Bu meclisin artık yenilenmesi gerekiyor. Siyasetin seviyesi yerlerde sürünüyor. Meclis de bulunanların örnek olmaları gerekir. Fakat örnek alınacak bir meclis değil. Türkiye ye bu meclis yakışmıyor. Yeni yetişen gençlere kötü örnek oluyorlar. Hakaretlerin, birbirini aşağılarının haddi hesabı yok. Milletvekillerine yakışmayacak sözler argo kelimeler. Tehdit etmekler ne ararsan her türlü hakaret var. Kullanılan kelimeler kabadayıların kullandığı kelimelerden farksız kelimeler.
Bir içişleri bakanı vatandaşın canın, malının korunması ile mükellef olan emniyet biriminin sorumlusudur. Bu içişleri bakanı öyle bir kelime kullanıyor ki. Mafya babalarının kullandığı kelimeyi kullanıyor. Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğluna ? sen bittin Kılıçdaroğlu, gözlerinden öperim? diyebiliyor. Bunu söyleyen içişleri bakanı Süleyman Soyludur. Ne demek sen bitin? Senin hayatın tehlikeye girdi demektir. Balık baştan kokar. Bir bakan bunu söylese altındakilerde aynisini söyler. Devlet yönetmek böyle kabadayıların kullandığı kelimeleri kullanarak birilerin tehdit etmekle yönetilmez. Önce yönetiminde olanlara iyi örnek olası gerekir.
Ilımlı olacak. İtidalli olacak. Herkese kibrine yenik düşerek hitap etmeyecek. Mütevazı olacak. Olumsuzluk yaratan kelimeleri kullanmaktan kaçınacak. Yıkıcı olmayacak. Yapıcı olacak. Ayrımcılık yapmayacak. Birleştirici olacak. Dağıtıcı olmayacak. Toparlayıcı olacak. Mahalle çocukları vardır. Kavga ederler. Ondan sonrada sen bizim evin önünden geçerken ben sana gösteririm derler. İktidar kavgayı ve kaba kuvveti benimsemiş bir parti görünümümde. Her konuşmaları tahrik edici, aşağılayıcı alaylı konuşmalar. Amaç gerilimi artırmaktır.
Gerilim üzerinden siyaset yapma içerisindeler. Onun için artık bu meclis miadını doldurmuştur. İktidar kendi ideolojik düşüncelerine göre ülkeyi yönetmek gayretindedir. 80 milyon nüfusa sahip bir ülkede kendi ideolojik düşüncelerini millete kabul ettirme gayreti içerisindeler. Ülke ve millet menfaati gözetilmiyor. Ancak kendi menfaatlerine uygun siyaset yapılıyor. Bir başbakan Türkçülük falan yapmaya kalmasınlar. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına almış bir partiyiz diyorsa. Burada bir yanlışlık var demektir. Türkçülük yapmasınlar demiyorsa burada bir ırk ayrımcılığı mevcut demektir.
Türk kelimesinden neden rahatsızlık duyuyorlar bunu anlamak zor değil ki? 80 milyon nüfusun 55 milyonu Türk´tür. Türkçülük yapmasınlar. Demenin anlamı başka bir etnik gurubun öne çıkarılacak olmasıdır. Hangi etnik gurubu öne çıkaracaklarını da açılasınlar. Ülkede demokrasi rafa kaldırıldı. Cumhuriyet 10 Kasımdan önce yok sayılmak üzere idi. Atatürk unutturulmaya çalışılıyordu. Zaten laiklik yok hükmünde. Böyle düşünceye sahip bir mecliste kavga ve gerilimin eksik olmaması gayet doğaldır. Onun için bu meclisin mutlaka değişmesi gerekiyor.
Devamlı söylediğim ve köşemde bahsettiğim bir söz vardır. Biz yaparsak olur. Ben yaptım oldu derler. Alın size en taze örneği. İktidar Diyarbakır da bir şov yaptı hatırlarsınız. Buraya Barzani de davet edildi. Dönemin başbakanı buradaki konuşmasında ?Kürdistan da ki Kürt kardeşlerime selam gönderiyorum? dedi mi? Dedi! Hüseyin çelik bakan iken kuzey Irak´a gittiğinde Kürdistan demekte bir sakınca görmüyorum diyerek. Kendisini karşılayanlarla toka etmeyip şak yaptı mı?
Referandumda Türkiye ye gelen Barzani için. İstanbul ve Ankara hava limanlarına Kürdistan bayrağı astırıldı mı? Kürdistan kelimesini kendileri tarafında devamlı telaffuz edildi mi? HDP milletvekili mecliste Kürdistan kelimesini kullandığı için mecliste kıyamet koptu. Ve o milletvekiline iki oturuma katılmama cezası verildi. Bu milletvekiline bu cesareti kim verdi? İktidar vermedi mi? Ha biz söylersek olur. Biz yaparsak oldu. Demek değil midir bu? İşte bu olayların yaşanmayacağı bir meclisin oluşması artık şart olmuştur.
Ülke ve millet menfaatini parti ve kişisel menfaatlerinin önünde tutacak bir meclis olmalıdır. Cumhuriyet ve laikliğe sahip çıkacak bir meclis olmalıdır. Atatürk devrim ve inkılâplarını ön planda tutan bir meclis olmalıdır. İdeolojisi Atatürk devrimleri, cumhuriyet ve Atatürk olmalıdır. Ayrımcılığın konuşulmayacağı ırkçılığın sözünün dahi edilmeyeceği bir meclis olmalıdır. Komşuları ile iyi ilişkiler içerisinde olacak bir meclis olmalıdır. Türk vatandaşlarını ikinci sınıf vatandaş olarak görmeyen önce can sonra canan düşüncesinde olacak bir meclis olmalıdır.
Bunları yapabilecek partilerin bir araya gelmesi ile böyle bir meclisin oluşturulması mümkündür. Bilhassa Türk olanların buna mutlaka katılması gerekir. Bir proje uygulanıyor. Türkleri Anadolu´dan atmak için çaba harcanıyor. Yabancıların topraklarımızı almaları bunun göstergesidir. Onun için yeni bir meclisin oluşması şart olmuştur. Eskisi gibi huzurlu bir ülke olmak istiyor isek. El birliği ile yeni bir meclis oluşturmalıyız. Saygılarımla.
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 14- 12-2017 Mustafa KOÇAL
