?Bilmemek mi ayıptır öğrenmemek mi ?? diye sorsak halkımızın birçoğu ?bilmiyorum? demek diye cevap vermek ister. Bu sorunun cevabına ancak bu cevabı seçtiğini bir de eylemlerinde gözler önüne serer. Nedense birçok insan sorular karşısında bilmediği herhangi bir şeye ?bilmiyorum? demek yerine çeşitli şeyler uydurmayı tercih eder; soruya saçma bir cevap vermek bilmemekten daha iyiymiş gibi davranır.
Ancak insanlar bilmedikleri için öğrenme ihtiyacı duyarlar. Acaba bizlerin böyle bir ihtiyacı yok mu? Gün içinde bir sürü soru bir sürü cevap etrafımızda uçuşurken bunlardan yakaladıklarımızı öylece sahipleniyor muyuz yoksa bir dakika ?bu ne demek?? diye kendimizce sorup bunları doğru veya yanlış olma durumlarına göre ayrıştırıyor muyuz? Öğrenmeye götüren şey sorgulamaktır. Öğrenmek de bilmediğimiz şeylere ulaşmak için içimizde oluşması gereken bir çeşit istek ve başlangıç noktasıdır. Öğrenmek istediğimiz her şey için zamanımızı sonsuzca harcadığımız internet bizleri bilmediklerimize ulaştırmakta en hızlı araçlardan biridir.
İnternet demişken? Dizilere ve hatta tiyatrolara konu olmuş meşhur yol tarifi diyalogları artık pek yaygın değil çünkü telefonlarımızdaki uygulamalar bizlere bu konuda yardımcı oluyor. Belki de bu tarz uygulamalar en çok esnafı sevindirmiştir çünkü bilmeseler bile her zaman yardımcı olmaya çalışıyorlar, bir cevaptır arayıp duruyorlardı. Gerçekten yardımcı olmaya çalışan insanların olduğunu bizzat yaşadığım bir örnekle açıklamak istiyorum.
İzmir´de, Kemer altı Çarşısı´nda arkadaşımın tavsiyesi üzerine gitmek istediğim tarihi bir esnaf lokantasını telefondaki programın tarifi üzerine bulamayınca tezgâhta bir şeylerle ilgilenen yaşlı bir esnafa danışma kararı aldım. Bana söyle dedi : ?Gel benimle!? Ben de onu takip ettim ve durduğumuzda aradığım yerin önüne geliverdik. Daha sonra teşekkür ettim ve saniyeler içinde tezgâhının başındaki işine geri döndü. Benim orayı bulmam için işini bırakıp bana yardımcı olması çok mutluluk verici bir şeydi.
Anladım ki öğrenmek her sokak başında, her göz kırpışımızda, her kitap sayfasında, her şarkıda, her muhabbette? Sadece ona ihtiyaçlarımız dışında da ulaşmak isteyelim. İşte o zaman sorulara verilen cevaplar daha mantıklı olur.
Unutmamalıyız ki ?bilmiyorum? demek kötü bir şey değildir. Bildiğimiz kadar bilmediğimiz şeyler de olacak hayatımız boyunca. ?Bilmiyorum? demeyi öğrendiğimizde öğrenmek için nedenlerimizin olduğu daha anlaşılır olacaktır. ?Bilmiyorum? dediğimiz ne varsa öğrenmemiz ve öğrendiklerimizi de sorgulamayı, düşünce süzgecimizden geçirmeyi unutmamamız dileğimle?
