Yaklaşık, bir yıl kadar önceydi. Telefonum çaldı. Şimdi ismini anımsamadığım, Anadolu Ajansı´nda üst düzey yetkili olduğunu belirten bir kişi, o hafta çeşitli gazetelerde yayınlanan TRT ve Anadolu Ajansı´nın, siyasi iktidarın güdümünde olduğunu dile getirdiğim köşe yazımla ilgili olarak, ?Yazınız doğruları yansıtmıyor. 15-20 yıldır, Anadolu Ajansı´nda görev yapıyorum. Bir gün olsun, kimseden siyasi baskı görmedim? diyordu. Bunu söylerken de, öfkeliydi. Sesinde tehditkar bir tonlama da sezdim. Bu arada, ?Size, yazılı bir açıklama da gönderecektim ama vazgeçtim? demeyi de ihmal etmedi. Kendisiyle telefonda polemiğe girmeyi doğru görmemiştim.
Önceki gün, AKP´nin kurucularından, eski başbakan yardımcısı ve eski TBMM başkanı Bülent Arınç´ın şu açıklaması, medyada yer buldu:
?Sorumluluğunu üstlendiğim TRT´nin, Anadolu Ajansı´nın, Bülent Arınç´a ambargo uygulaması içimde bir hicrandır. Son iki yıldır, programlara bakın, bunun içinde herkes vardır ama Bülent Arınç yoktur. Bu, benim şahsımın kötü oluşundan değil, birilerini rahatsız etmemdendir. Özellikle davet edilmiyorum. Bu ambargoyu herkes bilir, parti içinde. Benim sorumlu olduğum TRT de içinde olmak üzere iki yıldan bu yana, diğerlerinde bir yıldan bu yana, ?Bu kişi, programlarınıza çıkmayacak. Çünkü nerede, ne konuşacağı belli olmaz. Ola ki, eleştiri yapabilir´ düşüncesiyle?Benim çıkabileceğim kanallar bellidir. İki veya üç. Onlara da çıkıyorum zaten.?
Fazla söze gerek yok. Bülent Arınç´ın bu açıklamasını, bana bir yıl önce telefon açan Anadolu Ajansı üst düzey yetkilisine ithaf ediyorum. Anlarsa!
