustafa yanıt vermiş; “Öte tarafa selam söyle, Bekri Mustafa İmam olmuş de, onlar bu dünyanın halini anlarlar…”
İzninizle ben de size söyleyeyim;
AKP ve Cemaat “Demokrat” olmuşlar, varın Türkiye’nin halini siz anlayın…
Bu yüzden kimse benden, “Demokrasi gereği” cemaat mensuplarının haksız yere tutuklanmasına yüksek sesle itiraz etmemi beklemesin.
Bunların ikisi de demokrat değildirler, olamazlar.
Gerçek bir demokratın tırnağına zarar gelsin, tüm gücümle onu korumak için gayret ederim. Ama bu sepetlere verecek ne desteğim ne de selamım olabilir! Doğru Bekri Mustafa’nın yanına, marş-marş…
Not;
Bugün ÇARŞI günüdür! İstanbul’daki tüm demokratları, tüm Kartalları, tüm kanaryaları, tüm aslanları, Çarşı’ya destek vermeye çağırıyoruz.
Bizler kalbimizle, ruhumuzla, dualarımızla yanınızdayız…
Sağlık ve başarı dileklerimle 16 Aralı 2014
Rifat Serdaroğlu
