Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
İslam devleti olduğunu söyleyen bir terör örgütü çıktı ortaya. Bu asırda böyle bir vahşet ne görülmüştür. Nede duyulmuştur. Bildiğim kadarı ile böyle bir vahşeti Hitler Yahudilere yapmıştır. Birde yunanlılar Türklere uygulamıştır. Yunanlıların yaptıkları bu İslam devleti denilen terör örgütünün yaptığının yanında da solda sıfır kalır. Bu IŞİD yani İslam devleti yüzlerce insanı soyuyor. Bir şortla sağa sola koşturuyor. Balık istifi kamyonlara dolduruyor. Boş bir araziye getiriliyorlar. Tek sıra olarak yüzükoyun yatırılıyorlar. Terörist denilen şerefsizler nasıl öldürmek istiyorlarsa ona göre vaziyet aldırılıp. Bazıları yatar vaziyette öldürüyor. Bazıları oturtuyor, kafalarına kurşun sıkılmak sureti ile öldürülüyorlar. Yeni yayınlanan bir videoda insanları hunharca nasıl öldürdükleri ayrıntıları ile yayılandı. Bu öldürdükleri kişilerin PKK militanları olduğunu söylüyorlar. Ben buna inanmıyorum. İt iti ısırmaz! Bu öldürdükleri kişiler Suriyeli Müslümanlar Kürtler olduğu kanısındayım. Türkiye’ye yaranmak için PKK militanları diyorlar. Böyle vahşi, cani, acımasız, bir örgütün mutlaka durdurulması gerekir.
Bu örgütle Türkiye her türlü ilişiğini derhal kesmelidir. Ülkemizdeki İslam devleti militanları derhal ülkeden çıkarılmalıdır. Tabii benim içinden geçen bu. Neden? Ülkemin bu terör örgütünden zarar görmesini istemediğim için. Hissi düşünüyorsun diyenler çıkacaktır. Çünkü bu terör örgütü kadar vahşice cinayet işleyen bir örgütü ben duymadım. Bir insanın kalbini çıkarıp yiyen terör örgütü duydunuz mu? Kafasını gövdesinde ayırıp o kafa ile futbol oynayan bir örgüt duydunuz mu? Kadınları toplayıp satan bir örgüt duydunuz mu? Bizim militanlarla cinsel ilişkiye giren kadınlar cennetliktir diyen bir terör örgütü lideri duydunuz mu? Müslümanlık adına insan öldüren, hem de Müslümanları öldüren bir örgüt duymadı iseniz işte kendisine İslam devleti diyen. Bir terör örgütünü görün. Bu yaptıklarının İslamiyetler bağdaşan hiçbir yanı yoktur. Hazreti Ali bir harpte bir düşmanı ile kıyasıya mücadeleye giriyor. En sonunda hazreti Ali hasmını yere yatırıyor. Tam kılıcını vuracağı anda hasmı hazreti Ali’nin yüzüne tükürüyor. Ali hemen oradan biraz uzaklaşıyor. Hasmı kendisini neden öldürmekten vazgeçtiğini soruyor. Ben seni hiddetlendirip de çabuk öldürsün diye tükürdüm diyor. Ben, seni Allah için öldürecektim. Benim yüzüme tükürünce seni öldürmüş olsaydım. Kendim için öldürmüş olacaktım. Diyerek hasmını öldürmekten vazgeçiyor. Karşısında ki İslamiyet’i kabul etmediği için Müslümanlarla savaşan bir hasım olmasına rağmen öldürmekten vazgeçiyor. İşte İslam inancı böyle bir inançtır.
Bu terör örgütü militanları tekbir getirerek insanları öldürüyor. Allah’ı Ekber diyorlar. Yani Allah birdir diyorlar. Öldürdükleri kişilerde Allahın birliğine inanan kişiler. Bu İslam devleti adı ile anılmalarını isteyen terör örgütünün Müslümanlıkla, insanlıklar bağdaşan bir yanı yoktur. Bunlar Müslümanlığın onurunu ayaklar altına alıyorlar. Müslümanlığı kullanarak Müslüman ülkelerden kendilerine rant sağlıyorlar. Bunlar mezhep ayrımcılığını da körüklüyorlar. Aleviler ile Sunnileri birbirine düşman etmeye çalışıyorlar. Bizim iktidarımızda bunlara inanarak destek veriyor. Suriye ile aramız bu mezhep ayrımcılığından dolayı bozulmadı mı? İsterseniz bu noktaya gelmişken bunu biraz irdeleyelim.
Suriye lideri Esat alevi, özgür Suriye ordusu adlı örgüt sunni aralarındaki çatışma bu mezhep ayrılığından dolayı çıktı. Bizde bu özgür Suriye ordusunun destekledik. Bu IŞİD denen örgüt El Kaideden ayrılma bir örgüttü. İran, Irak, Filistin, Lübnan gibi ülkelerden toplandılar. Bizim sınırlarımızdan geçerek özgür Suriye ordusunun yanında yer aldılar. Türkiye olarak hem özgür Suriye ordusuna hem de bu toplama örgüte destek verdik. Esat kuzey Suriye’yi bunlara bırakarak ordularını buradan çekti. Bu iki örgüte Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye her türlü desteği verdi. Bu örgüt militanlarına maaş bu ülkeler tarafından ödendi. Bu toplama gelen örgüt bu yardımlar sayesinde güçlendi. Biz özgürlüğümüzü ilan edeceğiz dedi. O zamanın dışişleri bakanı Davutoğlu buna izin vermeyiz dedi. Adamlar Irak, Şam, İslam devleti (IŞİD) adı altında devletlerini kurdular. Bizim sesimiz bile çıkmadı. Ancak dışişleri bakanı “kimse sabrımızı test etmeye kalkışmasın” diye bildi. Asi nehrini borularla aşarak bizim topraklarımıza da boru döşediler. Köy evlerinin bahçelerine mazot istasyonları kurdular. Bu kurdukları mazot istasyonlarına kuzey Suriye’den mazot pompalıyorlar. Bunlar görüntülerle ispatlanmıştır. İşte bu IŞİD yeni ismi İslam devleti böyle oluşmuştur. Şimdi sınır komşumuz İslam devleti olmuştur. Sınırlarımızdan rahatlıkla görüne İslam devletinin siyah bayrağı komşumuz olarak dalgalanıyor. Gelirini artırmak içinde Irak’a girmiştir. Petrol yataklarının olduğu yerleri eline geçirmiştir. Başımıza ikinci bir belayı da böylelikle almış olduk. Kendim ettim kendim buldum diye bir türkü vardır. Bizimkide aynen onun gibi olmuştur. Bu terör örgütü derhal yok edilmelidir. Çünkü ileride bizim başımızı çok ağrıtır. Hiç sevmediği ABD’yi Türkmenlere de destek verdiği için destekler duruma geldim. Saygılarımla,
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 24 – 09 – 2014 Mustafa KOÇAL
