Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Vardığım Türk varlığına armağan olsun.
Soma faciasında gün geçtikçe ihmaller zincirinin halkaları artıyor. Tayyip Erdoğan hayatlarını kaybedenlerin haklarını savunanlar için. “onlar kömür ocaklarını bilmezler. Ben kömür ocağına inmiş birisiyim.(hangi ocaktır) işçilerle 3 kilo metre yürüdüm. Çay iştik yemek yedik. Enerji bakanım o ocakta işçilerle iftar açtı” diyor. Kömür ocağına bir defa girmekler ocakta nelerin olduğunu öğrenmek mümkün değildir. Onlar kömür ocaklarını bilmezler amma ben bilirim demiş oluyor. İşçilerle yemek yedim diyor. Belki kendisinin girdiği ocakta yemekhane varmış herhalde. Somada facianın olduğu ocakta “enerji bakanın iftar açtı” diyor. Her halde enerji bakanı işçilerle yarın ocakta iftarda beraber olmak istiyorum demiştir. Bunun üzerine ocağın girişine iftar açmak için bir yer hazırlanmış olmalı. Çünkü bu ocakta bırakın yemek yenecek yeri tuvalet dahi yokmuş. İşçilerin soyunma yerleri bile yok. Elbiselerini sepete koyup tavana asıyorlarmış. İşçiler su ve yemeklerini evden götürüyorlarmış. Ben böyle bir iş yeri ne duydum. Nede gördüm.
Gaz ölçüm sensorları talimata göre belli aralıklarla konması gerekirken. Mesafe aralıkları çok açıkmış. Maden mühendislerinin bulunacağı oda dahi yok. Kaçış odaları yok. Yaşam odaları yok. Motorinli araçların ocakta çalışması yasak olmasına rağmen motorinli traktör çalışmış. Gaz maskelerinin nasıl kullanılacağı dahi öğretilmemiş. Gaz maskelerinin bakımı yapılmamış. Kullanın dedikleri gaz maskeleri 21 sene önce yapılmış. Her taraf küflenmiş.
Gelelim kimler kimlere biat etmiş. Bu işin bir idari yönü var. Birde denetim yönü var. Ocakta bulunan işçi çavuşları gördükleri aksaklıkları ocaktan sorumlu maden mühendislerine bildirmeleri gerekir. Maden mühendisleri de işverene bildirmeleri gerekir. Çavuşlar bildirdi diyelim. Mühendis konuşup durma sorun çıkaracaksan kapı orada demiştir. Çünkü maden mühendisine de işveren aynisini söylemiştir. Olayın böyle olduğu şuradan bellidir. Gaz sensorları yüksek gaz ölçümü gösterdiği halde. Mühendis devam demiş. Alarm vermiş yinede iş bıraktırılmamış. Çünkü çok hızlı bir üretim planı yapılmış.
Bu işçi sendikaları ne için kurulmuş merak ediyorum. İşçinin haklarını korumak için değil mi? Maden iş sendikasının amacı işçilerin sosyal haklarını korumak olduğu gibi. İş güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığını kontrol etmektir. Bu işçilerin verdiği aidatlarla krallar gibi yaşıyorlar. Her sendika çalıştığı iş koluna göre en az 6 ayda bir buraları kontrol etmeleri gerekir. İşçilerle birebir konuşup hem sosyal olarak hem de iş güvenliği konusunda sıkıntıları olup olmadığını konuşmaları gerekir. Bu işçilerin paralarını alıp da yan gelip yatmak olmaz. Aldıkları paranın hakkını vermeleri gerekir. Sendikalarda iktidara biat etmiş durumda. Memur sendikaları kuruldu. Memurların haklarını korumak için. Adamlar iktidar ne derse onu yapıyor. Bu ocakta sendikanın da ihmali var. Kazadan maden iş sendikası da sorumludur. İşçilerin çalışma yerlerinde ne şartlar altında çalıştıklarını kontrol etmeleri gerekir. Avrupa da en çok iş kazası olan ülke Türkiye oralardaki sendikalar işyerlerinde neler yapıyorlar bunları inceleme zahmetine girmiyorlar mı? Dış ülkelere işçilerin paraları ile gidiyorlar. Amma oralardaki sendikalar ne yapıyor inceleme zahmetinde bulunduklarını zannetmiyorum. Sendika işçilerin yaşadığı sorunları tespit edecek. İlgili bakanlığa rapor verecek. Raporun gereği yapılmadığı zaman greve gideceklerin bildirecek. Verdiği süre içersinde raporun gereği yapılmadığında işçileri greve sevk edecek.
Sendika seçiminde işverenin adayı seçtirilmeyecek. Amma sendikacılarda işverenle birlik oluyor işverenin adayını seçtiriyor. Ondan sonrada o işyerindeki işçiler mağdur oluyor. Konfederasyon seçiminde de iktidar aday çıkarıyor. İktidar bakanlığına talimat verip sık sık müfettiş gönderilmesini sağlamalıdır. Hangi iş yerinde olan kazalardan sonra ceza alan patron var. Benim hatırladığım Marmara depreminden sonra bir müteahhit ceza aldı. Somadaki bu ocağın patronu enerji bakanının çok samimi arkadaşı olduğu söylendi. Buraya müfettiş gönderen enerji bakanı olduğuna göre müfettişler denetlemeyi ona göre yaparlar. Haber vermeden ani baskınla teftiş yapılması gerekir. Alo 15 gün sonra ocağa müfettişler gelecek haberin olsun derseniz netice böyle olur. Madendeki işçi çavuşundan denetlemecilere kadar birbirine biat etme olayı vardır. Budan dolayı ihmaller zincirine devamlı halkalar ekleniyor. Onlar kömür ocaklarını bilmezler diye. Mağdur olan işçilerin haklarını koruyanları itham etmek ben biliyorum hiç kimsenin kusuru yok. Bu olay onların kaderidir denilemez. İhmaller kader diye kapatılamaz. Avrupalıların kaderinde yokta. Bizim ülkemizdeki işçilerin kaderi mi var? Tedbiri almadan yapılan işte meydana gelen kazalarda hayatını kaybedenler eceli kazaya kurban gitmişlerdir. Peygamber efendimize ashabından birisi ya Resul Allah ben devemi bağlamada yatsam olur mu diyor. Peygamber efendimiz deveni bağla ondan sonra Allaha tevekkül ol diye buyurmuşlardır. Ocaklarda kazaların azalmasının tek yolu biat kültürünün bitmesi ve iktidarın sendikalardan elini çekmesidir. Sendikaların kongrelerine gidiyorlar. Siyaset yapıyorlar. Sendikacılara işçilerinizin can güvenliğini sağlamak için. Sosyal haklarını korumak için çalışın demleri gerekirken. Çıkıyorlar siyaset yapıyorlar bir de kendilerine yakı aday çıkarıyorlar. Sendikacılık ile siyaset birlikte yürümez. Saygılarımla.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 26 – 05 – 2014 Mustafa KOÇAL
