Yine doğuda beş şehit verdik. İçimiz yandı! Ocaklara ateş düştü. Bazılarına göre ateş düştüğü yeri yakar. Amma bu ateş milletin bağrına düştü. Yine gözyaşı sel oldu aktı. Feryatlar dalga dalga üzerimize geldi. Bu dalgalar bizi de yaktı! Nasıl yakmaz 5 kahramanınız vatan için canını verdi. Şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Nasıl canımız yanmasın! Yarbay Mehmet´in şehit kardeşinin cenazesindeki haklı feryadı bizimde feryadımız olmuştu. Barış barış diyenler ne oldu da savaş demeye başladılar? İşte bu feryadın cevabı bir türlü verilemedi. Düşünüyoruz bu günlerde ülkede hiçbir olay yokmuş gibi. Başkanlık sisteminin tartışılması o feryada cevap mıdır? Beş şehidin cenaze merasiminde gözyaşı sel gibi akarken feryatlar kulakları çınlatırken. Bir tarafta başkanlık sisteminin tanıtımında coşku ve alkış olması o sorunun cevabı mıdır? Bir tarafta acı, hüzün, keder birbirine karışıyor. Diğer tarafta alkış ve coşku yaşanıyor. Bu nasıl bir ülkedir? Biz eskiden böyle değildik.
Millet ağlarken iktidarda ağlardı. Millet sevinirken iktidarda sevinirdi. Bence şu an ülkenin ne yeni anayasaya. Nede başkanlık sistemine ihtiyacı yok. Ülkenin huzura ihtiyacı var. Ülkenin huzurun sağlayacak olan iktidardır. Sağlayın ülkede huzuru hep birlikte yeni anayasayı da başkanlık sistemini de birlikte tartışalım. Şu anda vatandaşın tek derdi şehitlerimizdir. Söz konusu vatansa gerisi şu an için teferruattır. Ülkenin bu günkü duruma gelmesinden sorumlu iktidardır. Bu sorumluluk bir kenara bırakılıyor. Başkanlık sistemi tartışılıyor. Geçen dönemin bakanı Hüseyin çelik açıklıyor.
Barış sürecinde ne olduğunu açık bir ifade ile itiraf ediyor. ?Çözüm sürecini bozmama adına ve tamamen iyi niyetle. Valiler, kaymakamlar, savcılar, hâkimler, polis, asker, jandarma ve korucular, PKK´nın yapıp ettikleri karşısında adeta elleri kolları bağlı sabrın sınırlarını zorlayarak beklediler? ifadelerini kullandı. Bu bir itiraftır. Hüseyin çelik şu anda genel başkan danışmanı durumundadır. AKP milletvekili Metin Külünk bu açıklamaya cevap veriyor. Kendisi o zaman nerede idi merak ediyorum diyor. Kendiside onun olduğu dönemde AKP milletvekili idi. Cumhurbaşkanımızı adres gösteriyor. Sistem değişikliğini engellemeye çalışıyor diyor. Barış süreci döneminde AKP´nin kendi toplantılarında bu barış süreci gündeme getirilmiş. Söylenenlere itibar edilmemmiş.
Milletvekillerinden barış sürecini gündeme getirenler terslenmiş. Bunların doğruluğuna inanıyorum. Çünkü AKP´de demokrasi yok. Başkan ne söylerse o söylenene uymak var. Partinin kendi içersinde demokrasi olmaz ise. Ülkede demokrasiden bahsedilemez. Şimdiye kadar olan anayasaların hepsi ithal anayasaymış.
Şimdi milli ve yerli anayasa yapılacakmış. Vay be ithal anayasa ile ülkeyi 14 sene idare ediyorlar. Şimdi yerli ve milli anayasa yapacağız diyorlar. Madem bu anayasa ithal ve yerli malı değil? İşinize yaramıyor! Neden şimdiye kadar değiştirmediniz? Hem de her seçimde anayasayı değiştireceğiz diye milletten oy istemenize rağmen. Neden değiştirmediniz de? Şimdi yeni anayasa diye diretiyorsunuz? Anayasanın değiştirilmesi bahanedir. Amaç yeni anayasayı bahane edip başkanlık sistemine geçmektir. Anayasa milli ve yerli olacağına göre. AKP´nin istediği gibi bir anayasa yapılacaktır.
Anayasanın yerlisi millisi olmaz. Çünkü yasalar her yerde yasadır. Hukuk normlarına uygun anayasa olur. Modern ülkelerde anayasalar nasıl hukuk normlarına uygun yapılıyorsa bizim yapacağımız anayasada aynen olması gerekir. Özgürlüğün ithali millisi olur mu? Demokrasi kuralları dünyanın her yerinde aynidir. Şimdi yerli ve milli demokrasimi icat edeceğiz?
Başkanlık sistemi için Türkiye yeni bir başkanlık sistemi icat edecek ya. Türkiye tipi özgürlük, Türkiye tipi demokrasi, Türkiye tipi anayasa olacak. Şunu açıkça söyleyin AKP tipi anayasa, AKP tipi özgürlük, AKP tipi demokrasi olacak deyinde. Millet nasıl bir başkanlı olacağını. Nasıl bir anayasa olacağını kafalarında tahayyül etsinler. Allah´ım şehit namazı kılan bir ülke olduk. Bize şükür namazı kılmayı nasip eyle. Şehitlerimizin mekânları cennet olsun. Bizlere haklarını helal etsinler. Biz onlara ne yapsak haklarını ödeyemeyiz. Ancak onlar bizlere haklarını helal ederlerse bu haktan kurtuluruz. Saygılarımla.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 29 ? 01- 2016 Mustafa KOÇAL
