Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


BU ÜLKE KOLAY KAZANILMADI

BU ÜLKE KOLAY KAZANILMADI


Türküm. Doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Bu ülke üzerinde gizli görüşmeler yapıldı. Bunun neticesinde ülkemizi paylaştılar. İngiliz ve Fransızlar Çanakkale boğazından geçmiş olsalardı. Bu gün Türkiye cumhuriyeti diye bir devlet olmazdı. Kurtuluş savaşı kaybedilseydi. Ege denizinden Ankara’ya kadar olan bölgede yuna bayrağı dalgalanıyor olurdu. Allah atalarımızdan razı olsun. Mekânları cennet olsun. Esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğleriz diyen. Kahraman atalarımız bu toprakları kanları ile yoğurmasaydı. Bu vatan toprakları üzerinde başkalarının bayrağı dalgalanıyor olurdu.

Kahraman Türk milleti kadını, erkeği, yaşlısı, genci tek yumruk olarak bu savaşları kazanmışlardır. 270 kg olan top mermisini kucaklayıp namluya süren koca seyit gibi kahramanlar bize özgürce yaşayacak bir vatan bırakmışlardır. Eli silah tutan herkes cepheye koşmuş. İstanbul tıp fakültesi Çanakkale savaşına katıldığı için. O sene mezun vermemiş. Balıkesir Lisesi son sınıf öğrencileri okulu bırakıp Çanakkale’ye koşmuşlar bir daha dönmemişler. Bu iki okulun öğrencileri Çanakkale de kucak kucağa yat maktadadırlar. Sırtındaki çocuğunun örtüsünü çıkarıp top mermisinin üzerine örten Türk kadını olmasaydı. Bu gün bizde olmazdık. Cephede askerlere mühimmat ve su servisi yaparken vurulup şehit olan Türk kadınına çok şey borçluyuz.

Vefa lisesinde öğretmen olan Ahmet Rıfkı bir gün derse girer. Çocuklara selam verir. Çocuklar selamına karşılık vermezler. Ahmet Rıfkı şaşkın şaşkın bakarken, arka sıradan bir talebe ayağa kalkar. “Hocam bizim mahallede eli silah tutan herkes Çanakkale’ye gönüllü gitti. Bize de gitmek istedik yaşımız tutmadığı için bizi almadılar. Siz neden? Hala buradasınız? Vatan elden gittikten sonra sizin bize vereceğiniz dersin ne değeri olacak” der. Ahmet Rıfkı’nın gözler yaşlanır. Sınıftan çıkar doğru müdür odasına gider. İstifa dilekçesini yazar müdüre verir. Öğretmen arkadaşları ve talebeleri ile vedalaşır. Eve gelir. Hayatta bir tek annesi kalmış. Annesine durumu anlatır.  Helallik alır evden ayrılır. Mahallenin bakkalına uğrar. Bakkala “ bakkal amca vatanın bağrına hançer saplanmış. Allahın izni ile o hançeri çıkarmaya gidiyorum. Ben yokken annemi iaşesiz (gıda maddesi) bırakma. Nasip olurda dönersem borcumu öderim” der. Bakkaldan helallik alır, Çanakkale yoluna düşer. Üç ay birçok başarılar gösterdikten sonra şehit olur. Annesine acı haber gelir. Annesi imanlı bir kadındır. Olayı metanetle karşılar. Birkaç gün sonra mahalle bakkalına gider. “Bakkal efendi oğlum yokken bana veresiye verdin. Hesabı çıkarda borcumu ödeyeyim. Oğlum borçlu yatmasın” der. Bakkal “ Ayşe Hanım senin okuryazarlığın yok. Sen yakınlarından veya komşularından okuryazar olan birisini getir de hesabı onunla görelim” der. Ayşe Hanım komşularındaki Gülşah’ı alır gelir. Bakkal Ahmet Rıfkı’nın hesabını çıkarır. Kızın önüne kor. Kız sayfayı gözden geçirir. Bakkalın yüzüne bakar. Bakkal “devam et” der. Kız sayfanın altında kırmızı kalemle yazılmış. Şu cümleyi okur. Bu hesap Ahmet Rıfkı’nın kanı ile ödenmiştir. Vesselam sözü ile bitirir. İşte bu gün bu ülke üzerinde özgür olarak yaşıyorsak, birbirine bu vatan için kenetlenmiş. Kahraman Türk milletine borçluyuz. Bu vesile ile bütün şehit olan atalarımızı şükran ve minnetler anıyorum. Mekânları cennet olsun.

Böyle kazanılmış bir ülke için bu gün gizli pazarlık yapılıyor. Bu görüşmeler şehitlerimizin kemiklerin sızlatmaktadır. Şehit eşlerini, çocuklarını ve ailelerini derinden yaralamaktadır. Barış süreci diye tutturuldu. Adamlar yola mayın döşüyor. Uzaktan kumanda ile patlatıyorlar. Tim komutanı ve 7 asker yaralanıyor.  Vali “uzaktan komanda ile patlatılan mayın 7 askerimiz yaralamıştır” diyor. Genelkurmay “araba mayına basmış” diyor. Sebep aman barış sürecine zarar verilmesin havasını çalıyor. Böyle bir olayı herkes söylese dahi genelkurmayın söylememesi gerekir. Onların aileleri çocuklarının nasıl yaralandığını bilmesi gerekir. Her yere trilyonlar harcanıyor. Göreve giden bir araca neden cemır eşlik etmiyor. İsterseniz araçta bir kişi olsun. O bir kişinin hayatı trilyonlar  dan daha kıymetlidir. O bölgeye devlet erkânı gittiğinde havadan karadan tedbir alınıyor. O yedi askerin canı can değil mi? Bu ülke üzerinde pazarlık yapılacak bir ülke değildir. Milleti oyalamaya kimsenin hakkı yoktur. Seçim arifesin de bu olayı karan bole getirip gol atma niyeti vardır. Mutabakat sağlanan konular nelerdir. Açıklayın bunları bilmek milletin hakkıdır. Bu sorun AKP’nin sorunu değildir. Milletin sorunudur. Meclisten dahi bu konu gizleniyor.  Adamlar nisanda yapacakları kongreye Öcalan’ın katılmasını bekliyorlar. Alın size açılım. Karayılan “seçimden önce bu olay bitmezse savaşırız” diyor. Devlete resmen meydan okunuyor. Savaşla tehdit ediliyor. Hala barış sürecinde kararlıyız deniyor.  Silahların gölgesinde barış olmaz. Barış istiyorlarsa silahlarını bıraksınlar.  Bunu iktidarın söylemesi gerekir. İktidar “kamu düzeninden taviz vermeyiz” diyor. Doğuda kamu düzeni mi kalmış?  Doğuda PKK’nın sözü geçiyor. Bu ülke sahipsiz değildir. Bu ülkenin her karış toprağı kanla yoğrulmuştur. Şehitlerin kemiklerini sızlatmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu ülke kolay kazanılmadı. Masa başında da kolay kaybedilemez. Saygılarımla.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

Yaşasın Atatürk milliyetçiliği!

Yaşasın Türk milleti!

Yaşasın Atatürk’ün askerleri!

Yaşasın Atatürk sevdalıları!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!  25 – 12 – 2014 Mustafa KOÇAL

 

 

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,46% -0,06
  • EURO

    34,73% -0,68
  • GRAM ALTIN

    2434,79% -0,04
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

26.04.2024

  • İMSAK 04:35
  • GÜNEŞ 06:08
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:04
  • YATSI 21:31